Bor Belediye Başkanı Sıtkı Erat mesajında; Bugün, geçmişimizde filizlenen her düşünce ve inancın, bu yüce topraklarda nefes alan her yaşın, bağımsızlık uğruna canlarını feda ederek yazdıkları büyük zaferlerle dolu tarihimizin kutlama günü olan Cumhuriyet bayramının yıldönümünü yaşıyoruz. 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen büyük Türkiye Cumhuriyeti 93. yaşını, pür neşe kutluyor. Hemde, doğa ve tarih süsü coğrafyamızda bulunan kalbi ülke sevgisiyle dolu her vatandaşımızın yüreği, zihni ve ruhunda beslediği coşku ve hayranlık dolu hislerle birlikte kenetlenerek. Bu vesileyle Cumhuriyet değerleri altında buluşan tüm vatandaşlarımızın bayramını yürekten kutluyorum. 

Geriye dönüp baktığımızda tarihimiz, herkes ve ya herşeyden daha fazla öğretici olduğunu görüyoruz. Yaşanan bütün olaylar, acı veren sonuçların yakınından kıl payı döndüren tecrübeler ve bizleri başarılara taşıyan dersler içermektedir. 

O gün, bütün zalimlikleri ait oldukları karanlık mezarlara gömen, merhamet ve hoşgörü timsali yiğitler yetiştiren topraklarımız, kimsenin cesaret dahi edemeyeceği mücadelelere tanıklık ediyor, bütün dil, din ve ırkların saygı duyduğu başarılara sahne oluyordu.Yaşayan her ecdadımızın yüreğinde sevgi ve onurla taşıdığı bayrağımız, sadece göklerde değil, bütün İman dolu bedenlerde dalgalanıyor, özgürlüğe kapı açan parlak fikirlere ve ya istiklal ya ölüm diyen kararlı zihinlere yön veriyordu. Böylece, yokluk, yasaklar ve karamsar havanın estirdiği zulüm fırtınalarıyla başa çıkan ecdadımız, büyüyen milli birlik ruhunun egemenliğiyle çizilen vatan topraklarını cumhuriyet meşalesi altında tekrar aydınlatıyorlardı. Çünkü onlar imanla kuşatılmış çelik bir yürek ve özgürlüğe olan sarsılmaz inançla savaştılar. Bir daha böyle zaferlerin asla yaşanmayacağını o zamanki bütün fanilere müjdeleyen kahramanlarımız, kanlarıyla suladıkları 780.000 km2 lik vatanın her karışında parlak sonuçlarla birlikte yeniden dirilen umut ve cesaretin kıvılcımlarıyla geleceğin sahibi nesillerimize de ömür boyu taşıyacakları gurur, onur ve saygı bıraktılar. Ayrıca nesillerimizin bedenlerinde ilelebet yaşayacak özgüven, sadakat ve inanç aşıladılar.

İşte yenilmez nesillerimizin ayak sesleri, büyük geçmişin izlerini taşıyan atalarımızın yazdığı destanın unutulmaz marşıdır. Bu vesileyle, arkasında şanlı bir mazi bırakan, asırları aşan ve ölümsüz zaferler kazandırarak Cumhuriyeti armağan eden Ulu Önder Atatürk ve aziz kahramanlarımızı minnet ve şükran duygularıyla yad ediyoruz.

Bugün bize bırakılan büyük mirasa, sağlam adımlar atarak ilerleme ve çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma ülküsüyle daha içten sahip çıkıyoruz. Ortak hedef ve ideal etrafında buluşan halkımızın iyiyi başarmak ve dünyayı yeniden barışçıl bir atmosfer altında buluşturmak için gösterdiği gayret olağanüstü. Atalarımızdan kazandığımız ve derinlerde taşıdığımız hoşgörülü olgunluk ve birleştirici duyarlılık huzmesinin aydınlatan rehberliği herhangi bir canlı için hayati önemi haiz meselelere sessiz kalamayacağımızı göstermektedir. Bunun için dünyadaki barış ve güvenliği desteklemek, ekonomik refahı iyileştirmek, demokratik dönüşümler için tüm dünyayı yüreklendirmek arzu ve kararlılığını devam ettirmeliyiz. Küresel krizlerin çözülmesi, insani yıkımların azaltılarak terör tehditlerinin bertaraf edilmesi konusunda da dost ve müttefik ülkelerle ortak işbirliği ve yardımlaşmayı artırmalı, güçlü bağ ve inançla çalışmaya devam etmeliyiz.

Hayatın bütün zorluklarını aşarak hürriyetini kazanmış bir millete kimse bir daha prangalar vuramaz. Yeter ki bağrımıza bastığımız cumhuriyet değerlerine eğilmeden, el öpmeden, diklenmeden ve dik durarak sahip çıkalım.O zaman Karşımızdaki engellerin ne kadar aciz kaldığını, kör kör parmağım gözüne bir üslubuyla farklılıkları kaşıyarak bizi ayırmaya ve bölmeye çalışan hainlerin yüzlerine çaldığımız tek bilekten tokatımızın manevi ağırlığı altında nifakçıların ezildiğini, kafasıyla düşünen bir insanın ilerleyişinde bilim ve aydınlık yolunda buluştuğumuzu bütün dünyaya gösterebiliriz. Biz çünkü büyük Zaferlerin çoşkusunu hak ederek yaşamış, kahraman milletiz. Kaybeden bir millet ise asla olmadık, olmayacağız.

Değerli hemşehrilerim, 
Bu düşüncelerimi doğrulayan kahraman milletimizin yazdığı ölümsüz destanının büyük senfonisini 15 Temmuzun lekeli gecesinde bir kez daha iliklerimize kadar yaşadık. O gün halkımızın üzerine ateş açan, elinde bir tek ayyıldızlı al bayrak taşıyan masum ve mazlumları katlederek ilerlemeye çalışan hainler, İman dolu göğsünü siper eden ve cesaret zırhını kuşanan yine halkımızın feraseti ve kararlılığıyla bozguna uğratıldı. Mehmet Akif Ersoy'un ifade ettiği gibi imandır o cevher ki İlahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede bir yüktür. Bir kez daha 15 Temmuz demokrasi şehitlerine Allah'tan rahmet diliyor, demokrasiye sahip çıkan milletimize şükranlarımı sunuyorum.

İnanıyorum ki ortak mefkûre ve değerler, milli şuur, karşılıklı hoşgörü ve saygıyla beslenen fikir zenginliğini temel alan birlikteliğimiz, tek bayrak, tek vatan, tek millet ve tek devlet çatısı altında ilelebet devam edecektir. Etnik ayrımcılığı körükleyerek, farklılıklarımızla birlikte inşaa ettiğimiz yurdumuzda bizleri bölmeye çalışan ve millet iradesini hedef alan vatan hainlerine ise gerekli cezaları mutlaka vereceğiz. Cumhuriyet idaresi altında birlik ve beraberliğimizi yurdumun üstünde tüten en son ocak dahi kalmayıncaya kadar, kimse elimizden alamayacaktır. Toplu vurdukça yüreklerimiz bizi top sindiremeyecektir.
Biliyoruz ki tarih kahramanları tesadüfen yaratmaz, kahramanlar herkese sıradışı gelen başarıları yeniden yazarlar. Bu nedenle gittikçe derinleşen İnanç ve ülkü birliği altında buluşan milletimiz herkesin gıpta edeceği başarıları yeniden kazanacak ve tarihi yeniden yazacak güce sahiptir. Çünkü biz, göz yaşlarımızla yüreklere nakış nakış yazdığımız İstiklal marşına, türkiye sevdalısı kahramanların kanlarıyla dokunan al renginde kutsal bayrağa, bütün milletlerin hayalini süsleyen verimli, kültür ve tarih fışkıran topraklara sahibiz. Biz, gücümüzü, ecdadının geçmişindeki başarılarıyla büyüyen nesillerimizin çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracak vaatleri, cesareti ve çalışkanlığından alan bir milletiz. 7 bölge, 81 il ve 80 milyona ulaşan nüfusuyla biz birlikte Türkiye'yiz. Bunun için güven bağlarımızı daha da geliştirmeli, sanat, tıp, bilim, eğitim ve iş dünyası gibi geniş bir yelpazede katkı da bulunarak ülkemiz için çalışmayı sürdürmeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Atatürk ve Aziz Kahraman'larımızı şükran duygularıyla yad ediyor, ebediyete intikal eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, tüm halkımızın Cumhuriyet Bayram'ını kutluyorum.

 
Editör: TE Bilişim