Ülkemiz bu konuda biraz geç de olsa 13.06.1989 tarihinde TBMM kabul edilen 3568 sayılı kanunla yasal statüye kavuşmuş 3568 sayılı kanunun 2-A maddesinde Muhasebecilik ve Malî Müşavirlik Mesleğinin konusu ve Serbest Muhasebeci Malî Müşavirliği tanımlamıştır. Bugün Ülkemizde 3568 sayılı kanunla üst birliğimiz olan TÜRMOB çatısı altında örgütlenen meslek örgütümüzün üyelerini sayısı yüz binlere ulaşmıştır.
Geride bıraktığımız yıllar içerisinde Meslek mensuplarım ız birçok zorlukla karşı karşıya kalmışlardır. Devletle Mükellef arasında bir köprü görevi yapmakta olan meslektaşlarımız mesleğin verdiği ağır sorumluluğun verdiği yükü taşımaya çalışmaktadırlar.
Bir meslek mensubunun yetişmesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olması uzun yıllar almaktadır. Giriş sınavının kazanılması ve 3 yıllık staj süresinin tamamlanması gerekmekte olup staj sonunda da ağır bir sınavdan geçerek meslek mensubu olmaya hak kazanmaktadırlar. Bu uzun ve yıpratıcı süreç sonunda , Meslek mensubu olmakla daha zor ve yıpratıcı bir süreç başlamakta ve meslektaşlarımız bu ağır yükün altında ezilmektedirler.
Öyle ki çok karmaşık ve binlerce sayfalık vergi kanunları , yine aynı şekil de sosyal güvenlik mevzuatı, Ticaret kanunları gibi kanunların yanında bu kanunları mükelleflere açıklama ve bu kanunlara uyumunu sağlamak üzere anlatma ve bilgilendirme görevini üstlenen meslektaşlarımız her gün değişen mevzuat karşısında ezilmekte bu yükü taşıyamaz hale gelmektedirler. Yıllardır vergi kanunlarını basitleştirilmesi ve uyumunun daha kolay sağlanabilmesi için beklenen adımlar atılmamış aksine zaman geçtikçe daha karmaşıklaştırılmıştır.
Meslek mensuplarımız üzerindeki iş yükü de her geçen gün artmakta ve meslek mensuplarımız bürolarından çıkamaz hale gelmektedirler. Bu iş yükünün verdiği ağır sorumluluk meslektaşalarımızı ezmekte çoğu meslektaşımızı psikolojik olarak ta yıpratmaktadır. Meslek yasamız diğer ülkelere bakılınca genç olmasına rağmen meslek mensuplarımızın bu özverili çalışması sonucu aradaki farklar bu kısa sürede kapanmaya başlamıştır.
Bu kadar yıl bu mesleğe emek vermiş ve ruhsat almış olan meslek mensuplarımızın her işin süreli ve cezaların katlanarak artığı bir iş ortamında tatil, izin gibi bir hakları da maalesef mevcut değildir. Mali tatil uygulaması 1-20 temmuz arasında uygulamaya başlanmış ancak bundan da gerekli istifadeyi meslek mensuplarımız sağlayamamışlardır. Çünkü yapılan düzenlemeler verilecek bildirimleri ve beyannameleri 1 gün uzatarak sembolik bir mali tatil uygulamasına dönüşmüştür. Bunun dışında meslek mensuplarımızın hasta olması bile bir lüksdür. Zira hasta olan bir mali müşavir ne kadar hasta olursa olsun işine gelmek ve çalışmak zorundadır. Bu bile mesleğimizin ne kadar önemli ve zor olduğunun önemli bir göstergesidir.
İşte yukarda kısaca bahsettiğimiz bu zorluklar çerçevesinde mesleğimizi sürdürmeye çalışmaktayız. Bu vesile ile tüm meslektaşlarımız muhasebe haftasını kutlar çalışmalarında başarılar dilerim” dedi
Editör: TE Bilişim