"Özürlülük; doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybıdır. İnsanlar; Doğum öncesi, Doğum anı, Doğum sonrası nedenlerden dolayı özürlü veya engelli duruma gelebilmektedir. Engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla 1992 yılında Birleşmiş Milletler teşkilatınca alınan bir kararla, 3 Aralık günü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde Özürlülüler ile ilgili olarak 633 Sayılı KHK'ya göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve bünyesinde Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bünyesinde Özürlü ve Yaşlılara yönelik hizmetler yürütülmektedir.Bakanlığımız bünyesinde yürütülen en önemli hizmetlerden birisi olan Özürlü Evde Bakım Hizmetinden, İlimizde bugün itibari ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüzden 2900 özürlü ve ailesi hizmet almakta olup her ay 2900 özürlü için net asgari ücret tutarında Evde Bakım Ücreti ödenmektedir. Bunun yanında İlimizde Yatılı Resmi Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerinde 120 Özürlü’ye 24 saat bakım hizmeti verilmektedir. Ayrıca ilimiz Altunhisar İlçesinde 2012 yılında açılan Özel Bakım Merkezi aracılığı değişik özür gruplarına ait 10 özürlüye 24 saat esasına dayalı olarak hizmet sunulmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz tarafından % 40 ve üzerinde özür oranı bulunan vatandaşlarımız Özürlü Kimlik Kartı verilmektedir.
Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Engelli vatandaşlarımızın birçoğu çeşitli sebeplerden dolayı toplumdan uzak olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Sosyal hayatımızda karşılaştığımız birçoğunun ise engelsiz insanların duyarsızlığı ile yaşamları olduğundan daha da zor hale gelmektedir Bu nedenle özürlülere hizmet götüren kamu, özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesine önem verilmelidir. Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere birçok belge özürlülük sorununu temelde, bir insan hakları sorunu olarak ele almaktadır. Bizim anayasamız ve yasalarımız da özürlülere ilişkin olarak evrensel değerlerle paralel düzenlemeleri ön görmüş, devleti özürlülerin sorununa yönelik yükümlü kılmıştır. Devletimizin evrensel ölçülerde özürlülerini sahiplenme çabası, toplumsal bilinçlenme ve kamuoyu desteği ile anlamlı ve gerçek bir boyuta ulaşacaktır.
Başımıza gelecek bir kazadan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem almak olanaklı. Daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi daha çok hissedelim. Engellilerle yan yana geldiğimizde onları anlamaya çaba gösterelim. Acıyarak değil tanımak amacıyla onlara yaklaşalım. Belki onlar konuşmakta çekingen olabilirler. Biz ilk adımı atarak bu paylaşımı kolaylaştıralım. Şunu hatırlamak gerek: İnsan olmak; bedenle, bedenimizin tam veya eksik olmasıyla ilgili değildir. İnsan olmak; insan ruhuna sahip olmak sebebiyledir. Ruha verdiğimiz ehemmiyet kadar insan oluruz. Nihayetinde bizler de onlar gibi bir insanız. Yahut onlar da bizim gibi bir insan. Engelliler, sadece bazı organlarını tam olarak kullanamıyorlar... diyerek sözlerimi bir özürlünün yazdığı dizeleri sizlere aktararak sonlandırıyorum.
Siz hiç tekerlikli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi?
Siz hiç gözlerinizi bağlayıp annenizi görmeyi denediniz mi?
Siz hiç kollarınızı bağlayıp birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi?
Siz hiç konuşmayıp şarkılar söylemek istediniz mi?
Siz hiç duymayıp deniz kenarında martıların sesini dinlemek istediniz mi?
Siz zihinsel engelli yerine geri zekalı yada deli demeyi mi tercih ediyorsunuz?
Siz hiç engelli bir yakınınıza, arkadaşınıza baktınız, ilgilendiniz, ona yardımcı oldunuz mu?
Siz hiç küçük bir çocuğu tekerlikli sandalyesinden kucaklayarak alıp belediye otobüsüne bindiniz mi?
3 Aralık 2012 Dünya Özürlüler Gününün, insan olma bilincine katkı sağlamasını temenni ediyorum."
