Bir Öğretmenler Öğretmeler Gününü  yine yad edip, yine geride bıraktık…

Eğitim ve öğretim sürecine önderlik ve rehberlik eden, öğretimin gerçekleşmesi için çalışan sıfatıyla tanımlanıyor öğretmenlerimiz…  Tıpkı kadınlar gününden kadınlar gününe yıldan yıla bir kere kadınlarımızı hatırladığımız gibi, öğretmenlerimizi de, öğretmenler gününden öğretmenler gününe hatırlamanın utancının arkasına sığınaraktan yazıyorum bu satırları.

 “ Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez.  Çünkü onun eseri hem her şeydir hem de hiç bir şeydir” diyen Sokrates’in sözleri öğretmenin ve öğretmenliğin değerini beyinlerimize kazıyor.

Geçmişin öğreticisi geleceğin kurucusu olan, değerli kişilerin hamurunu yoğurma biçimiyle yarınlarımıza yön verecek çocuklarımızı ustalık maharetiyle işleyen, değerini sözel olarak ifade edip, anlayış olarak tam hazmedemediğimiz öğretmenlerimizin gününü kutladık bir kez daha…

Öğretmenler günü vesilesiyle; hepimiz siz öğretmenlerin toplum içindeki değeri  ve yerini anlatarak, yapıcılığınızdan, yaratıcılığınızdan, insan haklarına olan saygınıza vurgu yapıp, özverili, çevreye güven ve inanç veren, insan sevgisiyle dolu kişiliklerinizden bahsedip Başöğretmenimiz Atatürk’ ün “ Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözlerinin sizlere yüklediği sorumlulukları anlatarak, günü kurtarmanın rahatlığıyla evlerimize de döndük.

Siz öğretmenlerin değerlerinin, tutumlarının, deneyimlerinin yani anlayacağınız davranışlarınızın bütününün öğrencilerinizle birlikte tüm toplumu etkilediğinizden bahsederek, çocuklarımızın ufkunu açacak yaklaşımlardan dem vurup, mesleğinizin kutsallığından yola çıkarak, güzel nutuklar atma hakkımızı kullanmış da olduk.

Toplumun aydın, dünya topluluğunun uyanık ve mesleğinizin yeterli bir üyesi olmanızı isterken sizden, aynı zamanda tarafsız olmanızı bekler, üstüne kendinizi sürekli yenilemeniz gerektiğine vurgu yaparız.  Ama bu mesleği cazip olmaktan çıkarıp hatta küçümsenmesine yol açan nedenlerin çözümü noktasında ise, elimizi taşın altına koymaktan çekiniriz.

Gelir düzeyinizin düşük olmasına, hizmet içi eğitimlerinizin yetersizliğine, bir çok baskıya maruz kalmanıza, hele birde köy öğretmeni iseniz kalacağınız lojmanınızın olmamasından, ulaşım zorluklarınıza, teknolojik yenilikleri takip edememenize kadar, önünüze yığılan bir çok sorunu göz ardı etmenizi bekleriz.

Büyük bir kısmınız ek iş yapmadan geçinemezken, alan bilginiz, genel kültürünüz, insan sevginiz ve toplumsal bilincinizle var olmanızın gerektiğine değinir, oysa sizlerinde birer insan olduğunu,  büyütmesi gereken çocuğu, geçindirmesi gereken evi, üstlendiği farklı sorumlulukları olabileceğini unuturuz.

Evet, Sevgili Öğretmenlerim.

 İçinde bulunduğunuz tüm mesleki, sosyal, ekonomik ve kişisel sorunlarınıza rağmen ayakta kalıp, özveriyle hizmet ettiğiniz için sonsuz teşekkürler.

 Zaten bunu da ancak siz öğretmenler başarabilirdiniz.