“Muhakkak ki inananlar kardeştir; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete erişesiniz.” (Hucurat Suresi, 10.ayet)
"Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır." (Hadis-i Şerif)
“Irkçılık yapan, ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen, bizden değildir.” ( Hadis-i şerif)
  “Küfür (inanmayanlar) tek bir millettir.” (Hadis-i şerif)
 Aslında yukarıdaki ayet ve hadisler, yazmak istediklerimizi açık bir şekilde ortaya koyuyor. Yani İslam’da ırkçılığın olmadığını.
 Yaşadığımız olayların ve bu olaylara bir çözüm bulamayışımızın bir nedeni de bazı kavramların gerçek manasından çıkarak farklı anlamlarda kullanılmasıdır. Bu kavramlardan biri de millet kavramıdır. Günümüzde millet kavramı gerçek anlamından uzaklaşarak ulus ve ırk anlamında kullanılıyor. Oysa millet, aynı idealleri taşıyan insanlar topluluğudur ve medeniyet kavramıyla bağlantılıdır. Bu durum aynı dili konuşan ve aynı ırka mensup olmaktan çok daha öte bir şeydir.
 Avrupa’da Fransız İhtilalı sonrası gelişen nasyonalizm akımı yani etnik köken esasına dayanan anlayışlar ülkemize de yansımıştır. Tabiî ki bir insanın anne babasını sevmesi gibi mensup olduğu ırkı sevmesi yanlış bir şey değildir. Ama kendi ırkını diğer ırkların üzerinde görmesi ve diğer ırklara olumsuz bakması doğru değildir ve kabul edilemez. Bu yüzden Selçuklular ve Osmanlılar kurdukları devletlere ırk çağrışımı yapacak bir ad koymamışlardır. Osmanlı Devleti’nin adı “Devleti Aliyye” dir yani yüce devlet anlamına geliyor.
  . Tarihen sabittir ki bir arada yaşamak, evlilikler ve başka sebeplerle birçok ırk zaten birbirine karışmıştır. Mesela Peygamberimizin soyundan gelenlere seyyid deniliyor. seyyidler içinde Arab’ın yanında Türk, Kürt, İranlı, Hintli, Malezyalı vb. vardır. Peygamberimiz Arap olduğuna göre onun soyundan gelenlerin de sadece Arap olması gerekmez mi? Bu durum gösteriyor ki ırklar birbirine karışmış. İbn-i Haldun’un da belirttiği gibi saf ırk neredeyse kalmamış.
 İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif’te Arnavut asıllıdır. Ülkemizde birçok etnik kökene mensup insanlar vardır. Her birisi kendi etnik kökenini ön plana çıkarsa içinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkar. Onun için barış, kardeşlik ve kurtuluşun yolu İslam Milleti kavramında gizlidir. Israrla bu kavram üzerinde durmak gerekir.
 Üstad Sezai Karakoç bir sözünde: “Kürt sorunu, Arap sorunu, Arnavut sorunu, Türk sorunu yoktur; İslam Milletinin parçalanmışlık sorunu vardır. Tek çare ve çözüm, İslam dünyasının uyanıp Batı’nın NATO’su gibi bir askeri güç, AB gibi bir siyasi birlik oluşturmasıdır” diyor.