Ortadoğu gergin, Türkiye gergin.
Ortadoğu’da kutuplaşma, Türkiye’de kutuplaşma.
Ortadoğu’da çatışma var, Türkiye çatışmaya doğru sürükleniyor.
Din, mezhep, etnik çatışmalar; Bölgeden Türkiye’ye doğru hızla yansıyor.
 
Türkiye; dış odakların karar alıcılarla, karar vericilerin ve uygulayıcıların arenasıdır.
Kim karar alıyor, kim karar veriyor, kim uyguluyor, Kim kimden destek alıyor?
sorusu soruluyor.
 
Toplumdaki algıları değiştirmek için, her kesim, kendine göre tezler ortaya koyuyor. Toplumun algılamasını yönlendirmede stratejik merkezler; asimetrik psikolojik savaşın kara propaganda yönetimini uyguluyor.
 
Haçlılar; bu kez beyinleri ele geçirerek, Türkiye’nin kimliğini değiştirme çabasındadır. Haçlılar devşirdikleri fasık ve münafıklarla; Ortadoğu’yu kan gölüne çevirirken nihai hedef Türkiye olduğunu gizlemediler. Yayınladıkları haritalarla, yeni sınırlarla yeni devletleri belirlediler, uyguluyorlar. Tarih tekerrür ediyor.
 
Haçlı irtica; Türkiye’yi postmodern işgal etmiş durumdadır.
 
Türk Milleti; tarihin en ağır bunalım dönemini yaşamaktadır.
Türk Milleti’nin milli ve manevi değerleri; altüst edilmiş, ortak değerler parçalanmıştır.
 
Halk; uyuşturulmuş, şaşkındır, olanların olacakların farkında değildir.
Aydınlar; çoğunlukla susmuş, sinmiştir.
 
Haçlı irtica tarafından;
Bütün yeraltı ve yerüstü servetlerine el konulmuş,
Silahlı kuvvetlerin bağımsızlıkçı mensupları esir alınmış,
Medya ele geçirilmiş,
İletişim alanı kontrol altına alınmış durumdadır.
 
İşbirlikçiler;
-dini değerleri istismar ederek,
-geçmişin yanlışlıklarını gündemde tutarak,
-vatan hainlerini kahraman haline getirerek,
-yabancı istihbarat örgütlerince oluşturulan operasyon merkezleri ile
vatanseverleri etkisizleştirirken, kirli emellerini gerçekleştirme çabasındadır.
 
Türk Milleti;
-Kimliksizleşme,
-Ayrışma,
-Bölünme,
-Esaret,
-Sömürgeleşme,
-Sürecindedir.
 
İşbirlikçiler; emperyalist güçlerin stratejisi doğrultusunda yeni rol üstlenmiştir.
 
Türk Milleti’nin duyarlı her bireyi;
İdeolojik ve teolojik farklıklarla ayrışmayı,
kavramlara takılıp kalmayı,
model tartışmalarını bir tarafa bırakmalıdır.
 
Tarihi tecrübeler ışığında Türkiye coğrafyasının jeopolitik ve jeostratejik konumun gereği; Milli devlet, Milli kimlik, Üniter devlet, korunmak zorundadır.
 
Gerginliği, kutuplaşmayı tahrik edenlerden uzak durmak, engellemek her vatanseverin temel görevidir.
 
Günün Sözü: Toplumlar milli değerlerine sahip yönetici ve aydınlarıyla güvende olur.