Son zamanlarda MHP’ye akıl vermeyen köşe yazarı kalmamış gibidir. MHP hakkında yazı yazan bu gazetecilere bakınca insan, doğrusu duygulanıyor. Çoğu iktidardan icazetli olan bu gazetecilere göre MHP’nin daha çok açılımcı, azınlıkçı, bölücü ve etnikçi bir tutum takınması en doğru siyasettir. Aksi hem ülke hem de MHP için iyi sonuçlar doğurmayacaktır.
Bazı gazetecilere göre ise “komünizm gelecek, Türkiye bölünecek umacısının”  sona ermiş olup  “düşman komşu ülkeler argümanı” da yerle bir olmuştur. AB’nin ilerleme raporlarının eleştirilecek (!) bir yanı da yoktur. PKK ise eylemsizlik kararı almıştır. Bu durum da milliyetçi partileri etkileyecektir. O halde MHP’nin işi zor anlamına gelen yazılar yazıyorlar.
MHP’ye yönelik bu tür değerlendirmelerde kullanılan argümanların tamamı sorunludur. Sözgelimi,  “komünizm gelecek” umacısı otuz yıl öncesine ait eski bir hikayedir. Vatandaşların açılımlar sonrası  “Türkiye bölünecek”  kaygısının olmadığını söylemek için ise Milliyet gazetesinin binasından dışarı hiç çıkmamak gereklidir.

AKP’nin hedefi MHP’dir
Yandaş medyanın MHP’ye dönük manipülatif faaliyetlerinin altında Türkiye’nin dönüştürülmesine yönelik amaçların olduğu açıktır. İktidar ve yandaşları terörist başı ile olan müzakerelerin, Ruhban okulu ve ekümeniklik ile ilgili olarak atabilecekleri adımların önündeki en büyük engel olarak MHP’yi görmektedirler.   
Diğer yandan CHP’nin gerçekleştirdiği bütün yeniliklere karşı alabileceği oy oranı da üç aşağı beş yukarı bellidir.  “Tek başına iktidar”  sloganı CHP’yi tek başına iktidar yapmaya yetmiyor. Bunu en çok AKP’nin kurmayları biliyor.
AKP’ye oy verdiği halde bunu söylemeye dahi cesaret edemeyen ciddi bir muhafazakâr kesim var. Onların oylarının yönelebilecekleri tek parti de MHP’dir. Bu nedenle iktidar yetkilileri için MHP hayati derecede önemlidir.
Ayrıca iktidar,  “Kürt Açılımı” projesinin ve anayasa değişikliğinin önündeki tek engel olarak da MHP’yi görmektedir. Özellikle iktidar yetkilileri, Anayasa’daki  “Türk”  ve  “Türk milleti”  kavramlarını çıkaracak bir değişikliği ancak MHP’nin olmadığı bir Meclis’te yapabileceklerini biliyorlar. Bu nedenle MHP’nin baraja takılması AKP ile birlikte AB/ABD/PKK/Barzani dörtlüsünü de rahat ettirecektir.

Toparlanan MHP
Başta AKP olmak üzere MHP karşıtları var güçleriyle MHP’de  “baraj sorunu var”  yalanını pazarlıyorlar. Bizzat bu satırların yazarı, birkaç gün önce İstanbul’da AKP için de kamu oyu araştırması yapmış olan bir merkezden MHP’nin hiçbir dönem baraj sorunu yaşamadığını gösteren rakamları görmüştür. Bu gerçeği herkesten daha çok AKP’li yetkililer bilmektedir. Ancak onlar siyasi rekabet gereği bu tür spekülatif haberler yayarak ve yaygınlaştırarak güçlünün yanında pozisyon alanları etkilemeye çalıştığı açıktır.
MHP, iktidarın güdümünde üretilen bu söylentilere kulaklarını sonuna kadar kapamış, sessiz ve derinden gitmektedir. Büyük bir sessizlik içinde iktidar için hummalı bir faaliyet başlatıldığı haberleri alınmaktadır. Bir yandan ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlar, diğer yandan da iktidarın bozduğu kardeşliğin yeniden tesisi için MHP, büyük bir onarım projesinin alt yapı hazırlıklarının sürdürüldüğü söyleniyor.

Baraj değil garaj sorunu
Diğer yandan MHP Genel Başkanı, şu veya bu nedenle partinin dışında kalmış olan bütün MHP’lileri partiye çağırmıştır. Siyaset dışı kalmış olan MHP’lilere Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yaptığı davet, kamuoyunda büyük sevinç yaratmıştır. MHP’ye dalga dalga katılması beklenen isimlerin kamuoyunda yeni bir heyecan yaratacağından kimse kuşku duymamalıdır. Bu durumun vereceği moral ve motivasyon AKP’nin işini iyice zorlaştıracaktır. Kuşkusuz partiye gelecek olan bu yeni yüzler, MHP’de bir garaj sorununa neden olacaktır. Neyse ki MHP genel merkezinin önünde geniş bir alan var!