Düşündüklerini açık dille söyleyip, dobra dobra dile getirmek alışılagelen bir siyasetçi tarzı olmasa da geçtiğimiz günlerde, Niğde AK Parti Milletvekili Sayın Yavuz Ergun’un frenim yoktur tabiriyle orantılı gerçekleştirdiği basın toplantısı, son zamanların en renkli buluşmalarından biri olarak karşımıza çıkıyordu.

Konu Niğde olunca kentle ilgili birçok konunun tartışıldığı ortama damga vuran söz veya tespit ise “güruh” kelimesinin sorgulanması ve de tartışılması gereken derin manası etrafında şekilleniyordu.

“Küçük olsun bizim olsun” diyen bir güruha dikkat çeken Sayın Ergun’un Niğde’ye yapılması gereken yatırımların önüne engel koyan ve herkesçe bilindiğini belirttiği kesime karşı söylediği ifadeler, üzerinde durulması gereken bir tespit olarak göze çarpıyordu. Bu kentte yaşayan ve dışarda olsa bile duygusal bağını yitirmeyen herkesin üzerinde durup ayrıyeten kafa yorması gereken bu niteleme, başta istihdam sorunu yaşayan kent insanı açısından da aydınlatılması gereken bir sorun olarak göze çarpıyordu.

Her ne kadar değersiz, istenmeyen, desteklenmeyen ve küçümsenen topluluk anlamını taşıyor olsa da “güruh” kelimesi…

Niğde için bu tanım ne kadar doğru, üzerinde bayağı bir kafa yormak gerekiyor.

Her şeyden önce küçük olsun bizim olsun düşüncesini taşıyan bu güruh, topluluk olarak kentin önünü açacak yatırımlara dahi engel olabiliyorsa;

Demek ki değersiz bir kalabalık değil…

Birçok yatırıma yön verme kabiliyetleri varsa bu güruhun;

Demek ki davranışları birbirine bağlı ve küçümsenecek gibi değil…

Tek başlarına düşünmeyecek kadar ortak akıllarını ortak çıkarları ekseninde buluşturabilme becerisine sahiplerse güruh olarak;

Demek ki ciddi bir siyasi ayakları da var…

Birbirleriyle yakın ilişki içerisinde olup yıllardır bu birlikteliği sürdürebilme becerisini sergileye biliyorlarsa yine güruh sıfatıyla;

Demek ki öylesine bir kalabalık değil…

Bu kentin önünü kesmek…

Yatırımları engellemek…

Gelişimine mani olmak…

Elbette öyle es geçilecek ve üzerinde durulmayacak söylemler değil.

“O şahıslar o cenah kendilerini çok iyi biliyor” diyen Sayın Ergun, güruh kelimesini sadece Niğde merkez için değil, ilçelerde dahil geniş bir hinterlandı kapsayacak şekilde ifade etiğini, esas manada küçümsemek gibi bir maksadının da olmadığını, özelde belirtiyordu.

Böylesi bir durumu hiç kimsenin üzerine almaması, hatta alınganlık bile göstermemesi karşısında, bundan sonrası için nasıl bir çözüm önerisi getireceği de bir başka yazı konusu.

Bu gün küresel bazda bir salgın, akabinde de virüs var ve bunun çaresi olan…

Aşı ile ilaç için çalışılıyorsa.

O zaman Niğde bağlamında…

Niğde’nin önünde var olduğu sayılan güruh virüsüne karşı.

Nasıl bir aşı veya ilaç çalışması yapılıyor?

Çuvaldız olmasa dahi…

İğne ucuyla da olsa…

Tarif edilir mi acaba?..