Tarihte imkânlar ve şartlar her saman müsait olmayabilir.  Çoğu zaman gelen fırsatlar birilerinin basiretsizliği yüzünden geri tepilebilir. Bunun cezasını ise birçok nesil acı çekerek öder. Ne yazık ki Türk dünyasında gemisini kurtaran kaptan psikoloji ile hareket eden birçok devlet bunun bedelini çok acı ödemiştir. 19. Yüzyılda Buhara, Hive, Kazan gibi hanlıklar sırf birbirleriyle uğraşıp bir araya gelemediği için Rusların işgali altında kalmışlardır. Bu acı tecrübe o coğrafyanın kültürel kodlarının dahi değiştirilmeye çalışılmasına ve büyük acılar içinde kalmasına yol açmıştır. Sovyetlerin yıkılması ile yine bağımsızlığına kavuşan devletler ne yazık ki bu musibetten ders almamışlardır. Birçoğu tekrar Rusya’nın güdümüne girerek nesillerin geleceğini ipoteğe vermektedirler. Tarih şuurunun olmaması ve koyu bir cehaletle açıklanacak bir bu tutumlar ne yazık ki bu ülkeleri tekrar bir felaketin kucağına atmaktadır.

Bugün Rusya ve Çin” in en büyük korkusu o coğrafyanın birleşmesidir. Bunun için televizyonlarında “Özbek yayılmacılığına dikkat” gibi fitne dolu haberlerle bu birleşmenin önünü tıkamaya çalışmaktadırlar. Bu arada kendi yayılmacılıklarını ve işgal planlarını kamufle etmektedirler.  Rusya ve Çin bu ülkeleri ekonomik ve siyasal olarak istikrarsızlaştırmak için her türlü dalavereyi çevirmektedir. Her zaman ki gibi bizi birbirimize düşürüp enerji harcamadan bizi köleleştirmekten başka amaçları yoktur. Bir yerde bir direniş varsa oraya kukla yöneticiler gönderip dizayn etmeye çalışırlar. Örneğin Çeçen direnişi karşısında mevcut yönetimin oraya getirilmesi buna bir örnektir. Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da yaptıkları zulme karşı kararlı ve gerçek bir yaptırım uygulanmıyorsa bu dağınıklık yüzündendir.

Birlik ve beraberlik için geç kalınmamalıdır. Şartlar bizim lehimizdeyken harekete geçilmelidir. Çin ve Rusya’nın gerek mevcut ve gerekse gelecekte ki saldırılarına karşı orta Asya da tüm Türk devletleri acilen birleşmelidir. Bu birlik sağlanmadığı takdirde Suriye gibi Irak gibi işgal edilmeleri kaçınılmazdır.  Bu devletlerin bir an önce hayal dünyasından çıkıp gerçeklerin farkına varmaları gerekmektedir. Mevcut dünya ve mevcut savaş teknolojisi küçük devletlerin yaşamasına müsaade etmemektedir.  Çin, Rusya ve Amerika şu anda gözünü bu topraklara dikmiş durumdadırlar. Bakir ve yalnız gördükleri bu Türk yurtlarına ve her an saldırabilirler. Çok geç olmadan ve iş işten geçmeden acilen bir kurultay toplayarak ve birlik ateşini yakarak etraflarını saran demirden dağları eritip bu çıkmazdan kurtulmalıdırlar. Bu Türklerin tarihte ikinci kere Ergenekon’dan çıkışları olacaktır. Yoksa parça parça olmak ve tekrar esarete düşmek zorunda kalabiliriz.

Orta Asya ülkeleri dilleri ve dinleri aynı olan Türk milletindendir. Onları Özbek Kırgız Türkmen Azeri gibi isimlerle bölenler Ruslardır. Tek bir çatı altında birleşildiği takdirde her türlü saldırıya koymak kolaylaşacaktır. Bugün İslam dünyası olarak üzerimize yapılan haçlı saldırıların arkasında bizim parça parça oluşumuz yatmaktadır.  Eğer biz birlik ve beraberlik içinde olsak ne Rusya ne Çin nede Amerika bize saldıramaz.

Türk birliği tarihte birçok kere gerçekleşmiş ve her seferinde dünyanın nizamı yeniden çizilmiştir. Tüm oyunları bozacak olan bir birliğin duası ile aziz milletimizin tarih sahnesinde gerçek değeri ile yer almasını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.