MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önceki gün yaptığı açıklama, siyasetin derinliklerinde neler olup bittiğine ve neler olup biteceğine yönelikti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gizli ajandasına dikkat çeken Bahçeli’nin şu önemli uyarısı da dikkatlerden kaçmamalı:

“Cumhurbaşkanlığı görev süresinin siyasi krize dönüşmemesi için elinizi çabuk tutun”...

Her ne kadar iktidar sözcüleri TV ve gazetelerde boy gösterip “hiçbir şey yokmuş” gibi davransalar da söylediklerine kendilerinin bile inanmadığı bir gerçek.
Şöyle ki;

AKP’nin bütün ağır topları birebir görüştüğünüzde “Şike yasası” ile birlikte partinin büyük bir kırılma yaşadığını inkar etmiyor. AKP’nin akil adamları ise bir adım daha ileri gidip “esasında bu yeni bir durum değil en az iki sene öncesine dayanıyor. Ama şimdi patladı” diyorlar.

İktidar partisinin biraz daha derinliklerine indiğinizde ise keskin bir kamplaşma manzarası ile karşılaşıyorsunuz. “Gülcü” ler ile “Tayyipçi” ler bıçakları bilemişler işaret bekliyorlar. Hatta taraflar birbirleri aleyhinde “özel dosyalar” da hazırlıyor. Ortada gezinenler de var. O isimleri iki taraf da gayet iyi biliyor. Ev toplantıları da tam gaz devam ediyor.


Kırmızı köşe
Cadı kazanı gibi kaynayan AKP içinde Tayyip Erdoğan taraftarları oldukça sakin görüntü vermeye çalışıyor. Tek endişeleri “Başbakan’ın sağlık sorunu” . En sıkı “Tayyipçi” lerin yaptığı ortak yorum şöyle:
 “Tayyip Erdoğan intikam yemeğinin soğuk yendiğini iyi bilir. Dikkat edin!. Son konuşmaları Cumhurbaşkanı’na karşı çok yumuşak ve mesafeli. Eğer Tayyip Erdoğan biri hakkında oldukça yumuşak konuşuyorsa, o kişi hakkında tehlike var demektir.” 
Erdoğan taraftarlarının anlattıklarına bakılırsa, Başbakan günde en az 3-4 saatini en yakın arkadaşları ile toplanarak stratejik hesaplara ayırıyor.

Mavi köşe
“Gülcü”ler, Başbakan Erdoğan “Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıl” demesine rağmen hala rahatlamış değiller. Köşk-severler bugünlerde oldukça hummalı hazırlıklar içindeler. Tayyip Erdoğan’ın çok yakınındaki isimler için geniş “arşiv” çalışmaları yapılıyor.

Kulağımıza gelen, “arşiv” çalışması yapılan isimlerin başında Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan ve sırdaş-danışman Mücahit Aslan geliyor.
“Gülcü”ler, Mustafa Erdoğan’ın bütün ticari faaliyetlerini didik didik ediyor. Bu arada araştırmaya konu olan diğer bir isim de eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun oğlu Murat Aksu. Köşk-severlerin iddiası o ki; “İkilinin hakkında gelen bilgiler dudak uçuklatacak cinsten” .

İddiaların bir adım ötesi de, “Tayyip Erdoğan da durumun farkında olduğu için kardeşinin Ankara’ya gelmesini yasakladı.” 

Sırdaş-danışman Mücahit Aslan da “Gülcü” lerin “top 10” listesinde ikinci sırada. AKP’de Mücahit Aslan’ın ihale dağıtım işlerinde oynadığı rol bilinen gerçek. Köşk-severler Aslan’ın “son zamanlarda girdiği bütün ihale işlerini” tek tek sıralıyorlar.

Klasik deyimiyle her iki tarafın da dosyaları aşağı yukarı tekemmül etmiş durumda.

 “Bu dosyalarda neler olduğunu nasıl göreceğiz?” gibi bir soru aklınıza hemen düşebilir. Tarafların gazetelerine ve televizyonlarına iyi bakın. Fakat sakın “eyvah medya AKP aleyhine döndü!..” gibi bir refleksin içine de girmeyin. Sonucu görene kadar bekleyin.

Sözcülerden al haberi!..

Dedik ya! “Tarafların matbuatından alın haberi” diye..

Size bir yazar jesti yapayım;

Muhalefet, “Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 artı 5 yıl” desin, Erdoğan da “şimdilik” 7 yıl üzerinde dursun, Abdullah Gül’e yakınlığı ile bilinen iki köşe yazarı dünkü sütunlarında çok dikkat çekici şeyler yazdılar.

Sabah gazetesinden Mahmut Övür, “Cumhurbaşkanı mı, ebedi lider mi?” başlıklı yazısında çeşitli kaynaklara dayanarak Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık sonrasında siyaseti bırakacağını ileri sürüyor ve şöyle diyor:

 “Üç dönemi başarıyla tamamlayan ve verdiği sözün gereğini yerine getirip siyasetten ayrılan bir lider olup ’ebedileşmek’daha kalıcı değil mi?. Birçok insan 5 artı 5’in Cumhurbaşkanı Gül için ideal olduğunu söylüyor. Peki 7 artı 5 olmaz mı? Siyasette her zaman sürprizlere hazır olmak gerekiyor.” 

Star gazetesinde Taha Kıvanç müstear ismiyle yazan Fehmi Koru da vefat eden eski Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel’i anlatıyor. Yazı ironilerle dolu;

 “Doğrusunu söylemem gerekirse, ismi bir ülkenin cumhurbaşkanı olmasının çok ötesinde çağrışımlar yaptıran Vaclav Havel’i karşımda gördüğümde olağanüstü bir heyecan duymadım; duymam da gerekmiyordu. Karşısındakileri etkileme diye bir derdi olmadığı çok belliydi onun: Gösterişsiz, sıradan, ’Ben de sizlerdenim’mesajını her haliyle veren bir yönetici... Dünyanın her tarafında onun gibi liderler işbaşına geliyorlar artık...

Vaclav Havel 75 yaşında vefat etti.” 

Tayyip Erdoğan bunlardan alınır mı?

Bilemem. Ben de kim kimi ’ebedileştirecek’ çok merak ediyorum.