Tataristan Özerk Cumhuriyeti, TATMEDYA ve Dünya Gazeteciler Federasyonunun ortak organizesi ve Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfının katılımı ve katkısı ile Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnikhanonun himayelerinde Tataristan Özerk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti, TRT, Anadolu Ajansı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Türkmeneli Vakfı katkılarıyla yapılan şura; Kapadokya Muşkara Haber Gazetesi standının da yoğun ilgi gördüğü Türk Dünyası Medya ve İletişim Sergisi ile başladı.
Serginin açılışına; Tataristan Parlamento Başkan Yardımcısı Rimma Ratnikova, Türkiye Cumhuriyeti Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaç, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Menderes Demir, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Şemsettin Küzeci, Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Anadolu Spor Gazetecileri Derneği (ASGD) Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Tataristan Tatmedia Genel Müdürü Nuria Belomoina, Avrasya Radyo ve Gazeteciler Birliği Başkanı İsmail Kahraman, Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti (NGC) Başkanı Bayram Ekici, Tarsus Medya Mensupları Derneği Başkanı Okan Çalışkan, Ceyhan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şahin Özer, bazı illerin cemiyet başkanları ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Türk basını tecrübelerini Tatar basını ile paylaşmalı
Etkinlik daha sonra şura ile devam etti. Şuranın açılışında ilk olarak söz alan Tataristan Parlamento Başkan Yardımcısı Rinma Ratnikova, Milli meclis adına sizi selamlıyorum diyerek, şuranın; Tataristan çapında çok önemli bir etkinlik olduğunu söyledi.
Sergide çeşitli yayınlar gördük ve anladık ki ortak kültürümüz, kitaplarımız, eserlerimiz bizi birleştiriyor, bunu hiçbir zaman unutmayacağız diyen Ratnikova, Türk dünyasının birleşmesine büyük katkı sağlayan İsmail Kaspıriskiyi de unutmamak gerekir. Bu fikirler bugün hepimizin hemfikir olduğumuz düşüncelerdir. Yusuf Akçura da aynı şekilde Türk dünyasına önemli katkılar sunan bir isimdir. Bu sene Türk-Tatar gazeteciliğinin 110uncu yılını kutluyoruz. Bizim için bu tarih çok önemli çünkü Tatar basın-yayın tarihinin oluşumu açısından büyük önem arz ediyor dedi.
Ratnikova, Sovyet Birliği yıkıldıktan sonra herkes kendi devletini kurma imkanı buldu. Bugün şartlar çok farklı. Basın yayın alanında problemlerimiz yok diyemeyiz tabi ki sorunlar var. Özellikle Tatar dilinin kullanımına büyük ehemmiyet veriliyor. Cumhuriyetimizde dil, din koruması adına değişik kanunlar bulunmakta olup, bu konulara büyük önem verilmektedir. Türkiye ve Tataristan arasındaki dostluk, tanışma, kaynaşma ile daha da artacaktır. Siz bizim için çok kıymetli misafirlersiniz. Başarılarınızı, tecrübelerinizi bizlere aktarmanız bizim için çok önemli. Bu nedenle bu tür etkinlikleri çok önemsiyoruz. Bunun gibi faaliyetler iki cumhuriyet arasındaki dostluğu güçlendirecektir diye konuştu.
Tataristanın kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz
Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Menderes Demir de, Türk dünyasının tüm renklerini bu salonda görmek bizler için çok değerli ve mutluluk vericidir. Bu organizasyon ile Türk dünyası gazetecilerini, Tataristanlı gazeteciler ile bir araya getirip, Tataristanın güzelliklerini, kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz. Burada üretilecek güzel işlerin Türk dünyasına sunulmasını arzu ediyoruz ifadelerini kullandı.
Dilleri bir olan Türk gazetecilerin işlerinde ve fikirlerinde de bir olması gerekli
Türkiye Cumhuriyeti Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaç da, Türk dünyasının çok farklı bölgelerinden gelen gazetecilerin buluştuğu şuranın ikincisi için Kazanın tercih edilmesi çok doğru bir seçim. Dünyayı takip eden gazeteciler olarak Tataristanın son dönemdeki uluslar arası alandaki görünürlülüğünü ne kadar arttırdığının farkındasınızdır diye düşünüyorum. Ev sahipliği yaptığı organizasyonlar ile Tataristan hem Rusyada hem de dünyada daha da tanınan bir ülke haline geldi. Tataristan, Türk dünyası içerisinde de özel bir konuma geliyor. Zira bunun için tarihi, kültürü ve birikimleri var. Bu kapsamda bir hafta sonra Kazan, Nevruz adlı Türk Halkları Tiyatro Festivaline ev sahipliği yapacak. Şuranın da bu tablonun önemli bir parçasını teşkil ettiğine inanıyorum. Yapılacak çalışmalarda sizlere başarılar diliyorum. Dilleri bir olan Türk gazetecilerin işlerinde ve fikirlerinde de bir olması için burada güzel adımların atılacağına inanıyorum şeklinde konuştu.
Ekici; Gazeteciler arasında değişim programları uygulanmalı
Türkiye heyeti adına konuşan NGC Başkanı Ekici de, Tataristanda olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, Türk dünyası gazetecilerinin daima birbirleriyle iletişim halinde olması gerektiğini söyledi. Ekici, Medyanın insanları yönlendirdiği bir dünyada Türk dünyası gazetecileri de meslekteki gelişmeleri ve değişimleri birbirleriyle paylaşmalıdır. Bunun için gerekirse değişim projeleri hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Hiçbir Türk gazeteci mesleğinde geri kalmamalı, daima en önde olmalıdır. Özellikle ulusal gazete ve TVleri besleyen yerel muhabirlerin dünyayı daha iyi tanıması ve gelişmeleri yakından takip edebilmesi için değişim programları ile Türk dünyası ülkelerinde görev yapmaları bu kapsamda sağlanmalıdır dedi.
Konuşmaların ardından Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Menderes Demir, Tataristan Parlamento Başkan Yardımcısı Rinma Ratnikova ve Türkiye Cumhuriyeti Kazan Başkonsolosu Turhan Dilmaça, katkılarından dolayı bir plaket verdi. Daha sonra düzenlenen ödül töreninde organizasyona katkı sunan kurum, kuruluş ve kişilere protokol tarafından ödüller verildi.
2.Türk Dünyası Gazeteciler Şurası Kazan Deklerasyonu
26-29 Mayıs 2015 tarihlerinde Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyetinin başkenti Kazanda, Tataristan TATMEDIA, Tataristan Gazeteciler Birliği ile Dünya Gazeteciler Federasyonunun ortaklaşa düzenlediği; Türk Cumhuriyetleri ve Türk Akraba Toplulukları ile Avrupadan gelen toplam 20 ülkeden 100 gazetecinin katılımıyla düzenlenen 2.TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞÛRASINA katılan delegeler tarafından aşağıda yazılı 13 maddeden oluşan KAZAN DEKLARASYONU kabul edilmiştir:
* Kültürel değerleri yayma, edebi dili koruma ve milli aydınları bilgilendirme ile görevli olan milli yayın organlarının devletler tarafından desteklenmesi ve desteklerin sürdürülmesi; Milli konularda yayın yapan basın yayın organları ile gazetecilerin etik değerlere saygı göstermesi; Sadece bayram ve benzeri festival ve etkinliklerde değil genel olarak tüm milli sorunların yansıtılması için gazetecilere, medya kurumlarına teklifte bulunulması.
* 19-22 Mart 2014 yılı Eskişehir Deklarasyonunda kabul edilen; Türk dünyası ile ilgili ekonomik, kültürel, sosyal, siyasi tüm resmi ve özel etkinlikleri, faaliyetleri sürekli izleyecek, karşılıklı bilgi paylaşımında bulunacak ve toplanan haberler içinden seçilecek önemli etkinlikleri tüm dünyaya duyuracak; Türk Dünyasını ilgilendiren çeşitli konularda projelerin hazırlandığı, görüntülü, sesli ve yazılı araştırmalardan oluşan dokümantasyon merkezinde toplanan ve üretilen bilgilerin, programların, belgesellerin, haber, dizi yazı ve araştırmaların Türk Devletleri ve Özerk Cumhuriyetlerindeki ilgili kişi ve kurumlara, yazılı, sesli ve görüntülü medya kurumlarına servis edileceği, Türk Dünyası Haber Portalının kurulması için ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunulmasına, somut adımlar atılmasına; Anadolu Ajansı ve T.C Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile TİKA ve T.C Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından kuruluş aşamasında destek olmalarının talep edilmesine; bu çerçevede yurtiçi ve yurtdışında Türk Dünyasına yönelik çalışma yapan resmi ve özel kurumlar, STKlar ve Strateji Merkezlerini bir platform etrafında bir araya gelmelerini sağlayarak düzenli `İstişare Toplantılarının yapılmasına; bu ve benzeri çalışmalarda, kaynakların verimli kullanılması noktasında tavsiyede bulunulması önerilmiştir.
* Anadolu Ajansının inisiyatifi ile hazırlanmakta olan `Türk Dünyası Haber Paketi`nin gerek geliştirme, gerekse dağıtım surecinde desteklenmesi, bu pakete bağlı eğitim, haber üretimi, haber aboneliği gibi konularda Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonunun aktif rol alması için girişimlerde bulunulması önerilmiştir.
* TRT kanallarından TRT AVAZ öncelikli olmak üzere TRT1, TRT COCUK, TRT MUZIK kanallarının Tataristanda kablo yayın ağına dahil edilmesi için Tat Medya ve TNV Televizyonu ile görüşmeler yapması tavsiye edilecektir.
* Tat Media ve TNV Televizyonu ile daha önce yapılmış olan karşılıklı protokollerin yenilenerek işbirliği çalışmalarının artırılması, ülkelerarası dizi, çizgi film, film, belgesel, müzik programlarının değişimi ve bunların başta TRT AVAZ kanalı olmak üzere diğer TRT kanallarında yayınlanması ve aynı şekilde TRTden verilen programların da basta R.F. Tataristan Cumhuriyeti olmak üzere Rusya Federasyonu kanallarında yayınlanması noktasında yapılacak tüm girişimler izlenecek ve desteklenecektir.
* Başta Moskova olmak üzere R.F. Tataristan Cumhuriyeti başkenti Kazanda TRT temsilcilik bürolarının açılması talebinin yetkililere iletilmesi kararlaştırılmıştır.
* T.C Başbakanlık Basın İlan Kurumu ve Başbakanlık Tanıtma Fonu tarafından Türkiye sınırları içinde verilen basınyayın desteğinin eşit olarak yurt dışında yayın yapan kuruluşlara da verilmesi noktasında girişimlerde bulunulması; T.C Başbakanlık Tanıtma Fonundan yurtdışı ihale duyurularının yurt dışındaki standart ve kriterlere uygun basın-yayın kuruluşlarına da reklam olarak verilmesi: Basın İlan Kurumu içerisinde `Dış Türkler ve Akraba Topluluklar` birimi kurularak ek maddi ilan desteğinden faydalandırılması ve Basın İlan Kurumunun mevcut yönetmenliğinin de bu çerçevede değiştirilmesi noktasında ilgili resmi kurumlarla temasa geçilmesi önerilmiştir.
* Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları bünyesindeki üniversitelerin İletişim Fakültelerinde okuyan öğrencilere Türk halklarına yönelik haber ve bilgilerin paylaşılması noktasında çeşitli kurslar düzenlenmesi için girişimlerde bulunulmasına; medya ile ilgili STKlar arasında karşılıklı işbirliklerinin ve bilgi alışverişinin artırılmasına; kültür, turizm, ekonomi ve folklorik değerlerin tanıtımına yönelik etkinliklerin yapılmasının teşvik edilmesi önerilmiştir.
* Türk dünyasında medyaya yönelik sansürün son bulması, medya mensuplarının haber yapma hak ve mahremiyeti ve ifade özgürlüğünün korunması için tüm kamuoyunun her türlü iletişim vasıtalarıyla bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çabaların desteklenmesi önerilmiştir.
* Çeşitli ülke ve bölgelerde kayıp, ya da haber alınamayan veya tutuklu bulunan meslektaşlarımızın yasal durumları, yaşam koşulları ve diğer sorunlarının tespiti ve çözüm bulunması ve ilgili kurumlarla görüşülmesi için Şura Sekretaryası bünyesinde bir Türk Dünyası Basın Araştırma Komisyonunun kurulması önerilmiştir.
* Türk Dünyası gençlerini ve akraba topluluklarını kaynaştıracak bilgi ve belgelerin paylaşılması için sosyal medya projesinin desteklenmesi önerilmiştir.
* Türk Devlet ve Toplulukları arasında ortak iletişim dili olarak Türkiye Türkçesi kullanılması önerilmiştir.
* Türk dünyasının tarih ve kültür merkezlerinden biri olan Kazanın güzelliğinden ilham alarak, Türk Dünyası medya mensuplarının bulundukları ülkelerde; evrensel insan haklarının savunulması, bölge ve dünya barışına katkı sunulması, sorunlu bölgelerde huzur ve istikrarın sağlanması, terörün önlenmesi; medyada nefret ve düşmanlık söylemlerine son verilerek, Volganın suyu gibi berrak, temiz ve saf duygularla halklar arasında sevgi ve barış dilinin teşvik edilmesi arzusuyla işbu Kazan Deklarasyonu imzalanarak tüm dünya kamuoyuna duyurulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.