Din (İslâm), Allah’ın insanoğluna Adem A.S. dan itibaren vahyettiği ilahi yol haritamızdır. Bu yol haritası, zaman zaman Nebilerin şahsında yenilenmiştir.
Allah’ın kulları içinden seçtiği Enbiya/Allah’ın elçileri, Allah’ın vahyinde bıraktıkları boşlukları dolduran değil, elçilikleri gereği kendilerine bildirilen vahye bağlı olarak onu insanlara ulaştırmışlardır. Kurtuluşun bu vahıyde olduğunu bildirmişler ve bu vahye sımsıkı bağlı kalınmasını ifade etmişlerdir:
De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp-korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler." Enbiya 21/45
De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?" En'am 6/50
“Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.” En'am 6/106
“De ki: "Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim." Ahkaf 46/9
“İçlerinden bir adama: "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri Katında 'gerçek bir makam' olduğunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? İnkar edenler: “Gerçekten bu, açıkça bir büyücüdür" dediler.“  Yunus 10/2
“Sana Rabbinin kitabından vahyedileni oku. O'nun sözlerini değiştirici yoktur ve O'nun dışında kesin olarak bir sığınacak (makam) bulamazsın.” Kehf 18/27
“Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”  Ahzab 33/2
"Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır." Sad 38/70
“Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.” Zuhruf 43/43
 Elçiler Allah’ın din ortakları, hele hele alimler ve oluşturdukları külliyatla hiç değildir. Önce Allah’la yaratılanın farkını iyi kavramak lazım.
Evren yaratıldığına göre evren içinde yaratılan nebilerde yaratılan varlıklardır. Allah “Sameddir”, yaratılan ise Allah’a zorunlu boyun eğmenin yanında insanın  cüz’i iradesi gereği sorumluluğu vardır.
Enbiya (Peygamberler) da bu sorumluluk kapsamındadır. Enbiya ve bizler vahye karşı sorumluyuz. “Hem kendilerine elçi gönderilmiş olanlara soracağız, hem de gönderilen elçilere soracağız” A’râf 7/6. Bu ayete göre şimdi elçi dini kural koyacak ve Allah’ta elçinin kendi koyduğu, alimlerin de oluşturdukları (icma, kıyas) kuraldan, elçiyi hesaba mı çekecek. Peygamberler dinin vaz’ı anlamında Allah’ın din ortakları değildir.  
“Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size KİTABI (KUR’AN’) AÇIKLANMIŞ OLARAK indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.” Enam 6/114
“Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” Enam 6/115
Dinin vaz’ında ve tamamlanmasında elçilerin hiçbir dahili yoktur. “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim” Mâide 5/3. Bu yeni bir din oluşturma olup ŞİRKTİR.
Müslüman dünya böyle bir yanlışa düşmüştür. Bundan tevbe edilip Kur’an’a dönülmelidir. Allah tevbeleri kabul edendir.


17.3.2014
Savaş ÖREN
KUR’AN Evi Derneği Başkanı