Tayyip Erdoğan, bizzat atadığı 63 “akil insan” için “63 ismin bir masa etrafında toplanması, aynı karede fotoğraf vermesi bile başlı başına son derece olumlu, umut verici, birleştirici bir hadisedir. Bir ay sonra bu arkadaşlarımızla bir araya gelerek, süreci değerlendireceğiz” dedi. 
Erdoğan, 63 kişiyi, yüzlerce kişinin arasından seçtiklerini de söyledi.
Erdoğan’ın sözlerinden, önlerinde yüzlerce kişilik bir liste bulunduğu, seçimi bu listeden yaptıkları anlaşılıyor. 
 

***
 

Bu konuda elimde ciddi bir veri var. Daha doğrusu bir liste var. Bahsettiğim liste, 2008 yılında başlatılan kampanya ile Ermenilerden özür dileyenlerin adlarından oluşuyor. Denilebilir ki, “Ermenilerden özür dileyenler listesinin 63 akil insan listesi ile ne ilgisi var?” 
İlgi şu.. Erdoğan’ın 63 akil insan listesinde yer alanların bazıları, Ermenilerden özür dileyenler listesinde de imzalarıyla yer almıştı. 
Üstelik Tayyip Erdoğan da Ermenilerden özür kampanyası sırasında, Ermenilere karşı herhangi bir suç işlenmediğini ve işlenmeyen suç için de özür dilenmeyeceğini söylemişti. 
Özür metni şöyleydi: “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felâket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.” 
O tarihte TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, özür metninde “Ermeni Soykırımı” adı yerine “Büyük Felaket” adının kullanılmasının Türk halkını aldatmaya yönelik bir kelime oyunu olduğunu belirtmişti. Oğan, Ermenice “Büyük Felaket” kavramının İsa’nın çarmıha gerilmesi için de kullanıldığını hatırlatarak bu ismin seçiminin Holokost (Yahudi Soykırımı) örneğinde olduğu gibi Ermenilerin de kendilerine has bir soykırım adı oluşturma çabası olduğunu söylemişti.. 
 

***
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, kendilerini aydın olarak tanımlayan bir grubun Ermenilerden özür dilenmesi amacıyla başlatmak istedikleri “özür diliyorum” kampanyasının yozlaşma ve çürümenin ulaştığı vahim durumu göstermesi açısından ibret verici olduğunu belirtmişti. 
Genelkurmay Başkanlığı da kampanyayı doğru bulmadığını, özür dilemenin yanlış olduğu ve zarar verici sonuçlar da doğurabilecek bir davranış olduğunu belirtmişti. 
Vikipedi’deki bilgilere göre kampanya özellikle Azerbaycan’da büyük bir tepki görmüştü. Azerbaycanlı şair ve Azerbaycan Milli Meclisi (Parlamentosu) milletvekili Zelimhan Yakup, “Türk, Yağıdan Özür Dilemez!” adlı şiiriyle kampanyaya oldukça sert bir tepki göstermişti. Şiirde kampanyanın bazı mihrakların oyunu olduğu ifade edilmekteydi. Şair aynı zamanda kampanyayı başlatanların, Ermenilerden değil, Ermenilerce kırıma ve teröre maruz bırakılan insanların yakınlarından özür dilemesi gerektiğini vurgulamıştı.
 

***
 

Ermenilerden özür dileyen kampanyanın öncülüğünü Ahmet İnsel, Baskın Oran, Cengiz Aktar ve Ali Bayramoğlu yapmışlardı. İki listeyi karşılaştırdığımızda Ali Bayramoğlu, Baskın Oran, Lale Mansur, Muhsin Kızılkaya, Murat Belge, Tarhan Erdem, Fazıl Hüsnü Erdem, Kezban Hatemi, Doğu Ergil, Mithat Sancar, Yücel Sayman ve Oral Çalışlar’ın her iki listede de bulunduğunu görüyoruz. 
Bu durumda Tayyip Erdoğan, akil insanları veya akil arkadaşlarını Ermenilerden özür dileyenler listesinden seçmiş diyebilir miyiz?