Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü’nün katkılarıyla, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Koraş tarafından “Özbek Şairi: Rauf Parfi” adlı konferans düzenlendi.

Prof. Dr. Hikmet Koraş konferans konuşmasına, Rauf Parfi’yi betimleyerek başladı ve “Rauf Parfi; şair, düşünür ve eylem adamı, fakat her şeyden önce bir insan. Bize, “kainatın künhüne vakıf” bilge kişilerin hayat karşısındaki o asil duruşlarıyla nasıl “adam” olunacağını gösteren bir örnek” ifadelerini kullandı.

Rauf Parfi’nin 1960’lı yıllardan sonra, ilk olarak fikir ve düşünceleriyle, sonrasında ise bunları yansıttığı şiirleriyle Özbek Edebiyatına yeni bir soluk getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Hikmet Koraş, “Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan, inancını yaşayan, inancı için savaşan; kişiliği, duruşu ve mücadelesiyle zamana damga vuran bir şairdir Rauf Parfi” sözleri ile de Rauf Parfi’nin sarsılmaz kişiliğine vurgu yaptı.

Rauf Parfi’nin hayatına dair birçok bilgiyi konferans katılımcıları ile paylaşan Prof. Dr. Hikmet Koraş, Rauf Parfi’nin şiir anlayışının gelişimi ile ilgili olarak, “Ceditçiler ve Kırım sürgünlerinin sohbetleri, Parfi’nin fikir ve sanat anlayışını şekillendiren en önemli unsurlardandır. Parfi, şiir hakkında ilk bilgileri Abdurrahman Vodilî’den öğrendiğini kendi ifade eder” dedi.

Prof. Dr. Hikmet Koraş, Rauf Parfi’nin şöhrete ilk adımını da pek çok meşhur sanatçının icra ettiği “Leyla” (müellifi Barot) şiiri ile attığını belirterek bu şiirle Rauf Parfi’nin bütün Özbekistan’da tanındığını söyledi.

Konferansın sonunda, Rauf Parfi’nin içinde yaşadığı toplumdaki aksayan yönleri ifade etmekten asla geri durmadığının altını çizen Prof. Dr. Hikmet Koraş, “Yazdığı hezillerden bir tanesi sansür hakkındadır. Bu şiir bize Sovyetler Birliği döneminde yaşayan sanatçıların sıkıntılarını göstermesi bakımından oldukça değerlidir” dedi.

Editör: TE Bilişim