İnsanların çok az bir kısmı başlarına gelen hadiselerden ders alırlar. Bu dersler çoğu zaman hayat tecrübesi olarak insanın içinde birikir. Hayat herkese farklı bir iklim sunar. Herkesin imtihanı farklı farklıdır. Genel olarak herkes mutlu olmak sıkıntılardan kurtulmak ister. Bunun için çeşitli yollar ararlar. Bunun için farklı yaşam formları gelişir. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Herkes hayata kendi penceresinden bakar ve oradan gördüğü kadar tanır hayatı. Bende hayata dair düştüğüm dipnotları ve kişisel anlamda mutlu olmak için geliştirdiğim kırk kuralı paylaşmak istiyorum. Bu maddeler kişisel bir bakışı yansıttığı için objektiflik aranmamasını rica ederim.
 
1- Mutluluğun birinci formülü kimseden bir şey beklememek kimseden bir şey ummamaktır. Çünkü insanı beklentileri köleleştirir başkalarının kulu haline getirir. 
2- Her zaman her durumda pozitif düşünmek olumlu bir bakış açısı geliştirmek önemlidir. Çünkü insan çoğu zaman düşündükleriyle karşılaşır. Düşünceler tohum eylemler meyvedir. 
3- Kendisi için istediğini başka insanlar içinde isteyen mutluluğa daha yakındır. Bencillik sarmalından çıkamayan insanlar kendi kendini sokan yılan gibidir. 
4- Geçmişin kaygılarından ve geleceğin endişelerinden kurtulup şimdiki zamanın vazifelerini yaparak kendi ayaklarımıza çelme takmaktan kurtulabiliriz. 
5- İhtiyacımız kadar tüketip ağır borç yükünün altına girmeyerek daha mutlu olabiliriz. Mutlu olmak için; azla yetinmek, kanaatkâr olmak, mal hırsına kapılmamak gerekmektedir. 
6- Başka insanların gıybetini ve dedikodusunu yapmayarak başkalarının kusurlarını araştırmayarak kalbimizi gereksiz yüklerden temizleyebiliriz. 
7- Kendimizden yukarıdaki insanlara bakıp nimetlere haset etmektense kendimizden daha aşağıdaki insanlara bakıp elimizdekilere şükredebiliriz. Kısaca ayakkabım yok diye üzüldüğümüzde ayağı olmayan insanlara bakabiliriz. 
8- Doğadan kopmadan yürüyüş yaparak, bisiklete binerek, bağ bahçeyle uğraşarak betonun ruhumuza açtığı yaraları biraz olsun tedavi edebiliriz. 
9- Haftada bir kaliteli ve güzel bir film izlemek hayal gücü açısından insana yeni ufuklar açabilir. Hayal gücü iyi çalışan bir insan mutluluğa daha yakındır. 
10- Şehrimizdeki mezarlığı ve hastaneyi belli aralıklarla ziyaret edip ölüm ve hastalık gerçeğini daha yakından tanımak ve idrak etmek kişinin yaşadığı hayata şükretmesi için yeterde artar bile. 
11- Kitap okumak başlı başına bir mutluluk kaynağıdır. Okumayan insanlar kendi kendini öğüten değirmen taşı gibidirler. 
12- Dua etmek kişiyi mutlu eder. Yerleri ve gökleri yaratan bir Rabbin var olduğunu bilmek ona derdini dökmek ondan yardım istemek huzurlu olmak için mutlu olmak için yeter. 
13- Yaptığımız her işte kendimizi başkalarına beğendirme duygusundan, başkalarının onayını bekleme hastalığından kurtulabilirsek mutluluk yolları önümüze çoktan serilmiştir. 
14- Yeryüzünde başka canlılarında yaşadığını düşünüp dünyanın sadece kendimizden ibaret olmadığını anlamak gerekiyor. Yoksa bu çağda kendini putlaştırıp, kendine tapma hastalığına yakalanmamak mümkün değil. 
15- Televizyondan, cep telefonundan, internetten uzak durmak kaybettiğimiz mutluluğu kendiliğinden geri getirir. Çoğu zaman sırf bu aletlerin yaydığı radyasyon bile bizi tasalandırıp mutsuz etmektedir. 
16- Gürültülü müziklerden uzak durup, sanat ve halk müziğimizin güzel icralarını dinlemek hatta bir müzik enstrümanı çalmak mutluluk verir. 
17- Seyahatte sıhhat vardır. Bazı zamanlar küçük seyahatler yapmak yaşadığımız hayatın çemberini kırmak gerekiyor. 
18- Ne yaparsak yapalım bir türlü kendimizi sevdiremediğimiz insanlardan ve de kalbimizin bir türlü ısınmadığı ve nefret ettiği kişilerden mümkün olduğu müddetçe uzak durmak gerekiyor. Bu insanlar ruhsal açıdan sadece nazarları ile bile bize zarar verirler. 
19- Felaket tellalı insanlardan her şeyin en kötü tarafını görenlerden, yapmak yerine yıkmayı kendine felsefe haline getirenlerden yılandan kaçar gibi kaçılmalıdır. 
20- Her şeyi kendine yontan, kendinden başka kimseyi düşünmeyen, menfaati olduğu zaman tanıyıp menfaati olmadığı zaman görmezden gelen, nimet zamanı yanında olup sıkıntı zamanı ortadan kaybolan insanlara layık oldukları değeri verip bunlardan mümkün olduğu müddetçe uzaklaşılmalıdır. 
21- Çoğu insan yanan bir sobaya benzer. Uzak durulduğunda üşütür, çok yaklaşıldığında ise yakar. Buna dikkat etmek gerekiyor. 
22- Piyasada bulunan kişisel gelişim ve mutluluk formülü içerek kitaplardan ve şahıslardan uzak durmakta mutluluğun başka bir kaynağı olarak sunulabilir. 
23- Açlık duymadan yemek yememek ve tam doymadan kalkmak birçok hastalığın kökünü kurutmaya yeter. Bunu yapanların diyet kitaplarına ihtiyacı yoktur. İyi bir vücut ölçüsü çoğu kişiyi mutlu etmeye yeter. 
24- İnsanın kendini ilgilendirmeyen konulara merak duyması başlı başına bir sıkıntı kaynağıdır. İnsan lüzumsuz işlerden arınmalı ve bu gereksiz yüklerden kurtulmalıdır. 
25- Tevekkül sahibi olmayan bir yürek korkunun başkentidir. Derin kaygıları ve hüzünleri kalpten silecek birinci koşul kaderine razı olmaktır. Sen üstüne düşeni yaptıktan sonra ister ölüm gelsin ister zülüm ne fark eder. 
26- Sağlık en büyük nimettir. İnsan sağlığına dikkat etmeli para kazanmak için sağlığını daha sonra da sağlığını kazanmak için parasını harcamaktan kurtulmalıdır. 
27- Konuşurken doğru söylemek kişiyi mutlu eder. Daha sonra kime, nerde, ne söylediğini hatırlama probleminden kurtulur. 
28- Kâinatı bir kitap gibi okumak yaratılan her şeye kıymet vermek ve mütevazı olmak gerekiyor. Saçının bir telini bile yaratamadığımız kişilere gururla kibirle yanaşmak şeytandan başka kimseyi sevindirmez. 
29- Okey salonlarından, kahvehanelerden, Televizyon ekranlarından, maçlardan,  biraz uzaklaşıp çocuklarımızla ilgilenmek önemli bir husustur. Biz çocuklarımızla ilgilenirsek onları madde bağımlılığından, kötü arkadaşlardan kurtarabiliriz. Yoksa ahir ömrümüz evlat acısı çekmekle geçer. 
30- Arada bir huzur evine, sevgi evine gidip orada kalan insanlarımızla ilgilenmek birer küçük hediye ile büyüklerimizin ellerinden öpmek öksüz yavrularımıza şefkat göstermek insanlığımıza daha çok değer katar. 
31- Sigara ve alkolden uzak durmak yepyeni bir hayata merhaba demek kadar güzeldir. 
32- Selam vermek ve selam almak, unutulmuş insan sıcaklığını yeniden hissettirir, kalpleri birbirine ısındırır. Önyargıları siler. 
33- Vaktin kıymetini bilmek, zamanı gereksiz işlerle harcamamak, çünkü ömür dediğimiz şey yaşadığımız dakikalardan başka bir şey değildir. 
34- Kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak başkalarına da öyle davranmak, empati kurmak ve saygıyı elden bırakmamak. 
35- Cahil ve halden bilmez insanlara derdini açmamak, bu durum çoğu zaman derdin daha çok artmasına neden olur. İnsan, tabip olmayana hiçbir yarasını göstermemelidir. 
36- Yarın Allah’ın huzuruna çıkınca hesabını veremeyeceğin hiçbir işi yapmamak. 
37- Sırlarımızı en yakınlarımız dâhil hiç kimseye ifşa etmemek. Kendi elimizle kendimizi tuzağa çekmemek. Zayıf taraflarımızı düşmanın eline koz olarak vermemek. 
38- Körler çarşısında ayna satıp sağırlar çarşısında gazel atmadan, ata et ite ot vermeden onurlu ve dürüst bir şekilde yaşamak. 
39- Bilmediğimiz şeylerin peşi sıra sürüklenmeden, kendimizi gereksiz maceralara atmadan sükûnet ve sabırla bir hayat sürmek ne güzeldir. 
40- Başkalarının gazına gelmeden, ihtiyatı elden bırakmadan ve de manipüle olmadan, kendi kararlarını kendisi veren insanlar olarak yaşamak kişiyi mutlu kılar.