NİĞDELİ BİR ULUSLARARASI  RESSAM

 
Yaklaşık 150 yıldır nereden ve kimlerden geldiği bilinmeyen ve toplumumuzu içine kapatan, komplekse sokan bir algı operasyonu yapılıyor. Bu operasyonun temel sloganı “Batılı insanlar daha zekidir” cümlesine dayalı. Ya da “En zeki insanlar Yahudilerdir” propagandası altında yaşıyoruz. Halbuki olayın aslı böyle değil. Geçmişte de, İslam dünyasındaki bilimsel gelişmeler karşısında hayretini gizleyemeyen Batı insanında da “Doğu insanı zekidir, biz onlara ulaşamayız” algısı yerleşmişti ve 18. Yüzyıla kadar da bu etkiden kurtulamadığı için geri kalmıştı. Günümüzde bilim, sanat ve teknolojinin bayrağını elinde bulunduran Batının bu bayrağı ilelebet elinde tutacağını söylemek, insanlık tarihinin gerçekleriyle pek uyumlu görünmüyor. Milletlerin bilim ve medeniyet tarihleri ilelebet devam eden bir başarıdan bahsetmediği gibi sonsuza kadar sürecek bir yenilgiden de bahsetmiyor.
 
Günümüz bilim çevrelerinin araştırmalarına göre her milletin içerisinde %2 oranında çeşitli alanlarda “Dahi” denilebilecek zeka kapasitesine sahip insanlar hep olmuştur. Ancak bu %2’lik dilime giren insanlarını keşfedip, onlar üzerine programlar geliştirmeyi becerebilen devletler, diğerlerine göre bilim ve teknolojide daha hızlı gelişmişlerdir. Bu “Dahi insan değerlerini” gereği gibi eğitip yönlendirmekten aciz kalan devletler ve milletlere de; kendilerine gelip yeniden diriliş hareketi başlatmayı akıl edinceye kadar geri kalmışlık girdabında debelenmek zorunda kalmıştır.
 
 
 
Bütün bunları yazmama geçenlerde tanışmaktan gerçekten mutluluk duyduğum bir dahi; Niğde topraklarında doğmuş bir dahi sanatçı sebep oldu. Tanıştım dediysem, “Deha sanatçılarımızdan birisi” olduğu uluslar arası müzelerde sergilenen eserleriyle tescillenmiş bu sanatçıyı kendi başıma arayıp bulmadım elbette. Bu tanışıklığa bir dostum aracılık etti: Haluk Yavuz... O da dostluğun dehasıdır aslında...

 
Editör: TE Bilişim