Demokrasi bir ülkede yaşayan vatandaş ve çalışanların sivil toplum örgütleri ve Sendikalara verdiği destekle büyür ve gelişir.
Demokrasinin geliştiği ülkelere baktığımız zaman her bir bireyin en az 5-6 dernek ve sendikaya üye olduğunu görmekteyiz.
Ülkemizde ise bu oran çok düşüktür. Demokrasi ve çalışma hayatımızın her geçen gün daha da kötüye gitmekte olduğunu hep beraber idrak etmekteyiz.
Kamu çalışanları olarak Anayasal hakkımız olan SENDİKA üyeliğini önemsemeliyiz ve mutlaka üye olmalıyız.. Hangi sendika olursa olsun… Ancak bir kalem yada bir kilo meyve aldığımız zaman gösterdiğimiz seçme özenini SENDİKALARI seçerken de göstermeliyiz. Çünkü sendikalar çalışma hayatımızı sendikal kazanımlar ise ekonomik ve sosyal hayatımızı doğrudan etkilemektedir.
Bu anlamda Sendikalar hiçbir makam mevkii ve siyasi ideolojik görüşe hizmet etmemeli, onların koltuk değeneği olmamalı, kamu çalışanını ve ailelerinin hak ve menfaatlerini satmamalıdır…
Bu anlamda TÜRKİYE KAMU-SEN kamu çalışanlarının HAK ve MENFAATLERİNİ sürekli koruyan ve geliştiren bir çalışma içinde olmuştur...
Bu gün için çeşitli baskı ve entrikalarla yetkili olan sendika bırakın haklarımızı korumayı var olan haklarımızın dahi kaybına sebep olmuştur.
5534 sayılı yasada zaten memurun isteği doğrultusunda 65 yaşına kadar çalışabiliyorken ve sağlık güvencesi olmasına rağmen bu malum sendika 65 yaşına kadar çalışmanın zorunlu hale getirilmesine ve Sağlıkta memurdan katkı payı alınmasına evet diyerek var olan haklarımızın kaybına sebep olmuştur.
Ayrıca dünyanın her yerinde sendikalar çalışanlarının iş güvencesinin artması için çalışırken maalesef bu hormonlu sendika İş güvencesinin kaldırılmasını desteklemiştir.
Genel başkanlarının milletvekilliği sözünü alması karşılığında Çalışma Bakanlığının teklif ettiği zammın altında bir toplu sözleşmeye imza atarak adeta yalakalığın suyunu çıkarmıştır.
2014 te 123 Tl , 2015 de % 3+3 alıp 20.000.000 memur ve ailesinin elinden ekmeği alınmış, 2015 in Ocak ayında en düşük maaş alan bir memur, bir önceki yıla göre en az 245 TL az maaş almasına sebep olmuşlardır.
Bu hak kayıpları için TÜRKİYE KAMU-SEN 6 Aralık 2014 ve 4 Nisan 2015 de binlerce kamu çalışanı üyelerimizle beraber ek zam talebi ve iş güvenceme dokunma mitingleri düzenlemiştir.
Ancak Milletvekillerinin maaşlarına 1000-1500 Tl., HSYK seçimlerinden önce Hakim ve Savcılara 1155 Tl, Rektör seçimleri var diye öğretim görevlilerine 850 Tl. Rüşvet veren bu yönetim âdete on binlerce memurun alanlardaki sesine kulak tıkamıştır.
Bildiğiniz üzere genel yetkili malum-sen tayinle terfiiyle baskı ile üye çoğunluğunu elinde tutmaktadır iktidara şirin gözükmek varlıklarının amacı olmuştur ama iş personelin sorun ve sıkıntılarına gelince görmemekte duymamakta ısrarcıdır.
Sendika Kolumuza ait Kurumlar hep unutulmuş görmezden gelinmiştir.
Türkiye’de devlete en çok para kazandıran kurum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüdür. Ancak buna rağmen en az maaş alan çalışanlar sınıfına yine Tapu Müdürlüğü çalışanları girmektedir. Döner Sermayesi olmasına rağmen döner sermayeden pay alamayan tek kurum maalesef yine Tapu çalışanlarıdır. İş yoğunluğunun önüne geçilebilmesi için atama bekleyen TAPU KADASTRO TEKNİKERLİĞİ mezunlarının atamalarının yapılması, İş yoğunluğu ve sıhhi mekânların yetersiz olduğu ve bu yoğunluk kapasitesine göre fiziki alanların düzenlenmesi gerekmektedir Özellikle Niğde’nin acilen yeni bir tapu binasına ihtiyacı vardır.
Karayolları Genel Müdürlüğü Çalışanları için benzer görev yapan personel arasında arazi tazminatı ve harcırahlar yeterli ve adaletli dağıtımın sağlanması ve bölgeler arası farklılığın kaldırılması. Hizmet içi eğitim tüm birimlerde çalışan her sınıftaki personel ( özellikle otoyolların özelleştirilmesi görev değişikliği olan personellere) görevleri ile ilgili eğitim verilmesi gerekmektedir.
Çevre ve Şehircilik bakanlığında ise 6245 sayılı kanunun 49.maddesine göre seyyar görev tazminatını zamanında ödenmemektedir. Geçici görev yolluklarının göreve gitmeden önce avans ödemesinin yapılması gerekmektedir.
Afad çalışanları; deprem, yangın ve tüm felaketlerde milleti için varını yoğunu ortaya koyan, Vatandaşlarımızın en zor anlarında yardıma koşan, hayatlarını ortaya koyan, Afet durumlarında vatandaşımızı enkazdan kurtarmakla görevli Afet çalışanlarımız adeta kendileri enkaz altında bırakılmıştır.
Bölücülük ve ayrıştırma adına konferanslar düzenleyen, Memurun haklarını gasp eden, Kendi menfaatleri ve makamları uğruna memuru siyasetçilere koltuk değeneği yapan, Genel başkanları Akil !! adam !!!olan, ONURLU TÜRK MEMURUNU tehdit eden, Atamaları biz yaparız, tayinleri biz yaparız diye ortada kasınarak gezinen YALANCILARDAN, UTANMAZLARDAN SENDİKACI olmaz...
Ama onurlu, dik duran, her geçen gün büyüyen, kamu çalışanı memurların haklarını koruyan ve geliştiren, Gasp edilen hakları için her zaman ALANLARDA olan TÜRKİYE KAMU-SEN bunun hesabını SORACAKTIR...
Kendi menfaatleri ve makamları uğruna memuru siyasetçilere koltuk değneği yapan, Genel başkanları Akil !! adam !!! olan, ONURLU TÜRK MEMURUNU tehdit eden, Atamaları biz yaparız, tayinleri biz yaparız diye ortada kasınarak gezinen YALANCILARDAN, UTANMAZLARDAN SENDİKACI olmaz... Ama onurlu, dik duran, her geçen gün büyüyen, kamu çalışanı memurların haklarını koruyan ve geliştiren, Gasp edilen hakları için her zaman ALANLARDA olan TÜRKİYE KAMU-SEN bunun hesabını SORACAKTIR...
Çocuklarımızın, eşimizin, ailemizin, dul, yetim ve gazilerimizin HAKLARINI GASP EDEN hormonlu sendika ve temsilcileri ONURLU TÜRK MEMURUNUN HAKLARINI ASLA KORUYAMAZ... Çünkü onlar sendikacılığı ancak kendi menfaatleri , mevki ve makamlarını koruma adına kullanırlar...
ONURLU TÜRK MEMURUNUN bu değerlendirmeleri yaparak 2016 ve 2017 yılında hak arama yetkisini TÜRKİYE KAMU-SEN' e vermek için üye olması TÜRKİYE KAMU-SEN' e ve hak armadaki kutlu mücadelesine güç katacaktır”dedi.
