Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ziya Avşar tarafından her Cumartesi saat 19.00’da Niğde Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi’nde düzenlenecek olan mesnevi sohbetlerinin ilki 8 Aralık 2012 cumartesi akşamı gerçekleştirildi.
Niğde Valisi Âlim Barut, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Şener ve Prof. Dr. Mustafa Bayrak ile üniversite öğretim elemanlarının da katıldığı programa öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
Sohbet toplantısında, Mevlana'nın yaşam felsefesi, eserleri ve günümüz dünyasındaki yeri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ziya Avşar, mesnevinin yazılma sürecini de anlatarak “Mevlana Mesnevi'yi Hüsameddin Çelebi'nin isteği üzerine yazmıştır. Eserin yazılmaya başlanması enteresandır. Bir gün Mevlâna’nın dostu ve halifesi Hüsâmeddin Çelebi; Hakîm Senâî’nin Hadikatü’l-Hakîka ve Ferîdüddîn-i Attâr’ın Mantıku’t-Tayr gibi eserlerinin büyük şöhret bulduğunu, insanların bu eserleri zevkle okuduklarını, Mevlâna’nın da böyle bir eser yazması ve bu eserin hem insanlara faydalı olması, hem de Mevlâna’dan hatıra kalması arzusunu dile getirir. Mevlâna, Hüsâmeddin Çelebi’den önce bu ilhamı almıştır; sarığının kıvrımları içinden Mesnevî’nin ilk on sekiz beytinin yazılı olduğu kâğıdı çıkarır, Çelebi’ye verir. Eserin yazılmasına böylece başlanır. Artık Mevlâna yolda yürürken, sema hâlindeyken, her an ve her durumda Mesnevî beyitlerini söylüyor; Hüsâmeddin Çelebi de yazıyordu. Mevlâna akşam söylemeye başlıyor, gün ağarıncaya kadar devam ediyor, Çelebi de şevkle yazıyordu, ilk cilt bittikten sonra Hüsâmeddin Çelebi’nin eşi ölür, iki yıl Mesnevî’ye ara verilir. 1264’de yazmaya yeniden başlarlar” dedi.
Programın devamında Mesneviden beyitler okuyan Doç. Dr. Ziya Avşar, ilk programa gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek her cumartesi saat 19.00’da Niğde Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleştirilecek sohbetlere ileriki haftalarda da aynı ilgiyi beklediğini ifade etti.
