Rize’de yaşanan sel felaketiyle ilgili değerlendirmede bulunan Av. Remzi Kazmaz, Karadeniz'de yaşanan sel ve heyelanların özelikle HES baraj inşaatlarının olduğu bölgelerde oluştuğunu söyledi.

HES’ler nedeniyle derelerin akış rejiminin de bozulduğunu vurgulayan Av. Kazmaz’ın açıklaması şöyle:

SUYU EMECEK TOPRAK KALMADI

“HES lisansları verilirken Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri doğru işletilmedi. Bunun için sokaklara döküldük, derelerde eylem yaptık ama anlatamadık.

Sonuç olarak HES projeleriyle yatakları değiştirilen dereler, HES’lere daha fazla su taşıyabilmek için kurulan regülatörler bugün yaşanan felaketin tetikleyicisi olmuştur.

HES projeleri ile birlikte betonlaşma artmış, yağmuru emecek toprak kalmamış ve yağan yağmur doğrudan akışa geçmiş, adeta felakete davetiye çıkarılmıştır.

Her dere üzerine sayısız HES lisansı verildi. Bugün yaşadığımız felaketin büyük bir kısmı insan eliyle yaratılmıştır. Böyle devam ederse Karadeniz’de çok daha büyük felaketlerin olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

HES'lerle ilgili çok acil Meclis Araştırması açılmalı, gerçekler ortaya çıkarılmalı ve önlemler alınmalı.

DOĞU KARADENİZ AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ

Bölge halkıyla verdiğimiz mücadele sonucu, izin verilen 70 HES’i durdurduk. 70 HES durdurulmasaydı Karadeniz’de katliam olurdu. Ancak tehlike devam ediyor. Doğu Doğu Karadeniz Bölgesi yaşanan sel ve heyelan felaketinden dolayı bir an önce doğal afet bölgesi ilan edilmeli.”

BÖLGENİN RİSK HARİTALARI YOK!

Risk haritaları konusuna da değinen Av. Kazmaz, bölgeyle ilgili afet öncesi, afet anında ve afet sonrasında kullanılacak verilerin olmadığını söyledi. Kamu kurumlarının birbirinden kopuk çalışmaları olduğunu, elde edilen verilerin bürokrasi nedeniyle yerel yönetimlerle paylaşılamadığına dikkati çekti.

Av. Kazmaz, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin bir an evvel oluşturulması için Ankara’yı ilgili kamu kurumlarını, yerel yönetimleri, meslek odalarını ve bilim adamlarını desteklemeye çağırdı.

Editör: TE Bilişim