Et'liye süt'lüye karışmayın... Türbanı kaşıyın



Kapıları cart diye açtılar.



Kesi hayvanı getirildi.



Besi hayvanı getirildi.



Yetmedi, et ithal edildi.



Şimdi?



Süt ithalatına izin verildi.



*

ABD ve İngiltere'de ilkokul çocuklarına okutulan, Rus kökenli halk masalı var...



*

Kırmızı ibikli küçük tavuk, buğday tanesi bulur, buğdayı ekmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister, hiçbiri yardım etmez, “İş başa düştü” der, kendi eker, büyütür, öğütür, ekmek yapar, “Beraber yiyelim mi?” diye sorunca, ekimine yardım etmeyen öbür hayvanlar sofraya oturmaya kalkar... Gülümser, “Yok öyle yağma” der, lokma bile vermez.



*

Bu masalı okuyan Amerikalı, İngiliz ve Rus çocuklar, ders alır, çalışmayana ekmek mekmek olmadığını kavrar.



*

E herkes çocuk değil tabii... Küreselleşme karşıtı oldukları için ha bire sopalanan aktivistler, bu masalı revize edip, UNICEF'in sitesinde yayınladılar.

Ki, öbür ülkelerin büyükleri okusun!



*

Kırmızı ibikli küçük tavuk, buğday tanesi bulur, yardım ister... Ördek “Boş ver buğdayı, kahve tohumu satayım, acayip para kazanır istediğin kadar buğday alırsın” der. Domuz “Kahve ek, ben pazarlarım” diye seslenir. Fare ise, “Kahve ekmen için istediğin kadar borç verebilirim” diye akıl verir.



*

Kırmızı ibikli küçük tavuğun aklına yatar, “Kahve ekmem için kim yardım edecek” diye sorar... Ördek “Gübre satayım, çabuk büyür” der. Domuz “Böceklerden korumak için ilaç satayım” diye seslenir. Fare ise, “Gübre ve ilaç alman için istediğin kadar borç verebilirim” diye akıl verir.



*

Neticede hasat vakti gelir, kırmızı ibikli küçük tavuk “N'apacağım ben şimdi bu kahveyi” diye sorar... Ördek “Paketlemek için fabrikama getirebilirsin” diye akıl verir. Domuz “Herkes kahve ekti, fiyatlar düştü, beş para etmez maalesef” diye seslenir. Fare ise, “Borcunu öde artık” der!



*

Kırmızı ibikli küçük tavuk ibiği kaptırdığını fark edince, “Aç kaldım, ekmek verecek yok mu” diye ağlar... Ördek “Ekmek var da, paran var mı” diye sorar. Domuz “Herkes kahve ekti, buğday kalmadı, kusura bakma” der. Fare ise, “Borcuna karşılık tarlanı haczetmek zorundayım, uslu tavuk olursan, artık benim olan tarlamda yevmiyeyle çalışıp buğday yetiştirmene izin verebilirim” diye akıl verir.



*

Şimdilerde, bizim kırmızı ibikli küçük tavuk, eskiden kendisinin olan tarlada ırgat olarak çalışıyormuş... Yevmiyeyi almaya gittiğinde, ördek'le domuz'un fare'yle ortak olduğunu öğrenmiş!



*

Böyle bu işler.



*

“Masal çok uzun, okuyamam” diyenler için, bi de kısacık fıkrası var...



*

Elmayla elmaşekeri yolda karşılaşmışlar. Elma jest olsun diye “Elbisen ne güzel” demiş. Elmaşekeri havaya girmiş, “Armani” demiş. Elma gülümsemiş: “Kıçındaki kazıktan belli!”



http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=16000931&yazarid=249

- - - -