Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildi ama AKP’nin içinden elini çekmemeye de kararlı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki “atışma”dan çok şey beklenmemeli. Yani, “AKP eriyor, bitiyor, çatlıyor” sonucu çıkmaz.
Bülent Arınç, “üç dönem” seçildiği için AKP’den yeniden milletvekili seçilemiyor. Bugüne kadar “Bülent abisi” için sesini çıkarmayan, bugün “paralel yapı” dedikleriyle dün ikisi de birlikte olan Arınç ve Gökçek arasındaki söz düellosunu AKP’liler tatlıya bağlar. Hadi bakalım, ikiniz de bildiklerinizi açıklayın… Onun zamanı geldi…

GÖKÇEK BUNU HEP YAPIYOR

Melih Gökçek’in en büyük özelliği, sözlerle sindiremediklerini bilmem kaç milyon liralık tazminat davaları açarak, yıldırmak, susturmaktır. “Türkiye’de en çok davayı hangi Büyükşehir belediye başkanı açıyor” diye bir araştırma yapılsa, Melih Gökçek’in açık ara ile önde olduğu görülür. Ama, Gökçek’in açtığı davaların önemli bir bölümü aleyhine sonuçlanır. Çünkü, dava açma amacı karşı tarafı yıldırmaya dönük olduğunu, suç unsuru bir şey bulunmadığını Gökçek de bilir.
O yüzden, Bülent Arınç’ın işi zor. Açıklamasındaki hemen her cümle için Gökçek’in tazminat davaları, ceza davaları açacağından haberi olsun. 7 Haziran’dan sonra, dokunulmazlığı kalkacak olan Arınç’ı, adliye koridorlarında sıkça göreceğiz…

GÖKÇEK’İ GÖZALTINA ALDIKLARINDA

Melih Gökçek’le ilgili geçmişte de önemli iddialar gündeme getiriliyordu. O zaman biraz geriye gidelim ve Emniyet’te sorguya götürülüşünü anlatalım:
Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ı bir gazeteci telefonla aradı. “Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in gözaltına alınış nedenini” sordu. Saral, “Çok gizli tutuyorduk. Gözaltına alındığını nereden öğrendin?” diye sordu. Gazeteci, tabii ki nereden öğrendiğini söylemedi.
Cevdet Saral, hemen yardımcısı Osman Ak’ı telefonla aradı. “Melih Gökçek’i gözaltına mı aldınız?” diye sordu. Osman Ak’ın da haberi yoktu. Saral, bu kez, Terörle Mücadele Şube Müdürünü aradı. Şube Müdürü, “Şu anda DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel ile birlikteyiz. Gökçek’i gözaltına almak için konutundayız” dedi.
Emniyet Müdürü, Melih Gökçek’in gözaltına alındığını, gözaltı işlemi başladıktan sonra öğrenmişti. Böyle bir operasyondan, haberi olmadığı için üzüldü, kızdı ama asla o şube müdürünü görevden almayı düşünmedi. Melih Gökçek’in, sabah saatinde karşısında polisi görünce bayıldığına ilişkin haberler yayımlanmıştı. Konuyu araştırdığımda bayılmadığı ancak o saatte polisi karşısında görünce doğal olarak çok heyecanlandığını öğrendim.

GÖKÇEK O TELEFON ÜZERİNE BIRAKILDI

Melih Gökçek gözaltına alındığında hücreye konulmadı. Şubenin “misafir odası”nda tutuldu. O gün, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Almanya’daydı. Genel müdür ile birlikte Almanya’da bulunan gazeteciler, en sıcak bilgileri Bilican ve birlikte olduğu Emniyet yetkililerinden alıyordu.
Gökçek’in serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in devreye girdiği söylendi. Ama bu iddia doğru değildi. O soruşturmayı yürüten Savcı Nuh Mete Yüksel, “Serbest bırakılması için devreye giren Adalet Bakanlığı Müsteşarı Arif Yüksel’di” dedi. DGM Savcısı Yüksel, Gökçek’in serbest bırakılması için gece yarısı Emniyet’e sözlü talimat verdi. Ancak, Emniyet Müdürü Cevdet Saral bir türlü serbest bırakmıyor, yazılı talimat istiyordu. O belge geldikten sonra Melih Gökçek serbest bırakıldı.
Gökçek, gözaltına alınması konusunda hep sessiz kaldı ve “gözaltı edebiyatı” yapmadığı gibi o konuyu hiçbir zaman açmadı. O günlerde, suçlandığı konular, Bülent Arınç’ın bugün gündeme getirdiklerinden farklı değildi…
AKP’de asıl kavga o zaman

AKP içindeki gelişmeleri, CHP’liler de yakından izliyor. CHP Milletvekili Faik Tunay, AKP’nin önde gelen isimlerinden birisinden önemli bir bilgi almıştı. İşte Faik Tunay’ın anlattıkları:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin milletvekili adaylarının belirlenmesi konusunda Seçim İşleri Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’u görevlendirdi. Milletvekilli adaylarından Konya, İstanbul, Ankara ve İzmir’de 30 milletvekilini belirleme AKP Genel Başkanı Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’na bırakılacak, diğerlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan belirleyecek. Eğer, listelerin belirlenmesinde bir sıkıntı olursa, listeler Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na Mustafa Şentop tarafından götüreceği için işte o liste, Erdoğan’ın belirlediği liste olacak.”
Bu önemli bir iddia. Daha önce AKP’de tek belirleyici Erdoğan’dı. Bu kez durum biraz daha değişik. AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş da kendilerine sadakatle bağlı adaylar belirleme çabasında olacak. O yüzdendir ki, asıl kavga aday belirleme sürecinde yaşanacak gibi gözüküyor…