Eğitim-İş Niğde İl Başkanı Timur Özkan, ülke gündemini değerlendirdi.
 
Timur Özkan, son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

 
Özkan açıklamasında ; “AKP iktidarının özellikle Haziran ayaklanmasının başladığı günden beri sürdürdüğü baskıcı ve toplumu bölen tutumu; son olarak 16 Haziran’da yoğun bakıma alınan ve bir kaç gün önce hayatını kaybeden çocuğumuz Berkin Elvan için düzenlenen cenaze töreninde de kendini göstermiştir.

 
Halkımızın acısını yaşamasına bile tahammül edemeyen iktidar ve yandaş medyası provokatif çıkışlarını gün boyunca sürdürmüş, fotomontaj görüntülere yer vererek Berkin’i “marjinal” göstermeye çalışmıştır. Gerek iktidardan gerekse onun medyasından gün boyunca süren dezenformasyon günün ilerleyen saatlerinde büyük bir provokasyonun ilmek ilmek örüldüğünü göstermiştir.

 
İktidar ve yandaşlarının bu girişimleri sonucu gündüz polis cenazeye katılanlara saldırmış, gece ise Okmeydanı’nda ne hikmetse elektrikler kesildikten sonra silahlar patlamış ve ne yazıkkinereden geldiği belli olmayan bir kurşunla burak adında bir gencimiz yaşamını yitirmiştir.Buradan ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Bazı yayın organlarının,göstericilere karşı tekbir getiren silahlı bir kitleyi “bir grup ülkücü” diye nitelendirmesi ve olayları ülkücülerle solcuların çatışması diye sunması  oyunun ne denli büyük oynandığını göstermiştir.
 
Yönetme yetisini kaybetmiş ve kendisine oy vermeyen herkesi düşman ilan etmiş olan AKP iktidarı, kendisine karşı birleşmiş olan her inanç ve düşünceden milyonları parçalamak amacıyla tam da yerel seçimler öncesi yandaş medya ve satın aldığı kalemlerin de yardımıyla bir ülkücü-devrimci çatışması örmeye çalışmaktadır. Tüm basından, emniyet ve valilikten önce hayatını kaybeden gençle ilgili ilk açıklamayı AKP il başkanının yapması düşündürücüdür. AKP il başkanının herkesten önce bu kışkırtmadan haberdar olması bu provokasyonun kimler tarafından organize edildiğinin işaretini vermektedir.

 
Son 9 aydır ortaya çıkan manzara, tamamıyla yolsuzluk batağına saplanmış, hukuk tanımaz, baskıcı AKP iktidarının eseridir! Ulusumuzun, özellikle geleceğinden kaygı duyan gençlerimizin sabrı tükenmiştir. Milyonlar yoğun bir psikolojik travma yaşamaktadır.

 
Geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanının yeğeninin yolsuzluk yaptığı için hapis yatması da ve son olarak başbakanın oğlunun ifade vermeye bile gitmemesi de ulusumuzun belleğindedir. İşte ulusumuzun ve gençlerimizin sabrını taşıran günümüzdeki bu ayrıcalıklı uygulamadır. Halkın emeğini ve parasını ayakkabı kutularına ve yurtdışı hesaplarına taşıyanlara karşı hiçbir hukuki girişimin olmaması, gözaltına alınanların serbest bırakılması ve hatta yolsuzluğun üzerine gitmesi gerekenlerin bizzat yolsuzluğa bulaşmış olması toplum vicdanında kapanmayacak yaralar açmıştır.

 
Bu iktidar artık ülkeyi yönetememektedir. Ülke her geçen gün daha da çok kaosa, anarşiye sürüklenmektedir. Çatışma ortamı ve kaybedeceğimiz yeni canlar hiç birimize bir şey kazandırmayacak, aksine ulusumuzun vicdanındaki yara daha da büyüyecektir. Ülkeyi yönetemeyen AKP iktidarı derhal istifa etmelidir!

 
Benzer provokasyon girişimleri yurt çapında birçok ilimizde de yaşanmıştır. Ancak ulusumuzun duyarlılığı başka can kayıplarının olmasını engellemiştir. Buradan tüm ulusumuza ve özellikle gençlerimize çağrıda bulunuyoruz: İktidarın yaratmak istediği bu provokasyona geçit vermeyelim ve sabırlı olalım! Antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı, vatansever, devrimci, sınıf sendikacılığının yegane temsilcisi olan Eğitim-İş olarak ulusumuza söz veriyoruz: And olsun ki güzel günler göreceğiz, aydınlık, çağdaş, bağımsız bir ülkeyi, Nazım’ın da dediği gibi çocukların öldürülmediği, şeker de yiyebildiği barış içinde bir ülkeyi hep birlikte kuracak ve çocuklarımıza armağan edeceğiz."dedi. 



Editör: TE Bilişim