Niğde Türk Ocağı Başkanı Gazi Karubulut, Osmaniye Ülkü Ocaklarında konferans verdi.

Özellikle üniversite gençliği ve ortaöğretim gençliğinin katıldığı konferansta Karabulut Ülkü Ocaklarının önemini ve manevi değerleri anlattı.

Karabulut konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

 
"Ülkü Ocağı Türk’ün tarihinden getirdiği Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresini diriltmek, Türk milletinin iktisadi, siyasi ve sosyal meselelerine çözüm üretmek, Yok edilmek istenen bir nesli yeniden asli cevheri ile tanıştırmak ve barıştırmak, Türk gençliğini dini değerleri ile donatıp sarsılmaz bir iman sahibi kılarak milletinin hizmetine sunmak geçmişi ile bağları koparılan milletimizi tarihi ile barıştırıp geleceğin milliyetçi büyük Türkiye’sini kuracak nesiller yetiştirmek gayesi ile kurulmuştur. Ülkü Ocakları milletine karşı derin sevgi ve saygı taşıyan milletinin ızdırapları karşısında çözüm yoları arayan bir kuruluştur.

Ülkü Ocakları rahmetli Başbuğ’un ifadesi ile tıbbiye laboratuarları ile ilahiyat fakültelerinin koridorlarını birleştiren yani ilim ile imanı esas alan kuruluşlardır.

Ülkü Ocakları batıcılığı bir taklitçilik müessesesi haline getiren ve bugün her türlü mesuliyet duygusundan yoksun, milletinin değerlerine küfrederek milletinin ekmeğini yiyenlere karşı milli bir bilincin genç nesillere aktarıldığı mekanlardır. Ülkü Ocakları bir zamanlar terörist akımların ihanete varan tavrı nedeni ile emperyalistlerle  kavgasını erteleyen ama bugün kavramların iç içe girdiği bir ortamda hainlere karşı milli şuurun diriltildiği yerlerdir. Ülkü Ocakları Peygamber Efendimizin evi kader mübarek, alimlerin tekkesi kadar kutsal, asker ocağı kadar kıymetli yerlerdir Ülkü Ocakları ,Allah(c.c.)’ın, Rasulullah(S.a.v.) Efendimize, onunda ümmetine vaaz ettiği hakikatlerin genç nesillere aktarıldığı adreslerdir. Ülkü Ocakları , Türk milletini buhranlar anaforundan kurtarıp, milli-manevi bütünlüğünü sağlamış , ezel-ebed köprüsünü doğru kurmuş, kökü mazide olan bir ati hareketinin neşv-ü nema bulduğu mekanlardır. Ülkü Ocakları, yok edilmek istenen bir nesli, YENİDEN MANEVİYATA DÖNÜŞ hareketi ile dirilişini sağlama mücadelesinin verildiği kutlu bir çınar gölgesidir. Ülkü Ocakları “Ben Türk milletini sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, hile ve rüşvet ile çiğnenen çiğnetilen bir hukuk düzenine, tefeciliğe, kara borsaya yer ve ren bir iktisadi yapılanmaya çağırmıyorum.

Türk milletinin Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletine, sevgiye, barışa, kardeşliğe, adalette yarışa kısacası hak yolu hakikat yolu ALLAH YOLUNA çağırıyorum.

Hareketin adını isteyen herkese açıklıyorum.

YENİDEN MANEVİYATA DÖNÜŞ” anlayışını gönüllere nakşeden kutlu yuvalardır. Ülkü Ocakları, milliyetçiliği içi kevserle dolu kase olarak gören ve esas değeri kaseye değil kevsere veren; kasenin kevserin nurunu aydınlatması ile değer kazandığına inanan bir neslin yetiştirildiği , bid’at nedir bilmeyen tertemiz Müslüman olma şuuru ile Türk milletini önce bölgesinde lider daha sonra da dünyada en güçlü ülke yapma gayreti ile kutlu davasına hizmet yarışında ülkücülerin yetiştirildiği içi pak dışı pak mekanlardır. MADEM Kİ Ülkü Ocakları böylesine manevi dinamikleri esas alan o çizgide de insan yetiştirmeyi gaye edinen kutlu mekanlardır, öyle ise bu ocağın mensuplarının da aynı çizgide olması gerekmektedir. Eğer ülkücüler ocaklarının çizgisinde bir istikamete sahip olmazlarsa Cenab-ı Allah’ın “Neden yapmadıklarınızı söyleyip duruyorsunuz?” ikazı ile karşı karşıya kalırlar ki bunun hesabı çok daha zor olur. Bu sebeple ocaklarla öyle veya böyle bir diyalog içinde olan herkes yaşantısını gözden geçirmeli, inandıklarını yaşamalı, yaşadıklarını anlatmalı ve Ülkü Ocaklarının misyonuna layık olmalıdır. "
 
Editör: TE Bilişim