Yarın (29 Ocak) 70’li yılların son çeyreğinde DGM’leri (Devlet Güvenlik Mahkemeleri) kapattıran bir mücadele deneyimine sahip olan metal işçileri GREV’e çıkıyor. Bu grev asgari ücretle açlık sınırında çalıştırılanların, işsizliğe kaderiymiş gibi alıştırılanların, ocaklarda yaşamını yitirmiş madencilerin, zeytin ağaçları kesilmiş üretici köylülüğün, ötelenmiş örselenmiş kimlikleri yok sayılmış halkların ve inançların kendi grevleriymişçesine sahip çıkıp dayanışma göstermesi gerekiyor.
 
      15 bin metal işçisi 29 Ocak’ta (yarın) ülke genelinde 42 fabrikada greve çıkmaya hazırlanıyor. İşçi sınıfının sermayeye karşı mücadelesinde kavga çağrısı anlamına gelen metal grevi, metal işçisinin mücadele deneyimleri ışığında değerlendirildiğinde tek başına bir sektördeki işçilerin maddi kazanımını belirlemediği, sınıf hareketinin seyrini ve toplumsal mücadeleyi de yakından etkilediği görülür.
 
       77 yılında başlayan Metal grevi 80 darbesiyle önü kesile bilen büyük bir alt üst oluşu başlatan kilometre taşlarındandır. 80 darbesine uzanan süreçteki üç büyük metal grevi toplumsal muhalefetin mücadele damarlarından biri olduysa bugün de metal grevi yeni bir mücadele döneminin arifesinde ilerliyor demektir.
 
      Haziran Direnişi’ndeki isyan dalgasının geri çekilmiş görüntüsü metal greviyle metal işçisinin grev kararlılığında yeşeriyor. Metal işçileri, Haziran Direnişi’nin sembolü olan sloganlarla fabrikalarında yürüyor. Greif işçileri de geçtiğimiz yıl fabrikalarını işgal ederken “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” demişti. Bugün bu kararlılık, metal işçileriyle yankılanıyor. Fabrikalar yeri geliyor “MESS’e mezar oluyor” yeri geliyor “İşgal, grev, direniş!” sloganı eylemlerin parolası oluyor.
 
       Meşale elden ele verilirken bu direnişin yarattığı dinamizmin kaybolmadığı, mücadele umudunun sürdüğü ve aynı şekilde toplumsal mücadeleye güç kattığı görülüyor. 77 grevi nasıl ki 1 Mayıs’tan DGM boykotundan bağımsız ele alınamazsa bugün metal grevi de Haziran Direnişi’nden ayrı tutulamaz.
 
      Bugün işçi sınıfının yeni Haziranı’nı yaratmak için gereken her şey mevcuttur. Bunun için metal grevi yeni dönemin mücadele ruhuna ait bir kavga çağrısıdır. Metal işçileri on yıllardır sınıf hareketinin öznesi olagelmişken yarın çıkılacak grev de 77’de ifade edildiği gibi salt Birleşik Metal-İş ile MESS arasındaki savaşım olmayacak, aksine iki sınıf arasındaki uzlaşmaz savaşımın bir parçası olacaktır.
 
      Üstelik sendikal ihanet cenderesindeki işçi sınıfının uzlaşmacı-işbirlikçi çizgiye karşı tepkisi büyürken bu grev daha önemli bir noktayı işaret ediyor. Bürokratlardan hesap sorma çağrısının Türk Metal’in imzaladığı satış sözleşmesine karşı mücadele ile sürmesi grev dalgası ile gerçek anlamını bulabilir.
 
       İşte, metal işçisinin mücadele deneyimi yeniden okunmalı, metal grevi tek başına MESS’in yeni dayatmalarını parçalaması bakımından değil bizzat demokratik muhalefete sağlayacağı ivme bakımından değerlendirilmelidir. DGM’yi ezen, DGM şahsında sermayeye hizmet eden düzen kurumlarını hedef alan metal işçileri bugün de grevleriyle düzenin yarattığı sahte ayrışmaları, tartışmaları arasında kıvılcımı ateşleme gücüne sahipler. 29 Ocak’ta 77, 78 ve 80 ruhu açığa çıkarılırsa metal işçileri sınıf hareketi tarihine şanlı bir kavga sayfası açacaktır.
 
      Unutulmaması gereken en önemli konu bu grevin haklı ve meşru bir grev olduğu gerçekliğidir. Metal işçileri, kapitalist sermayenin ve hükümetin işçiler üzerindeki kuşatmasını kırmak, kendi emekleri üzerinde söz ve karar sahibi olmak için greve çıkıyorlar. Bu nedenle metal işçilerinin grevi, yalnızca kendileri için değil, farklı işkollarında düşük ücretlerle çalışanların, sendikasız, güvencesiz işçilerin ve bütün işkollarındaki kafa ve kol emekçilerinin grevi olmasının yanı sıra toplumun tüm tutamayanların da grevidir. Metal işçilerinin kazanımı tüm işçi sınıfının ve ezilenlerin kazanımı olacaktır.
 
       Başta partimiz HDP olmak üzere tüm demokratik muhalefet özneleri metal grevini gönülden selamlamalı ve dayanışma göstermelidir. Grev süresince metal işçileriyle omuz omuza olunmalı, ihtiyaç duydukları her türlü destek ve dayanışma gösterilmeli daha şimdiden metal işçilerini yalnızlaştırmak ve grevi başarısızlığa uğratmak isteyen işveren sendikası MESS’in ve AKP Hükümeti’nin baskılarına ve grev kırıcı girişimlerine karşı bütün işçileri, emekçileri, ezilenleri ve toplumsal demokratik muhalefet güçlerini greve çıkan metal işçisi etrafında kenetlenmelidir.