Zülfü Livaneli’nin ülkemizde yasaklı olduğu 70’li yılların başında İsveç’te plaklarını çıkardığı dönemde Yunanistan da verdiği konserler sırasında söylediği sözü ve bestesi kendisine ait “Eloğlu duyar” türküsünü son on gündür kendimle baş başa kaldığımda gayri ihtiyari mırıldandığımı fark ettim.

 

       İki yaş küçük kardeşim Tansel Özkan diyabete bağlı bir dizi sağrının vücudunda açtığı tahribatlarla 23 Şubat dan bu gününe Niğde Devlet Hastanesi Nefroloji servisinin gözetiminde mücadele ediyor. Nefroloji Uzmanı Tuncay Dağel başta olmak servisteki tüm sağlık emekçilerine kardeşimin verdiği hayatta kalma mücadelesine desteklerinden dolayı binlerce teşekkür ederim.

 

       Kardeşim için zor ve çok zahmetli bir tedavi sürecinde desteklerini sunan, bizzat ziyaretimize gelerek geçmiş olsun dileklerini ileten, telefonla ve sosyal paylaşım sitelerinden moral mesajları bırakan tüm dost ve yoldaşlara da binlerce teşekkür ederim.

 

      Özellikle hasta yakını olarak duygusal çözülmelerin yoğun olarak yaşanacağını ön görerek bizleri bir an olsun yalnız bırakmayan başta Gökhan Akın olmak üzere tüm partili yoldaşlarıma gösterdikleri kesintisiz dayanışa için ise ayrı, ayrı teşekkürü borç bilirim. Kardeşim Tansel Özkan’a 1998 yılında şeker hastalığı tanısı konmasına ve düzenli insilün kullanması önerilmesine rağmen derdini kabul etmeme ve şeker hastası diyetlerine uymaması sonucu 15 ay önce görme duyusunu kaybetmiş geçen süre zarfında ise görme duyusunu yitirmiş olmanın travması üzerinden atamaması sonucu beslenme bozukluğu başta olmak üzere, sindirim sistemi, üreter sistem sekerlerini üst üste yaşayarak en nihayetinde böbrek fonksiyonlarındaki düzensizlikler nedeniyle diyaliz tedavisine de geçilerek daha ağır ve sancılı bir süreçle tedavi görüyor.

 

       Yaşama tutunması için son on günde yaptığımız çağrılara çok az tepki veriyor. Dileme dolanan  “kardeşim duymaz eloğlu duyar” Zülfü Livaneli türküsünün nedeni bu olmalı. Yaptığım yaptığımız tüm çağrılara çok az tepki veren ve içindeki yaşam isteğini gün be gün bıraktığını gözlemlediğim kardeşim Tansel’in Allah yar ve yardımcısı olsun. Eşi ve çocuklarının çırpınışları yüzü suyu hürmetine yaşama tutunması en büyük temennimiz. Umar ve ümit ederim ki tez vakitte yaşama isteğini kavuşarak sevenleri için moral olmaya devam eder.

 

        Evet, kardeşim duymaz eloğlu duyar. Türkü sürgün psikolojisi içerisinde yazılıp söylense de kardeşim Tansel’e yaptığımız yaşam çağrıları ile özdeşleştirmemden kaynaklı kendimle kaldığım anlarda mırıldanır oldum. Duy sesimizi ve yaşama bağlan kardeşim. Duy sesimizi, duy ne olur duy.

 

 

“Susarlar sesini boğmak isterler.
Yarımdır kırıktır sırça yüreğin.
Çığlık çığlığa yarı geceler.
Kardeşin duymaz eloğlu duyar.
Çoğalır engeller yürür gidersin.
Nice selden sonra kumdan ötede.
Kardeşin duymaz eloğlu duyar.
YIKILMA BUNLARI GÖRDÜĞÜN ZAMAN.
UMUDU KESİP DE İNCİNME SAKIN.
AÇ YÜREĞİNİ BİR MERHABAYA.
KARDEŞİN DUYMAZ ELOĞLU DUYAR...
” Zülfü Livaneli