Çocuk gelinler ile ilgili araştırmalarımıza devam ediyoruz. Çocuk yaşta evlendirilmenin hukuki boyutlarını Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Hürriyet Toker ile konuştuk.


Haber: Fatma  TAN-Erdal GÜÇER 

ÇOÇUK GELİNLER İLE İLGİLİ HABERLERİMİZ İÇİN TIKLAYIN



Konuşmamıza şiddetle ilgili bir projelerinin olduğunu ve bu konuda çalışmalarının devam ettiğini söyleyerek başlayan Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Hürriyet Toker insanlara ulaşmanın ve erken evliliklerin önüne geçmenin hemen bugün çözülmesinin mümkün olmadığını bu durumun uzun ve zahmetli bir süreci olduğunu söyledi.

 

Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak Mart 2013 tarihinden bu yana Şiddetin önlenmesi ile ilgili olarak köy ve kasabalarda bilgilendirici çalışmalar yaptıklarını belirten Toker; “Şiddetin birçok sebebi vardır. Ama en önemli sebeplerinden biri belki de en önde geleni erken yaşta yapılan evliliklerdir. Erken yaşta evlilik dünyanın her bölgesinde gözlenmekle birlikte az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde çok daha yaygın ve yoğun olarak yaşanmaktadır. Ülkemizde de yasalarla bunun önüne geçilmeye çalışılsa da cezalar arttırılsa da hemen hemen bütün bölgelerimizde yaşanan acı bir gerçektir. Erken yaşta yapılan evlilik bir çocuk hakkı ihlalidir. Kadın hakkı ihlalidir ve en sonunda insan hakkı ihlalidir” diye konuştu.

 

 

ÇOCUK EVLİLİKLERİNİN SAKINCALARI VARDIR

 

Çocuk gelinler meselesine çocuk hakkı açısından baktığımızda hem erkek hem de kız çocuklar için bir ihlal söz konusudur diyen Toker; “Çocuk yaşta evliliğin getirdiği sorumluluklar dikkate alındığında kız çocukları açısından daha büyük problemler oluşturduğu bir gerçektir. Medeni Kanun 124’üncü maddesine göre 17 yaşını dolduran bireyler yasal temsilcilerinin izniyle evlenebilirler. Eski Medeni Kanuna göre erkekler 17, kızlar 15 yaşını bitirince evlenebiliyorlardı Yeni Türk Medeni Kanunu (TMK) kadın ve erkek için evlenme yaşında eşitlik getirmiştir. Kız çocuklarının evlenme yaşının 17 ye yükseltilmesi gerek kız çocukları gerekse toplum açısından önemli bir gelişmedir. Bu yaşın bile evlilik için erken olduğunu 13-14-15 yaşındaki çocukların gayri resmi olarak evlendirilmelerinin her açıdan sakıncalı olduğunu anlatmakta bizim görevimizdir” dedi.

 

 

Ülkemizde 13-16 yaş aralığındaki çocuklar için yapılan söz, nişan gibi evlilik hazırlığının yapıldığı sosyal durumun hukuksal bir yaptırımı olmadığını belirten Av. Toker, “Düğünlerde kolluk kuvvetlerine şikâyet olmadığı sürece bir müdahale olmuyor. Bu tür evliliklerde anne baba ve kim bu tür bir evliliğe neden oluyorsa iştirakten dolayı mutlaka cezalandırılır. Bu tür evliliklerde en çok damat olan erkek suçlu durumda oluyor” diye konuştu.

 

Bazı istisnai durumların oluştuğu durumlarda meydana gelebilir diyen Av. Hürriyet Toker; “Çocuk yaşta evlendirilen bir kızın yine çocuk yaşta doğum yapması veya doğum yaparken ölmesi gibi nadir durumların hukuki boyutunun çok daha ağır olduğunu unutmamakta fayda var. Ayrıca kadına şiddet olayının temelinde de çocuk gelin olmanın getirdiği zorluklarda olduğunu unutmamak lazım. Çünkü kendi çocuk olan birinden anne olmayı, kocasına da eş olma sorumluluğu yüklenen çocuklar var. Daha ev geçindirmeden haberdar olmayan bu çocuklar ister istemez şiddete de çok sık maruz kalmaktadırlar ” dedi.

 

 

ÇOCUK GELİNLERDE CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNA DİKKAT!

 

Evlilik için mutlaka 17 yaşın doldurulması gerektiğini belirten Av. Toker, “Ancak yine Medeni Kanunun 124’üncü maddesine göre hâkim olağanüstü durumlar ve pek önemli sebeplerle 16 yaşını doldurmuş olan kız veya erkeğin evlenmesine izin verebilir. Karardan önce anne, baba veya vasi dinlenir. Buradaki önemli sebep ve olağanüstü durum her olayda farklı olabilir ve bunun değerlendirmesi hâkime bırakılmıştır.  Türk Ceza Kanunu açısından genel olarak bakıldığında çocuk kızla gayri resmi olarak evlenen erkek için 103 ve 104’üncü madde kapsamında bir cezalandırma söz konusudur” diyerek Türk Ceza Kanununun 103’üncü maddesinde yer alan çocuklara cinsel istismar suçuna dikkat çekti.

 

Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Hürriyet Toker, “Türk Ceza Kanunu (TCK) 103’üncü maddesi çocuklara cinsel istismarı kapsamaktadır. Bu maddeye göre: Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden “15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı her türlü cinsel davranış diğer çocuklara karşı da cebir hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı cinsel davranışlardır. 15 yaşın altındaki her türlü cinsel davranış rıza da olsa üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu ceza ağırlaştırıcı sebeplerle sekiz yıldan on beş yıla kadar da çıkartıla bilmektedir” diye konuştu.

 

Türk Ceza Kanununun (TCK) 104’üncü maddesine göre ise cebir hile ve tehdit olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi şikâyet üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu çocuklarını gayri resmi olarak evlendiren anne babaları da iştirak ve azmettirme nedeni ile cezalandırmaktadır vurgusunu yapan avukat Toker; “Yurdumuzda 18 yaş altında kız çocuklarında evlenme oranı yüzde 31,7 dir. Son araştırmalara göre ülkemizde 181 bin çocuk gelin vardır. Bu sayının en aza indirilmesi, çocuk gelinlerin olmaması için tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, basın birlikte çalışmalıdır. Biz Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları komisyonu olarak bu çalışmalara destek verip projelerde yer almaya hazırız” dedi.


ÇOÇUK GELİNLER İLE İLGİLİ HABERLERİMİZ İÇİN TIKLAYIN



                                                                                                

Editör: TE Bilişim