Fransa’da başlatılan “çirkin sebzeler” kampanyası ile şekil bozukluğuna sahip ürünler marketlerde daha ucuz fiyattan satışa çıktı. Büyük ilgi gören kampanya şekli bozuk ürünlere olan önyargıları kırdı. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’nın Kasım sayısında yayınlanan habere göre, şekil bozuklukları ürünlerin güvensiz olduğu anlamına gelmiyor. Ancak Türkiye’de tüketicilerin bu tip ürünlere karşı tutumu hala daha temkinli. 

Fransa’nın en büyük üçüncü perakende şirketi, alışılmadık şekillere sahip sebze-meyve ürünlerini ayrı bir reyonda yüzde 30 daha ucuza satmaya başladı. Her biri farklı bir marka adı ve slogana sahip olan ürünler TV ve billboard reklamları yoluyla yoğun ilgi gördü ve büyük satış başarısına ulaştı. “Çirkin sebzeler” ismiyle ünlenen kampanya hem gıda israfını önlüyor hem de tüketiciye ucuz bir alternatif sağlıyor. Bu gelişmeden yola çıkan Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera, Kasım sayısında Türkiye’de tüketicilerin şekli bozuk sebze-meyvelere olan yaklaşımını araştırdı ve bu tip ürünlerin güvenle tüketilip tüketilemeyeceğini uzmanına sordu.

Karşılıklı kazanç sağlanıyor
Şekli bozuk sebze-meyvelerin çoğu albenileri olmadığı ve diğer ürünlerinin başarısını gölgeleyeceği düşüncesiyle henüz araziden toplanırken üreticiler tarafından eleniyor. Bu elemeyi geçenleri ise bu kez sebze-meyve halindeki ya da süpermarket gibi nihai satış noktalarındaki eleme bekliyor. Dünyada her yıl çöpe atılan 300 milyon ton sebze-meyvenin önemli bir kısmını şekil bozukluğu olan ürünler oluşturuyor. Fransa’da “Garip Elma, Çirkin Havuç, Tipsiz Patlıcan, Komik Patates, Talihsiz Mandalina” gibi marka isimleriyle reklamı çalışması yapılan şekilsiz ürünlerin pazara sunulması ise bu gıda israfını önledi ve ekonomik bir değer yarattı. Aynı zamanda tüketici de aynı kalitedeki ürünü daha ucuza satın alabilmiş oldu. Kampanyada, tüketicinin önyargılarının kırılması için ise şekilsiz ürünlerin kalitesinin diğerlerinden farklı olmadığını anlatan sloganlar kullanılıyor. Örneğin Garip Elma için hazırlanan posterde “Günde bir tanesi doktoru uzak tutar” yazarken Çirkin Havuç’ta “Çorbaya koyduğunuzda ne fark eder ki?” sloganına başvuruluyor.

Türkiye’de önyargılar daha güçlü 
Türkiye’de ürün çeşitliliğinin hızla arttığı 90’lı yıllarla beraber gelişen önyargı ve bilgi kirliliğinden şekli bozuk sebze-meyveler de nasibini aldı. Bu tip ürünlerin sağlıksız ve güvenilmez olduğu düşüncesi bugün de varlığını sürdürüyor. Öte yandan son yıllarda tam tersine, şekli bozuk ürünlerin “daha doğal” olduğu söylencesi de tüketiciler arasında yaygınlaştı. Marketlerde tüketicilerin şekilsiz ürünlere olan yaklaşımlarını araştıran tarlasera dergisi, halen çoğu tüketicinin alışıldık şekillere sahip sebze-meyvelere daha çok güven duyduğunu ortaya koydu.

Şekil bozukluğu güvensiz ürün anlamına gelmiyor
Modern tohumlar ve üretim teknikleriyle sebze-meyvelerde tek tipliliği yakalamak geçmişe göre daha kolay. Ürünlerin beklenmedik şekillerde gelişmesi ise üretim süreciyle alakalı. tarlasera’nın görüştüğü İzotar Pazarlama Direktörü Canan Yılmaz, şekil bozukluklarına bakarak ürünün güvenli ya da güvensiz olduğuna dair bir yargıya varmanın doğru olmadığını söylüyor. Yılmaz şu bilgileri veriyor: “Ürünlerin şeklini etkileyen en önemli faktörün döllenme ve iklim şartları. Ayrıca az ya da aşırı gübre uygulanması da sebze-meyvelerde şekil bozukluğuna yol açabilir.” Kamuoyunda çok yaygın bir kavram olan “hormon” ise aslında bitkilerin bünyesinde doğal olarak bulunan bir madde. Bu hormonları taklit eden ve bitki gelişim düzenleyicisi (BGD) adı verilen ürünler kimi zaman üretimde kullanılıyor. Yılmaz’a göre sağlık riski taşıma ihtimalleri çok düşük olan BGD’lerde bazı uygulama hataları da şekil bozukluklarına neden olabiliyor. Ancak tüm bunlar şekli bozuk ürünün sağlıklı ya da besleyici olmadığı anlamına gelmiyor.

Önemli olan iç güzelliği!
Göze hitap eden sebze-meyve üretmek için iş ıslahçılara ve üreticilere düşüyor. Ama her zaman yaşanabilecek istisnalara karşı şekilsiz sebze-meyvelere karşı önyargıları kırmak da gerek. Bunun için bilgi kirliliğini gidermek ve şekli bozuk sebze-meyvelerin diğerleri kadar sağlıklı ve güvenli olduğunu tüketiciye anlatabilmek gerekiyor.



Editör: TE Bilişim