Bir ay sonra Niğdeliler vekillerini seçecek. Niğdeli seçime soğuk, seçim havasına daha girmedi. Kendini de rengini de gizliyor. Ama birebir konuşmalarda fikrini söylemekten de çekinmiyor.   Bu seçim soğukluğu son 10-15 günde normale döneceğini düşünüyorum.   Bu, birazda çok sık seçim yaşanmasından kaynaklandı. Son 10 gün daha geniş kesimler  havaya girer rengini de bariz olarak belirtir.

Bugün itibariyle, yani son bir ayda, önce Ak Parti’den başlayarak Niğde’deki siyasi atmosferi yorumlayalım.

Niğde’de bir gün aralıkla CHP ve Ak Parti mitingi yapıldı. MHP’nin mitingi ise resmi olarak açıklanmasa da 29 Mayıs’ta yapılacağı öğrenildi. MHP Ocak faaliyeti altında stadyumda bir şölen yaptı.

 
Ak Parti ve CHP liderleri Niğde’ye geldi. İki lider Niğde’ye önem atfettiler. Mitingler siyaset argümanı olarak ülkemizde hala öneme sahip.  Miting meydanlarına gelen insanlar partizandır.  Onlar için ayrıca ikna gerekmez, onları diğer partiler de ikna edemez. Başarılı mitingler teşkilatı ateşler, şevk verir, güven verir.   Adaylarının ve liderlerinin   fikirlerini daha yakından izleme imkanı bulurlar.  Liderler miting meydanlarında kararsızlara da seslenir ve etkili de olur.  Başarısız miting ise, partiyi o ilde hızla aşağılara çekebilir.

Daha dün ulusal internet sitelerinde ve gazetelerde  borhaber.net’e ait  bir fotoğraf kullanılarak bu konuda haber yapıldı. Haberde Başbakan Ahmet Davutoğlu;… Bu seçimde de HDP üzerinden, CHP’yi de HDP ile parlatmaya çalışıyorlar. Buna rağmen bakın Niğde’ye Kılıçdaroğlu gitti, iki gün sonra ben gittim, iki resmi yan yana koyun. Ben bugün Elazığ’daydım, yarın Demirtaş gelecek, yine iki resmi yan yana koyun. Ben Çankırı’daydım, Bahçeli de Çankırı’ya gitti, resimleri yan yana koyun, coşkuyu yan yana koyun…” diye konuştu
Partiler içinde,  sorunsuz organizasyon, eksiksiz seçim çalışması denilince,  Ak Parti diğer partilere birkaç tur bindirir.  İktidar gücü, yerel yönetimlerin gücü demeyin,  ilk seçiminden beri öyleydi, hep izledim. Recep Tayyip Erdoğan’ın daha partiyi kurmadan Niğde’ye görüşmeler için gelip esnaf ziyaretleri yaptığı zamanda izledim. En son Niğde’nin miting rekorunu kırdığı 30 Mart yerel seçimler için geldiğini de… Ak Parti organizasyon işini profesyonel yapıyor.

Miting meydanlarında olsun olmasın, tv’lerden, internet sitelerinden izleyen bir seçmen şehrine gelen liderin  şehri ile ilgili neler söyleyeceğini merak eder ve hafızasında en çok  bu bölüm kalır.  Bir de katılımın boyutu.

Niğde’de gerçekleşen onlarca miting izledim… Dolaşarak konuşarak izledim… Bazen yüksek binalardan baktım. İnsanların gözünün içine baktım, Onlar liderlerini dinlerken ben onların yüz ifadelerini izledim.  Bazı partilerde kaygıyı da gördüm, bazılarında sevinci de… CHP mitinginde insanların yüzünde kaygı vardı, Ak Parti mitinginde ise sevinç…

Mitinglerde liderlerin konuşma içeriği, vurgu yaptığı  konular ve en önemlisi de Niğde için neler söyledikleri beni daha çok  ilgilendiriyor.

Ak Parti’den notlar halinde  başlayalım, bu yazıdan sonra CHP ve MHP'yi yazacağım.

Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Ak Parti, Niğde’de bütün kaygı ve korkulara rağmen katılım açısından başarılı  bir miting gerçekleştirdi. Partililerin yüzü güldü, bu gülme kalabalıktan dolayı olduğu gibi bence asıl nedeni Sayın Davutoğlu’nun Niğde için söyledikleridir. Akkaya Barajı Çevre Kirliliği hariç… (Onu da yarın bir bakan getirip ona da bir şeyler söyletirler)  Başbakan Davutoğlu, Niğde’nin bütün isteklerini bir bir sayarak sözünü verdi. Hem de cek-cak demeden net şekilde.  Niğde’den Kayseri’ye hastalığı veya hastası için taşınmayan yoktur. “Tıp Fakültesi” dedi. Yılan hikayesine dönüşen “Havaalanı” dedi. "Hızlı Tren" dedi… “Bor Enerji İhtisas Bölgesini” söyledi. "Kop yatırımları" dedi… "Otoyol" dedi.. "Yurt" dedi…  Niğde ile ilgili bir çok şey söyledi… Meydanda hep birlikte, “Onlar Konuşur Ak Parti Yapar” sloganları attılar. Bu miting ile, Niğde’nin gündemini bariz şekilde oluşturdu ve gitti.  

Davutoğlu’nun İç Anadolu’ya ilgisini biliyorum. Bazı yatırım bakanlıklarına İç Anadolu için özel talimat verdiğini de biliyorum. Ak Parti’nin Niğde mitingi görüntüsü ve Başbakan’ın ağzından net projeler… Bu miting ve projeler adayların elini çok güçlendirdi… Onlara sadece bu konuları köyde, kasabada dillendirmek, ayrıntı vermek kaldı. Usta bir manevrayla, “Şu dört yılda ne yaptınız?” sorgusunun  yerine “ Ak Parti bakın şunları, şunları yapacak” cümlesini oturttular. 

Ak Parti yapılabilecek en güzel listeyi yaptı. Bu konuda gıkı çıkan olmadı. Alpaslan Kavaklıoğlu iyi niyetli.  Siyasete farklı bir yaklaşım getirmeye çalıştı veya siyaseti öyle gelişti!. Başbakanın açıkladığı yatırımların bazılarının alt yapı çalışmalarını da o hazırladı.

Alpaslan Kavaklıoğlu çok güçlü bir siyasetçi aslında. Ama  kendi gücünün farkında olmayan  bir siyasetçi. Gücünü kullanmayan kullanmak istemeyen bir siyasetçi. Genel merkezi, eski bürokratlığını, komisyon başkanlığını geçtik. Doğduğu ve öleceği  ilçeyi arkasına alsa, çok daha  büyük bir gücü olur.  Ama iyi ki! danışmanı bu güçlerin farkında!

Türkiye’de “Çare Sarıgül”ü, Niğde’de “Çare Erdoğan Özegen”i ezberledik. Sonunda muradına erdi. Seçilebilecek yerden aday. Mevcut diğer partilerin adaylarını da ister yan yana, ister üst üste koyun şartlar onun lehine.

Aktif siyasete ara verdiği dönemlerde, Ankara görevlerini yaparken; pişmiş, ustalaşmış, en önemlisi  birikim elde etmiş. İlk Milletvekilliği dönemi ile bugün ki Erdoğan Özegen arasında olumlu büyük fark var.

Başarılı bir miting, Başbakanın ağzından önemli projeler vee… Birde Erdoğan Özegen gibi hatip ve Niğde’ye hakim bir siyasetçiniz varsa… Alın size kaymaklı kadayıf… Nitekim,  Erdoğan Özegen o kendine has hatipliği  ile köy kasaba  meydanlarında “ Biz bu köye 2002 yılında geldiğimizde, bizden su isterdiniz, kanalizasyon isterdiniz, gölet isterdiniz,  parke yapın, yol yapın,  çamurdan bizi kurtarın derdiniz… Hepsi yapıldı… Ama şimdi hastane kesmedi… Tıp Fakültesi istiyorsunuz, otoyol istiyorsunuz, havaalanı istiyorsunuz… Şimdi sıra onlarda… ” diye keyifli keyifli konuşuyor…

Alpaslan Kavaklıoğlu’nun bakanlık ihtimali olan birisi olması bile, bu il için şans. Erdoğan Özegen’in sinerjisi, Yaşar Ataç’ın teşkilatçılığı…

İl merkezi, bütün ilçeler, hemen hemen bütün kasaba belediyeleri Ak Parti’de.  Yerel yönetimlerde iktidar. Hükümette iktidar… Seçimden sonraki kurulacak hükümette olma ihtimalinin yüksekliği… Bütün bunlar Ak Parti’yi koşuda epey önde başlatan en önemli faktörler. Sağ seçmen iktidarı sever, güçlüyü sever…

17 ve 25 Aralık benzeri yol  kazasına! uğramamak için ulusal bütün “klikler” teslim alındı. 

Niğde iş çevresi, Niğde ve ilçelerin ekabili tabir edilenlerin hemen hemen hepsi görüntü verdiler veya  biatlarını ilettiler. Televizyon, gazete, ve  internet medyası ile reklam anlaşmaları. Planlı  sosyal medya ve internet medyası  hazırlıkları ardından son 15 gün yoğun organizasyonlar, yoğun  bombardıman ve heyecanlı teşkilat çalışmaları… Gerçekçi anketler, iki muhalefet partisi arasında denge ve dengesizlik  planları ve teoriler…  Son hafta nokta atışları…

Bütün bunlara rağmen bugün üç! üç! üç! değil… Muhalefet partilerini de yazacağım onları okuduktan sonra göreceksiniz ki. Ak Parti, 3 – 0’a  hiç bu kadar yaklaşmamıştı.

Ak Parti’nin ülke ve uluslararası politikaları haricinde, Niğde’de, muhalefetin eleştireceği argüman da yok. Var olanları ise adam akıllı hazırlanıp,  araştırıp, planlayıp  vatandaş ile paylaşacak, onlara duyuracak muhalefet adayları ve ekipleri de yok.

Ak Parti bu dönem çok şanslı… Bugün itibari ile görünen bu… Siyaset için çok uzun… bir ay var.