Niğde Belediye binası önündeki yaklaşık 50 – 60 yıllık onlarca  çam ve çınar ağaçlarının Niğde Belediyesi tarafından katledilmesine tepkiler sürüyor.

 

Konu hakkında Niğde Belediyesi suskun kalırken, bir tepki de Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği’nden geldi.

 

 

Daha önce bir basın açıklaması ile Niğde Belediyesi’nin çevre konusundaki duyarsızlığını kınayan dernek dün de bir grup çevreye duyarlı vatandaş ve Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği üyesi Niğde Belediyesinin ağaç katliamı yaptığı yerde basın açıklaması yaptı. 

 

Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği  Başkanı Abidin Özkaymak yaptığı basın açıklamasında Niğde Belediyesinin çevreye karşı duyarsızlığını kınadı ve “ Niğde Sahipsiz Değildir” dedi.

 

 

Yapılan basın açıklaması şöyle  ; Son günlerde ilimizde yapılan ağaç katliamlarını kınıyoruz.

 

Belediyecilik yaptığını zanneden karar vericilerin yok ettikleri ağaçlar, onlara babalarından miras kalmadı; çocuklarımızdan aldığımız emaneti eksiksiz vermeliyiz. Bu katliamı yapanlar Niğde halkına hesap vermeli. Bu kaçıncı yeşil düşmanlığı Önce Eski terminal caddesi, sonra mezbaha caddesi, sonra da Ak Medrese arkası yol genişletme adına kesilerek yöreye uygun olmayan ağaçlar dikilmektedir. Bilinmelidir ki Yollar ve Yaşam Alanları sadece araçlara ait değildir, yayanın da, ağaçların da, şehri mekân tutmuş hayvanların da yaşam alanıdır.

 

Cinayeti işleyenlerin biz zaten fazlasıyla dikiyoruz savunmaları suçlarını örtbas edemez.   50-60 yıllık ağaçlar, bir yaşındaki ağaçlarla kıyaslanamaz. O halde elli yıl daha mı beklemeliyiz eski hale gelmelerini.

 

Şehirler kimlikleri ile yaşarlar, Tarihi ve kültürel değerlerimizin kaderine terkedilerek yok olmasına seyirci kalınmaktadır. Komşu illerde şehrin kimliğini yansıtan kültür evleri varken, bizde ise var olanlar bile korunmamaktadır. Kimliksiz şehirlerin yöneticileri o şehrin enkazın altında kalırlar. “Kes-Yok et-Kurtul, Ben yaptım oldu” mantığı ile davrananların gelecek projelerinden de katliamdan başka şey çıkmaz. Şehrine her duyarlı insan, bunların gelecek projelerinden de kuşkuya düşer. Sayın Başkan Şeffaf olmak, halka hesap vermek zorundasınız.

 

Adliye Sarayı ve Niğde Valilik hizmet binası ile Defterdarlık binası kaldırılarak yeni bir şehir meydanı düzenlemeleri, derneğimizin uzun süredir savuna geldiği bir projedir. Ancak yeşili yok ederek yapılacak her düzenleme nefes alacak alanlarımızı daraltacaktır. Asırlık ağaçlar yok edilerek çevre düzenlemesine  bir anlam katmaz bu durum olsa olsa rant için düzenleme olur.. Ağaçlar kesilmeden düzenleme yapılamaz mıydı? Yarasalar gibi gece ava (Ağaç Kesmeye) çıkmak neyin korkusundandır?  Halka hesap verememekten mi korkuyorsunuz.  Kesilen ağaçların yerine neyi dikeceksiniz? Gölgesini satamadığınız ağacı rant merkezine mi dönüştüreceksiniz?

 

 Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği konunun takipçisi olacak, şehri kimliksizleştirme çabalarını her zaman teşhir edecektir.

 

Çarpık bile kentleşemeyen ilimizi (Ki köylerde dahi bu çarpıklığı göremezsiniz) sizden öncekilerle birlikte el birliği ile yaşanmaz hale getirdiniz. Dilerseniz sizin ve Derneğimizin belirlediği teknik heyetle kenti birlikte gezelim, ilimizi nasıl kimliksizleştiğini resmedelim var mısınız?

 

Sayın başkan hakkınızı yemeyelim, bir konuda kentimizi birinciliğe taşıdınız 81 il içinde 1/5000 lik planı olmayan tek il unvanını kazandırdınız.  Bor yolunda 1. sınıf tarım alanları Niğde’nin Akciğeri sayılabilecekken rant ekonomisine kurban edilmiştir. Yeni verilen inşaat izinleri bile, eskiye rahmet okutacak cinstendir. Bir biri üstüne binen binalar rüzgâr akışını keserek, zaten var olan hava kirliliğini kat ve kat artıracaktır.

 

Arıtma tesisleri ve Akkaya hep sızlanma konusu olmuş, çözüm merciinde olanlar gerekçeler üreterek çözümsüzlüğü halka dayatmışlardır. “Yok, su girişi fazla, kaçak girişler var, kapasite yetersiz” sızlanmalarından çözüme vakit bulamadılar. Kurutulan Akkaya Gölet’i suyu Niğde Kanalizasyonundan doğrudan çıkarak Bor'un bahçelerini sulamakta o da sofralarımıza gıda olarak gelmektedir. Bor ilçemizde kanser hastalığı her geçen gün artmaktadır, Bor'da yaşayan halkın içine girerseniz bunu rahatlıkla duyabilirsiniz. Kirli atık sular organik tarım yapılması düşünülen emen ovasını ikinci bir Akkaya Gölet’i yaratacaktır. Çözüm ise, öncelikle Niğde arıtma tesisleri çalıştırılmalı sonra gölet temizlenmelidir.

 

Karar vericiler Yeşilburç vadisinde bulunan yeşil alanı, tarihi ve nostaljik değeri olan değirmeni yine rant ekonomisine kurban etmiştir. Suyu yüzyıllardır aktığı kanalından koparıp o kanalda yaşayan tüm canlıların yaşamı hiçe sayılmıştır. Unutmayın doğa kendinden alınanı misli ile geri alır.  Hiçbir ekonomik değer canlı yaşamından öncelikli değildir.

 

Hem Niğde hem de Fertek ve OSB Çöp alanları hala vahşi bir şekilde yakılmaktadır. Derneğimiz 2006 yılından beri konu ile ilgili onlarca yazdı çizdi, yangınlar nasıl kanser saçıyor, ne yapılmalı çözüm önerileri ile ilgili açıklamalarına yerel basın arşivinden ulaşabilirsiniz.

Düzenli katı atık deposunun açılışının üzerinden nerdeyse 1 yıl geçti hala faaliyete girmedi.

 

Zaten hava kirliliği yoğun olan Niğde'de Taşocakları, Kara yolları asfalt tesisleri dumanı o bölgenin hava kirliliğinin birincil nedenidir. Çevre ve şehircilik il müdürlüğün elindeki veriler durumu net olarak vermektedir. Merkezdeki yoğun trafik akışı nedeni ile ciddi hava kirliliği yaşanmakta iken kış aylarında kalitesiz kömür kullanımı yaşlılar ve çocuklar üzerinde ciddi sağlık sorunları oluşturmaktadır. Ağaçsızlaştırma politikalarınız hava kirliliğini daha da tetiklemektedir.

Çözümü ise Sıkı denetim ve filtrasyon sistemleri kurmak ve faaliyete geçirmektir. Bunun içinde yönetim iradesi gerekmektedir.

 

Belediyeler ve karar vericiler temiz bir çevre için kirli teknolojileri bir kenara bırakıp % 100 yenilenebilir temiz enerjiye geçme konusunda irade göstermelidir. İlimiz güneş bakımından zengin olmasına rağmen yeterince faydalanılmamaktadır.

 

Toprak ve su kirliliği de önemli sorunlarımızdan biridir.  Su kuyularımızdaki arsenik oranı resmi verilere göre yüksek çıkmasına rağmen alınan önlemler bilinmemektedir. Tarımsal faaliyetlerden kaynaklı kirlilik toprağı kullanılamaz hale getirmiştir, sorunun kaynağı ise aşırı sulama tuzluluk getirirken gübreleme ise azot kirliliğine neden olmuştur. Çözümü ise Basınçlı sulama sistemleri ile organik gübrelerle toprağın verimliliğini artırmaktır. Devletin desteklerle sistemi yaygınlaştırması gerekir.

 

Yitirilen bu son yeşil değer olması dileğiyle biran evvel bu ve benzer projelerin çevresel etkilerinin değerlendirilmesinin tüm taraflarca konuşulup ve çıkan raporlar sonucunda projeleri hayata geçirerek, asgari uzlaşma sağlayarak, yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Niğde ilinde yaşayan herkesi yeşil alanlara sahip çıkmaya, bundan sonra yapılacak olası bir ağaç katliamına engel olmak için uyanık olmaya, Niğde’mizin havasına, suyuna, toprağına yetkilileri ve Niğdeli yurttaşlarımızı çocuklarımızdan aldığımız emanetlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.

 

Editör: TE Bilişim