Canlı süreç içinde gelişir, büyür, öğrendiğini, öğretileni uygular.
Canlılar içinde insan ise farklı bir yaratıktır. Düşünür, Konuşur, üretir, dönüştürür.
İnsanı diğer canlılardan farklı kılan aklının daha gelişmiş olmasıdır.
İnsanda gelişim var olduğundan beri de sürmektedir.
İlk insan av ve avcı bir toplumdur. Avlamayı, korunmayı öğreninceye kadar kolayca yok edilebilmiştir.
Günümüzde kimi ülkeler gelişmişliği ile akıl almazları zorlarken, kimi bölgelerde ilkel bir yaşam içindedir.
Buharlı makinenin bulunması ile oluşan emek, artı-değer, daha çok üretmek ve pay almak uğraşı önemli ayrışmalarını da yaratmıştır.
Sömürülenler ve sömürenler
Sömürenlere karşı mücadele edenlerin karşısında sömürülenler olması olağandır.
Ne var ki bu olağanlık sömürenlerin gücü ile bozulmuştur.
Sömürenler sayıca az ekonomik varlık olarak güçlüdür.
Ekonomik güç ile varlıklarını korumalarının risk altında olduğunu kavradıklarında sömürülenleri parçalamayı başarmışlardır.
Özellikle az gelişmiş ülkelerde emek mücadelesi önemli ölçüde parçalanma ile dağılmıştır.
Emeğinde toplumunda yeniden kimlikli kılınabilmesi örgütlü toplum ile olasıdır.
Her alanda örgütlü olabilmek bir gücü oluşturmayı sağlayacaktır.
Örgütlü toplum hak arama duygusu ile mücadele eden bir yapının varlığını sağlayacaktır.
Demokrasi olanaklarından yararlanarak yönetimde olma ve yönetme isteği değişiminde anahtarıdır.
Teslimiyet duygusunu aşmanın yolu da özgür birey, örgütlü toplum yaklaşımıdır.
100 yıllık gelişim çağının en önemli özelliği hak arama mücadelesini son evrede kolaylıkla çıkarı için teslim noktasına erdiği bir gerçektir.
Bütün olumsuzluklara karşın süreci aşmanın yolu için çözüm yine de örgütlü toplumdur.
Örgütlü toplum, özgür bireylerle oluşur.
Özgür Birey her anlamda özgür olabilendir.
Özgürlüğü sahiplenilmesi toplumun sorunlarını hissedebilmekle anlam kazanır.
Bireyin özgürlüğü tek başına anlam ifade etmez. Örgütlü toplumun olmadığı yerde birey özgürlüğü de yetersiz kalır.
Örgütlü topluma ermenin yolu da benzer sorunları olanların bir arada ortak paydada buluşabilmeleridir.
Özgürlük toplumlar için önemlidir. Özgürlüğün başladığı yer ise düşüncedir.
Düşünceden korkarak ta özgürlüğe erilemez.
Özgür insan, özgür Toplum, tartışılabilir Düşünce, İnsanca yaşam dünyayı güzel kılacaktır.
