Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Niğde İl Temsilciliğinin basın açıklaması ;
AKP, 2003 yılında iktidara gelişi ile birlikte, Dünya Bankası programı olan SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI’NI uygulamanın yasal zeminini oluşturmaya başladı. Aradan geçen on yıla yakın sürede sağlıkta dönüşüm adına önemli ilerlemeler de kaydedildi: Sağlık büyük ölçüde özelleştirildi, Sosyal Hizmeti tasfiye çalışmaları başlatıldı, Sosyal Güvenlik; hak olması bir yana, emekliliğe ulaşma hayal haline getirildi, başta Sağlık ve Sosyal Hizmet alanı olmak üzere, kamu alanında güvencesiz-taşeron çalıştırma genel kural haline getirildi. Hükümet şimdi de Mayısta aldığı Kanun Hükmünde Kararname yetkisini kullanarak önemli yapısal değişiklikleri yapma hazırlığı içindedir. Bu yetki kullanılarak,
*KHK ile SHÇEK kapatıldı, taşra teşkilatı tasfiye edildi, SHÇEK’e bağlı kuruluşlar İl Özel İdarelerine devredildi, siyasi kadrolaşmanın koşulları oluşturuldu, Sosyal Hizmetin Dernek ve Vakıfların eline terk edilmesi için yasal zemin hazırlandı. Kadından Sorumlu Bakanlık kaldırılarak yerine Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Özürlüler İdaresi lağvedildi.
*Adalet Bakanlığı ile ilgili bir düzenlemeyi içeren KHK içine, sözde TAM GÜN düzenlemesi, ama Hekim emeğini piyasalaştıracak, Hekim işgücünü ucuzlatacak, özel hekimlik alanındaki kaynağı özel sağlık kuruluşlarına aktaracak bir düzenleme yapıldı.
*Taşeron Çalıştırılanlara KIDEM TAZMİNATI adı altında bir düzenleme hazırlığı dillendiriliyor. Aslında işçilerin iş güvencesi anlamına gelen kıdem tazminatını kaldıran, kesintileri bir fona aktaran bu düzenleme, kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı oluşan tepkileri söndürmek amacıyla, taşerona kıdem tazminatı cümlesinin arkasına gizlenerek yapılmaya çalışılmaktadır. Bu aynı zamanda taşeron eliyle çalıştırılmanın tescili anlamına da gelmektedir.
*Sağlık Bakanlığı Teşkilat kanununda değişiklik ve işleyiş ilkeleri ile ilgili olarak hazırlanmış KHK ile de Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmeti üretme ve hak sahiplerine sunma görevinden çıkarılarak, düzenleyici, denetleyici, koordinatör bakanlık haline getirilmek isteniyor. Bu KHK içine de Kamu-Özel Ortaklığı ve Kamu Hastane Birlikleri yasası yerleştirilmiştir. Sağlıkta özelleştirmenin tamamlanması, mülkiyet devri ve tüm çalışanları güvencesizleştirilmesi anlamına gelen bu düzenleme kabul edilemez. Sağlık çalışanlarının güvencesini ortadan kaldıracak bu KHK ye karşı ne yazık ki, sendikamız SES dışında hiçbir sendikanın yürüttüğü bir mücadele de yoktur.
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak başından beri; Halkın sağlık hakkını ortadan kaldıran, sağlığı özelleştirerek “Paran Kadar Sağlık” dönemini başlatan, çalışanların iş güvencesini yok eden, taşeron çalıştırmayı kural haline getiren bu programa karşı mücadelemiz devam etmektedir, edecektir. AKP, Sağlıkta Dönüşüm Programının yürütülmesi amacıyla, her alanda olduğu gibi, Sağlık ve Sosyal Hizmet alanında da alabildiğine kadrolaşmış, bu programa karşı mücadele eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini hedefine almıştır. Başından beri sendikamız üye ve kadrolarına yönelik baskı, sürgün, soruşturma ve gözaltılar belirgin bir biçimde artmıştır. Üye ve yöneticilerimiz işyerlerinde MOBBİNG’e varan baskılar, geçici görevlendirmeler, görev tanımında yer almayan görevleri yapmaya zorlamalar, sürgünler, soruşturma ve cezalarla karşı karşıya kalmaktadır. İlimizde de bu durum farklı değildir. Niğde de Sendikalar arası ayrımlar taraf tutmalar nedeniyle sadakate göre atanan idareciler tarafından sürekli hükümetlere yakın sendikalara üye yapmak için baskı unsuru oluşturulmuş, çalışanlar kendi hür iradelerini kullanarak sendikalara üye olmaları engellenmiştir. İl Sağlık Müdürü ve yereldeki idari amirlerle benzeri konular görüşülmüş çözüm yolları konusunda önerilerimiz olmuştur. Yaşanan bu ve benzeri sorunları kendi mecrasında çözüp başkaca çözüm yöntemleri arayıp zaman kaybı-iş gücü vb durumları yaşamadan ortadan kaldırmak için; 4688 sayılı yasa kapsamında T.C Başbakanlık Personel Prensipler Genel Müdürlüğünün 2005/14 sayılı Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN imzalı genelgeleri ve yine T.C Başbakanlık Personel Prensipler Genel Müdürlüğünün konu hakkında yayınlanıp 81 İl Valiliğine gönderdiği beş (5) genelge de sendikalar arası ayrım yapılmaması, sendikal çalışmalarda iş yeri amirlerince kolaylık tanınması, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması konularına atıfta bulunulmuştur. Bizlerde iş yererlinde sendika üyeleri arasında herhangi bir ayrıma sebebiyet verilmemesi için, sendika yöneticilerine ilgili yasa ve genel hükümlerince kolaylık sağlanması ve bu nedenlerden dolayı da bir iç genelge yayınlanmasının anlamlı olacağını söylenmiştir.
Yine en son Niğde Toplum Sağlığı Merkezinde yaşanan sorunlar ve (YKÜ) Örgütlenme Sekreteri Rıza TEMEL’e işyerinde Mobbing uygulanması, görev yerinin süreklilikle değiştirilme talebinde bulunulması ve çalıştığı odanın değiştirilmesi, masasının alınması, bulunduğu meslek tanımının dışındaki işlerde çalıştırılacağı söylemiyle psikolojik baskı altında tutulması hakkındaki söylemlerden sonra Temsilcilik Başkanımız Yılmaz YILDIZ TSM Sorumlu Hekimi Dr.Sibel ÖZBEY’le bir görüşme yapmış; 4688 sayılı yasının ilgili hükümleri gereği Sendika Yöneticileriyle çalışma koşullarının oluşturulması ve Mobbing hakkında idari ve hukuksal durumun ne olduğu konusunda sözlü ve yazılı bilgi vermiştir. Bu sorunu diyalog kültürüyle çözümünün çalışma barışına katkı sağlayacağına ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın da öznesi olacağı ifade edilmiştir. Bu durumdan ders çıkarması gerekenler SES Temsilciliğimizin sunduğu katkıyı görmezden gelerek Başkanımız Yılmaz YILDIZ hakkında düzmece bir tutanakla soruşturma açmışlardır. AKP’nin işte sözde Demokrasi anlayışı bu. Örgütlenme özgürlükleri bu. AKP sadece kendine ve yandaşlarına demokrat muhalefet edene ise yaşam hakkı tanımıyor.  
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini yıldırmaya, mücadelelerinden alıkoymaya yönelik bu baskı, sürgün, soruşturma, cezalar bizi yıldırmadı, bundan sonra da yıldıramaz. Hükümetin bu politikaları sürdükçe, kadrolaşmasını yaygınlaştırdıkça mücadelemiz daha da büyük bir ivme ile sürecektir. Hükümeti, kadrolaşmaya son vermesi, bizi yıldırmak için uyguladığı baskı, sürgün, soruşturma ve cezalardan vazgeçmesi için uyarıyoruz.
 


Editör: TE Bilişim