Milli ve Dini bayramlarımızın yaşamımızda özel ve ayrı bir yeri vardır. Milli bayramlarda ülkemiz için verilen mücadelenin ve zoru başarmanın önemi ile özelliğini yaşar. Bağımsızlık duygumuzu yeniden hisseder ve atalarımızı saygı ile anarız. Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının bizler için başardıklarını hissederiz.
 Dini Bayramlar ise Dini önemi ve özelliğinden öte inanç yoğunluğunu ve insani değerlerle birbirimizi anlama, sahiplenmeyi yaşadığımız dönemdir.
 Bayramların güzelliği ve özelliği yanında bizim gibi elli yaşlardaki kuşağın değişime tanıklığı da vardır. “Nerede o eski bayramlar” diye söz başlayanların giderek azalması kuşaklar arası değişiminde benzeşmesindendir. Çünkü son otuz yılda bayramları yaşama anlayışımızda farklılaşmalar başlamıştır. Özellikle hafta içine denk gelen bayram günleri tatiller ile birleşince toplumda bayramı tatil algısı oluşmaktadır. Öyle olunca da yaşamın yorgunluğu insanların bayram duygularını tatil olarak algılamalarına vesile olmaya başlamıştır.
Oysa bayramlar dayanışmanın, görüşmenin, sevginin, güzelliğin kısaca insani değerlerin karşılıklı hızla yaşandığı da süreçlerdir.
Ne güzeldir
 Bayram sevinci ile uyanmak,
Namazına gitmek,
Mezarda vefat eden büyüklerimize ziyaret etmek,
Sonrası giyinip kuşanıp akraba, yakın, eş dost gezmek,
Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpmek
Sabahtan akşama değin karşılıklı gidip gelmek sohbetler etmek,
Çocuklara hediye Çorap,mendil ve harçlık vermek,
Yeni bayram giysilerini giymek ,
Dedikodudan arınmış,
Hesap kitap yapmadan art niyetsiz koşturmaca içinde olmak,
Şekerlerİ,  lokumları yemek tatlıları ikram etmek yemek,
Yani kısacası   bir yılda unuttuğumuz her güzelliği yaşamak.
Bunların tadını alanlar için bayram tatil olamaz.
Çünkü mutlaka kapınızı çalan biri olacaktır.
O kiminde bir çocuk kiminde davulcu kiminde bir yardım isteyen olabilir ama o kapı mutlaka çalınır. İşte o kapıları açık tutmak lazım.
Gelen gidenle yaşadığımızın farkına varmak lazım.
Dini değerleri yaşadıktan sonra birde birbirimizi sevmenin saymanın anlamanın yaşanacağı bu süreçlerin tadına varmak lazım.
Çocukları sevindirip büyüklerin elini öperken huzurevini kimsesizleri unutmamak lazım.
 Ben bayramları sabah başucunda bir ayakkabı ile uyanan çocuk duygusu ile de yaşadım. Bayramdan bayrama dikilen takım elbise ile de, mendil verilen evlere de bayramcı gittim çorap verilen evlere de renkli lokumların pudrasını dökerek üstüme de yedim. Davulcunun peşindende koşturdum, kamyonla mezara gidildiği günleride gördüm. Tepside lokum, şeker, sigara, kolonya tutulduğunu çikolatanın lüks olduğunu da yaşadım. Anacığım yaptığı tatlıları her misafir gelişinde bir ucundan da tırtıkladım. Kısacası bayramın dününü de güzel yaşadım bugününü de tada tada yaşıyorum.
Kiminde memlekette, kiminde gurbette bayramı bayram tadı ile ailemle geçiriyorum.
Sizlere de bayram güzelliği diliyorum.
Bayramınızı kutlu eviniz yaşamınız mutlu işleriniz güzel olsun.
Nice bayramlara erin bayram tadını bayram ayrıcalığını hep yaşayın.
Ziyaretlerinizde sohbetlerinizde sevgi dolu olsun sevin sevilin.
 Nice bayramlarda yazmak görüşmek dileği ile bayramınız kutlu olsun.