Haber-Yorum: Selim Gökel

Geçtiğimiz hafta sonu iki üniversiteli öğrencinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan trafik kazası Niğdelileri çok üzdü. Bir çok aileyi, kişiyi empati yapmaya itti. Sosyal medyada çok işlendi tepki ve öneriler iletildi. Üniversite yönetimi başta olmak üzere bir çok kurum temsilcisi taziye mesajı yayınladı. Çözüm önerisi ise İyi Parti İl Başkanlığı ve CHP'li Meclis Üyelerinden geldi. İl Yöneticilerinin bu konuda ki bir yorumu, açıklaması henüz olmadı. 

Oysa Derbent Mezarlığından Bor Toki kavşağına kadar bu yol hem üniversitelilerin, hem liselerin ve hemde bir çok vatandaşımızın canını aldı. Bu yol üzerinde meydana gelen kaza sonucu yaralanan, ölenlerle ilgili bir çok haber sitemizin arşivinde mevcut. Bu kazalar Niğde Emniyet Müdürlüğü kayıtlarında da vardır. Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu  bu kazaların meydana geliş nedenlerini ve alınması gereken önlemlerle birlikte önerilerini de sunarak paylaşabilir. Niğde Valiliği ve Niğde Belediyesi bu konuda diğer paydaşları ile birlikte bir çalışma yapabilir. 

Ama kurumlar suskun... Yetkililer konuşmayınca da toplum (ki bizde dahil)  kendi dilinin döndüğünce, görüldüğü ile, bilindiği ile  NİĞDE'nin TRAFİK TERÖRÜNE" çare arıyorlar. 

Çare arayanlardan birisi de ; 

Niğde Baro Eski Başkanı Avukat Hüseyin Demirbilek...  Av. Hüseyin Demirbilek bu  üzücü olay üzerine sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. 

Aynen aşağıda...

****

TRAFİK KAZASI! DEYİP GEÇİŞTİRMEYELİM. LÜTFEN EMPATİ. HEPİMİZİN SEVDİKLERİ VAR.
ACİL ÖNLEM
Yazmasam olmazdı. Rahat edemezdim.
İki gün arayla iki trafik kazası! Üç genç kız. Üçü de Niğde Ömer Halisdemir üniversitesi öğrencisi. Biri yoğun bakımda hayat mücdelesi veriyor diğer ikisi can verdi. Rize Arhavin' den Bursa' dan Ankara' dan Niğde' ye gelmişler. Okumak için. Bir bakış açısıyla emanet edilmişler. Aileleri cansız bedenleri teslim aldılar. Bugün de toprağa verildiler. Şimdi de yıllarca sürecek bir dava sürecinin içine itilecekler. Hayat onlar için bitti. Nerede bitti? Niğde' de. Şehrin imajına bir eksi daha koymuş olduk.
8 yaşındaki oğluma araçtaki hasarın yayalara çarpma sonucu oluştuğuna inandıramadım. Diğer araç nerde diye sordu durdu. Nasıl bir hızla çarptıysa....Böyle durumlarda etrafı daha iyi gözlemliyorsunuz. Neden sonuç ilişkileri var. Şapkamızı önümüze koyacağız.:
-Yol aydınlatması gerek yayalar gerekse araç sürücüleri açısından önemli bir kamu hizmetlidir. Yol ve çevre güvenliği can güvenliği anlamına gelir.
- Niğde Bor yolunda cadde ışıklandırması standartlara uygun değil. Yol ve cadde aydınlatmalarının parametleri var.
Bunlara uymak zorunlu. Tekrar ediyorum zorunlu.
Bazı lambalar hiç yanmıyor. Olayın gerçekleştiği yer fotoğrafında karanlık noktalar görüyoruz. Eski tip lambalar ve bazıları hiç yanmıyor. İki gündür düzeltiliir diye bekliyorum.
Genel Aydınlatma Yönetmeliğini hatırlatmak isterim.
- Niğde-Bor yolu yoğun bir yaya ve araç trafiğine sahip. Binlerce mesken yapıldı. İşyerleri var. Yolun bir yanından diğer yanına geçmek için insanlar koşuyor. Orta refüj dahil yaklaşık 30-35 metre. Yaya geçitlerine yaklaşan araçlar hızlarından taviz vermiyor.
-Trafik ekipleri sıklıkla uygulama yapıyor. Ama onlarda bir yere kadar. Araç personel sayısı vs. Sabit radar uygulaması elzem. Üzgünüm ama biz yaptırım olmadığında ne kendimizi düşünüyoruz ne de karşımızdakini.
- Trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek Türk Ceza Kanunun da düzenlenen bir suç. Mobese kameraları incelenirken araçlar bu acıdan da gözlemlenmeli.
-Orta refüjün yaya geçitleri dışında çitle kapatılması gerekir. Neden bekleniyor?
-Bir tane üst geçit yok. Neden?
-Yol güzegahındaki kaldırımlar güvenli değil. Yol ile kaldırım arasında bariyer yok.
Ölen gençler hepimizin yakınları olabilirdi. Hizmet alanlar ya da hizmet verenler diye bir ayrım yapmadan yazıyorum.
Empati yapmalıyız. Herkes kendini o insanların ve ailelerinin yerine koysun.
Bir vatandaş olarak gereken yerlere başvuracağımı, çözüm için çaba sarf edeceğimi ve konuyu takip edeceğimi de ifade etmek isterim.

Editör: TE Bilişim