Niğde Valisi Alim Barut yayınladığı mesajında  “ Öğretmenlerimize armağan edilmiş bu günü kutluyorum, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizi tebrik ediyorum”

 

Barut Mesajında şöyle dedi ;

 

Çok Değerli Öğretmen Arkadaşlarım;

 

Millet Mektepleri açılıp, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yazı tahtası başında ders vermesi, tarihte ender rastlanacak bir durumdur. Böyle bir günü ebediyen hatırlanabilir kılmak için Millet Mektepleri başöğretmenliğinin sunuluşu 24 Kasım 1928 günü, 1981’de Atatürk’ün doğumun yüzüncü yılı kutlamaları çerçevesinde Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlandı, devam ediyor. Bu yıl da kutluyoruz.

 

Öğretmenlerimize armağan edilmiş bu günü kutluyorum, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizi tebrik ediyorum.

 

Bu öğretmenler günü henüz acısını dindiremediğimiz Van depreminden sonraki ilk öğretmenler günü. Bu vesile ile öğretmek, yeni nesiller yetiştirmek, milletimizin geleceğinde yer almak ve aldırmak için Van’a gidip, depremde hayatını kaybeden, milletçe görev şehidi olduğuna inandığımız tüm öğretmenlerimize rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Böyle günlerde onların da hatıralarının yaşatılacağına milletin hafızasında yer alacaklarına inanıyorum.

 

Günlerini kutladığımız öğretmenler kimlerdir? Öğretmen nedir? Eğitim ve öğretim sürecinde rehberlik eden, önderlik yapan, nesiller arasında bilgi ve kültürün aktarılmasında görev alan, hizmet eden yani millet olma vasfımızın müşahhas göstergesi olan faaliyeti yürüten, öğretimin gerçekleşmesi için çalışan sanatkâra öğretmen denir. Kamu hayatına meslek olarak yansısa dahi bence öğretmen bir sanatkârdır, tanımlamasını da bilerek yaptım.

 

Kişinin hayatında ana-babasına eşdeğer rol alan kişi öğretmendir. Eflatun’dan alıntılandığı gibi; “Yeryüzünde huzuru sağlayacak sihirli değnek analarla öğretmenlerin elindedir.” Eğitim demek bünyede ve ruhda güzelliği, mükemmelliği son mertebesine kadar geliştirmektir.

 

Bir ülkenin geleceği, o ülkenin eğitim seviyesinin yüksekliği ölçüsünde aydınlık olur. Geleceğimizi aydınlatacak küçük yürekleri yetiştirecek olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz Atatürk’ün “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözüyle görevlerinin bilincinde olarak geleceğin gençlerini yetiştirmektedirler.

 

Topluma hizmet eden her meslek kutsaldır. Ancak öğretmenlik mesleği her meslek mensubunu yetiştirdiği için ayrı bir kutsallık taşımaktadır. Düşünen, bilgi ezberleyen değil, üreten, yeni nesilleri yetiştiren öğretmenlerimiz, gelişen dünya şartlarında yeni adımların atılabilmesi için en önemli güç durumundadırlar. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında eğitim sorunlarını çözebilmiş milletler, bilim, teknoloji, sanat, kültür ve ekonomik anlamda ilerlemişlerdir.

 

Bir ülkenin geleceğine verdiği önemin ölçüsü öğretmenine verdiği değerdir. Çünkü başka hiçbir meslek grubu öğretmenler kadar geleceğe tesir etme imkânına sahip değildir. Ulu Önder Atatürk, “Dünyanın her yanında öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve saygın kişileridir” sözü ile öğretmenlik mesleğinin kutsallığını vurgulamıştır. Öğretmenler doğrudan insanı şekillendirdiği için tarih boyunca en fazla rağbet gören görev olmuştur. Bu doğrultuda öğretmenlik bir meslek olmaktan çok bir misyondur.

 

Büyük Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ederek eğitime verdiği önemi göstermiştir. Bilimin, çağdaşlığın, aklın yol  göstericiliğin birleşimi olan Atatürk İlkelerinin, yürüttüğünüz görev ve hizmetlerinizin esin kaynağı olması, Başöğretmenimize şükranlarımızın ifadesi olup, Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller yetiştirin” öğüdü doğrultusunda yurdumuzun her köşesinde, olumsuz şartlara rağmen yeni ufuklar açma konusunda kararlılığını sürdüren öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü kutlar; huzur, mutluluk, başarı ve sağlıkla dolu bir yaşam diler, saygı, sevgi ve şükranlarımı sunarım. 

 

Editör: TE Bilişim