Resmi adı, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği  Özel Temsilcisi olan  artiz CIA ajanı Angelina Jolie’nin  Türkiye faaliyetlerini(!) Ankara’nın büyük(!) devlet adamları  televole  dizisi gibi izlediler. Televizyonlardaki haber(!) görüntülerinde bazı devlet yetkililerimizin Julie’nin geliş gidişlerini cep telefonları ile görüntülediklerini görünce neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Herhalde, akşam eve gidip hatun ve çocuklarına görüntüleri izletip  “Bak bugün Julie ile beraberdik. Muhteşem bir gün geçirdik” diye hava atacaklarını düşündüm.  Muhterem basınımız da  Türkiye’yi su yoluna çeviren artizin her attığı adıma magazin boyutundan yaklaşmakta büyük maharet gösterdi. 
Bu sinsi ajanlık faaliyetini, biz ne kadar sulandırsak da adamlar işlerini gayet ciddi yapıyorlar. Haber kanallarının birinde ve bir gazetede çok küçük olarak yer verilen ayrıntı haber, bence son yılların en net mesajlarından biriydi.
Haberin başlığı: 
Dövmesinin sırrı
 “Jolie’nin kolundaki Romen rakamlarıyla 13.05.1940 tarihinin yer aldığı dövmenin, İngiliz devlet adamı Winston Churchill’in ‘size kan, gözyaşı ve terden başka hiçbir şey vaat etmiyorum’ sözlerini söylediği tarihi simgelediği belirtildi.” 
Artiz bağyan, dövmeyi kameraların objektifine sokar gibi gösterdi. Bizimkiler de her zamanki gibi lay lay lom yaptı. Mesaj çok açık ve netti.
Türk düşmanı Churchill, 1915 yılında Çanakkale’de Türk’ün tokatını yiyip sularda boğulurken Avam Kamarasında ne söylemişti?
 “Savaş hukukuna göre zehirli gaz kullanmak yasaktır; biliyorum. Amma zehirli gazı insanlara karşı kullanmak yasaktır. Türkler Müslüman’dır. Dolayısıyla da insan sayılmaz hiçbiri! Yani, Türklere karşı rahatça zehirli gaz kullanabiliriz.” 
Peygamber Efendimize adice hakaretlerin yapıldığı filmin vizyona sokulmasıyla birlikte ne kadar denk düştü değil mi?
Bir de işin şu yanına bakın;
Obama, Tayyip Erdoğan’dan Müslümanların yatıştırılmasını istemiş!...
Acaba istemiş mi?.. Yoksa talimat mı vermiş?..
Bizim servisçilere bakılırsa, Obama sanki Erdoğan’a yalvarmış gibi bir hava var.
Ortadoğu ve İslam coğrafyasının büyük sultanı(!) Erdoğan da arkadaşını kıramamış.
Herhalde, haberlerde editoryal (!) bir eksiklik var. Büyük lider(!) Tayyip Erdoğan mutlaka Obama’ya  “Sen de şu İslam dünyasını derinden rencide eden  provokasyon ve i........liklere son ver veya verdir. İnançlara sövmenin fikir özgürlüğü ile ne alakası var” demiştir. İnanıyorum ki; haber telaşı içinde  vermeyi unuttular!..
Bırakalım mavrayı..
Sopanın ardından dövmeyi gösterdiler...
Bizi de Çarli’nin melekleri dizisiyle uyutuyorlar.
Bu yazıyı çok iyi okuyun ve anlayın diye kısa yazdım..
Çünkü; siz okuduktan sonra bu yazı en geç 15 saniye sonra kendi kendini imha edecek.
(Amerikan dizileri ile büyüyen bir yazardan başka bir şey beklemeyin)