Uzun bir aradan sonra merhaba değerli hemşehrilerim… Aktif gazetecilik hayatımı sonlandırmış olsam da; yine de ben Niğde için, Niğdeliler için,  hele hele Niğdeli gençlerimiz için yazmaya devam edeceğim…


Bu gün Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde 19 yıl birlikte çalıştığım can dostum, sevgili kardeşimin telefonda sesini duydum. Bu telefon beni 25 yıl öncesine götürdü… Ayten Hanım'ın oğlu Çağrı, benim Ankara'da olduğum dönemlerde üniversiteli olmanın heyecanı içinde idi…

Bu gün duydum ki; Çağrı, ODTÜ'de Bilgisayar Mühendisliği okumuş, yurt dışında “Doktora” yapmış “Doçent”lik ünvanını almış... Bununla da yetinmemiş; gelmiş burnumuzun dibindeki Kayseri'ye, buradaki Abdullah Gül Üniversitesi'ne Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Bölümü'ne “Bölüm Başkanı” olmuş... Bu mutlu haberi ilk duyduğumda, yıldırım hızıyla geçen yıllarıma bir "Ah!.." çekmedim desem yalan olur…

Neyse sevgili dostlar, gelelim asıl konumuza: Çağrı ile telefonda sohbet ederken, bana Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ)'ni anlattı.  Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Bölümü, bu yıl ilk öğrencilerini alacakmış, kontenjanı ise 15 kişi. AGÜ yeni kurulan bir üniversite, çok bilindik değil. Ancak, sohbetin ilerleyen dakikalarında Çağrı bana öyle şeyler söyledi ki; bu bilgileri Niğde'min gençleriyle paylaşıp onları haberdar etmeden duramadım… Çünkü "Uzayan kol bizden olsun… Benim Niğde"min gençleri de bu nimetlerden faydalansın" istedim…

Telefonda konuştuklarımızı size kısaca özetlemek istiyorum: AGÜ Bilgisayar Mühendisliği bir Danışma Kurulu oluşturmuş  Bu kurulun üyeleri "dev firmalar" Google, MIT Harvard, IBM, Intel, Arçelik, Türk Telekom, Avea, Turkcel, Alcatel-Lucent, Ericson'da çalışan Arge Müdürleri'nden oluşuyormuş. Bu kurulun amacı AGÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin "lisans eğitimi" sırasında (dikkatinizi çekmek isterim; "lisans eğitimi" sırasında) onlara staj ve iş imkanı sağlamak...

Durun daha bitmedi; Danışma Kurulu sunduğu staj ve iş imkanlarına ilaveten, başarı sırasına göre ilk 20 bindeki öğrencilerine aylık 900 ila 2 bin 300 TL arasında kesintisiz burs verecek.

Bu kadarla kalsa iyi; her öğrenciye birer Mac dizüstü bilgisayar, ABD'de bir dönem dil eğitimi, ABD'de mastır ve doktora bursu, Ayrıca hepsi yurt dışı tecrübeli güçlü akademik kadrosu ile başarılı öğrencilerine kariyer koçluğu sistemiyle daha lisans seviyesinde ArGe projelerinde yer alma fırsatı ve iş imkanları...
Ha, az daha unutuyordum; yurt da ücretsiz...

Telefonda duyduklarıma inanamadım... "Acaba yanlış mı duydum" diye bir an düşündüm... Hayır yanlış duymamıştım... Cağrı'nın da bana şaka yapacak hali yoktu. ABD'de "kurslar" ve "burslar", Türkiye'de "burslar" ve de "yurtlar" Avrupa'da “olanaklar”... Say, sayabildiğin kadar... Bir öğrencinin hayallerini bile zorlayacak imkânlar, elini uzatıp tutabilecek kadar yakın... İnsanın yeniden öğrenci olası geliyor... Vallahi bundan sonra ne söyleyeyim; hani bir söz vardır, "Bundan âlası, Şam'da kayısı..." diye. Ben de bunu; "Bundan âlası, Şam'da kayısı, sevinsin Niğde'nin balası" diye noktalamak istiyorum...

Haydi Niğdeli gençler, başarı bir adım ötenizde...

Kalın sağlıcakla….
 
Şerife Türkeş Kanaatbilen
Niğde Gazeteciler Yazarlar Cemiyeti