Erkekçe çıkın ortaya "bu iğrençlikleri biz yaptık"  deyin!
Kaypak insan kalleşlik yapar, sinsilikten hoşlanır. Silahsız insana silah çekecek kadar alçaktır. Fırsatçıdır. Erkekçe ortaya çıkıp filan kişiye bu kötülükleri ben yaptım diyemeyecek kadar da korkaktır. Güdümlerinde oldukları birilerine veya kendisine çıkar sağlamak için dostunu, arkadaşını, vatanını, hatta annesini ve babasını satar. Bel büküp gerdan kırmak, küçülmek, küçültmek onun vazgeçilmez sevdalarındandır. Taş atar saklanır, kötülük yapar gizlenir... Yani insanî olmayan davranışlarla beslenir…
 
Önce Deniz Baykal’a çamur attılar
 
15 Kasım 1976 tarihinden itibaren Yassıada Deniz Yedek Subay Okulunda eğitim gördüm. Bizim dönemimizde 232 kişiydik,
Okul Komutanlığı MİT’den gelen olumlu rapora dayanarak okul idaresinde çalışmamı istedi. Orada çalışırken eğitimimi de aksatmadım. Benden önceki devrelerde önceki Cumhurbaşkanlarından Fahri Korutürk’ün oğlu Salah Korutürk  ve Deniz Baykal da aynı okuldan benim gibi deniz asteğmen olarak mezun olmuşlardı. Ben her ikisinin de okul idaresinde nasıl tanındıklarını sordum. Zaten aldıkları notlar da benim bulunduğum bürodaki dosyalardaydı.
Gerek Salah Korutürk, gerekse Deniz Baykal orada oldukça iyi etkiler bırakmışlardı.
Ben burada nakledeceğim konuyla ilgili olarak sadece Deniz Baykal’dan bahsedeceğim :
Deniz Baykal hakkında asil duruşu, ahlâkî ve insanî değerlere çok ciddi bir şekilde bağlı olduğu gibi  orada ben çok olumlu ifadeler duymuştum. 
28 Şubat 1977 tarihinde Yassıada Deniz Yedek Subay Okulu’ndan pekiyi derece ile mezun oldum.
 
İftira ve tertip için bir ölçü yok, çıkar ve emperyalist bağlantılar onların İslâmî görünüşlerini de silip süpürüyor !
 
Adam evli, eşiyle arasında hiç bir problem yok ! Geçmişi parlak, duruşu asil… Onun CHP genel başkanı olduğu sırada bir tek olumsuz durum var : AKP iktidarda. Sadece AKP iktidarda değil, ABD de AKP ile Türkiye’de iktidarda... Bu tam 32 kez tekrar edildi, tescillendi ve  ispatlandı. Yani Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi de içine alan ABD’nin Ortadoğuyu bölüp parçalayacak BOP projesinin eşbaşkanlarından biri. Amerika ne diyor? : «AKP’nin iktidarda kalması lazım... Bu bizim menfaatlerimiz için gereklidir!»
 
Pekiyi söylemleriyle, korkusuzca AKP’nin yolsuzluklarını, partizanlıklarını, anayasa ihlallerini ortaya döküp, dönen dolapları millete açıklayan Deniz Baykal’ın bu vatansever ve ciddi tavırlarından kimler rahatsızlık duydular?
 
Bunun cevabı gayet basit : Kendilerini ebedi bir şekilde ABD ve emperyalist menfaatlere hizmet etmeye adayan AKP ve  kendilerine hizmet eden böyle bir partinin iktidarda kalması için her yolu deneyen ABD...
 
Pekiyi niçin Deniz Bayka’a tertip yaptılar? Deniz Baykal susturulursa CHP seçmeni kararsızlaştırılır... Lastik gibi sağa sola çekilir ve  dağılır... CHP oy kaybederek silinir... Ya da mecliste etkisiz bir milletvekili sayısıyla devre dışı bırakılır! Böylece eğer at üstünde tutarsa AKP at koşturur!  Bu birinci plan…
 
Eğer Deniz Baykal’a yapılan tertip ve iftira tutar, o bunu onur meselesi yapıp istifa etmeye kalkışırsa, yerine parti içinden biri balıklamasına atlayarak geçer, biz böyle bir kişiyi içeriden dışarıdan müdahaleler yaparak CHP’yi CHP’lilikten,  netlikten, şeffaflıktan, Atatürkçülükten, milliyetçilikten uzaklaştırarak, yeniden şekillendirir ve CHP seçmenlerinin zihinlerini allak bullak ederiz… Bu da ikinci plan!
 
Pekiyi üçüncü plan devreye girseydi ne olacaktı? Yani CHP içinden hiç bir kimse «biz Deniz Baykal varken onun yerine oturamayız! Ona yapılan bir oyundur, tuzaktır, CHP’yi parçalama planıdır. Biz CHP için çizilen planları uygulamaya âlet olamayız» diyerek, değişmeyi kabul etmeselerdi ve bir kurultay yaparak Deniz Baykal’ı yeniden genel başkan seçselerdi, CHP kan tazeleyecek ve güç kazanacaktı... Böylece tertip sahipleri ve senaryocular hedeflerine ulaşamayacaklardı.
 
Siyaset olumsuzluk üretiyor!
 
Şu anki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğü, saygın kişiliği üzerine bir söz söylemeye hakkımız yok… Ama AKP ile sergilenen anlayış, yozlaşma hepimizi rahatsız ediyor. Bu bizden şu onlardan diyerek, tecrübe, kariyer, bilgi hiçe sayıldı ve partizanlıklar zirveye çıkarıldı!
 
Biz son yıllarda birilerinin yerlerine oturmayı, birilerinin ayaklarını kaydırarak yer kapmayı, birilerinin haklarına tecavüz ederek hak sahibi olmayı, çalışmadan, didinmeden uğraşmadan unvan veya diploma sahibi olmayı bir üstünlük ya da bir marifet sayar hale geldik. Sadece bu mu?… Bir yerlere ulaşmak, bir yerlere varmak için yakınlarını feda eden, dışlayan, hatıraları, emekleri, aile bağlarını hiçe sayan zihniyetler türetildi… Yani erkeklik, adamlık, insanlık öldü! İnanca ait üstünlükler, iradeye ait irdelemeler, akla ait değerlendirmeler tamamıyle söndürüldü.
 
Bir tek fabrika açamayanlar, halka, millete zulmedenler muhalefet partilerine çamur atarak kendilerini göstermeye çalışıyorlar... Yapacakları ve sığınacakları başka işleri kalmadı!
 
Sırada MHP var... Tam seçime yakın bir zamanda MHP milletvekillerine yapılan tertiplerde de aynı merkezlerin parmağı olduğu artık açık bir şekilde konuşuluyor. Yandaş gazetelerin ve televizyonların çokluğu, taraflı yayın yapmaları AKP ve yandaşları içinde, oldukça iğrenç ahlak dışı ilişkiler olmasına rağmen kamuoyuna yansıtılmıyor. Bazı AKP milletvekillerinin eşleri kendi aralarında olup bitenleri yakınlarına naklediyorlar. Bunlar arasında yardım isteyenler dahi var.
Seçim öncesi yıpratmak için MHP’ye 10 kadar tertip kaseti ve bazı senaryoların hazırlandığı konuşuluyor.
MHP’nin güç kazanması, Türkiye üzerinde oynanan oyunları ciddi bir şekilde ifade etmesi AKP’yi ve destekçilerini rahatsız ediyor. AKP’nin 9 yılda Türkiye’yi getirdiği hazin nokta artık farkedilir hale geldi. Sağlıktan eğitime, güvenlikten işsizliğe kadar bir çok sorun AKP’yi sallıyor!
 
CHP ve MHP yöneticilerinin  yapmaları gereken tek iş tertipleri ciddiye almamak, tüm milletvekillerini bütün vilayetlerde konuşturarak AKP yöneticilerinin hukuksuzluklarını dile getirmek olacaktır! Muhalefet partilerince yapılacak «çok sesli bir mücadele» AKP’yi mutlaka geriletecektir. Sadece bu partilere ait milletvekilleri değil, bu partilere gönül verenler de ev ev sokak sokak, hiç ayırım yapmadan önlerine gelen
vatandaşlarımıza AKP’ye oy vermemeleri ve kendi partilerine oy vermeleri için çağrıda bulunmaları gerekir.
 
«Müslüman görünüp İslam dışı söylemler ve icraatlar AKP yöneticilerinin maskelerini düşürdü.»
AKP yöneticileri muhalefet partileri aleyhinde milyonlarca kaset de yayınlasalar kendi çirkin yüzlerini gizlemeleri mümkün olmayacak! Seçim döneminde çirkin yöntemlerle Türk Milletini aldatma, yanıltma operasyonları (uygulamaları) tamamıyle kendilerine dönecektir...
 
Muhalefet partileri mensuplarına «attıkları çamur üzerinden propaganda yapmaları» kurdukları tezgâhları açığa çıkarıyor!
 
Söylenecek tek bir söz var : Onursuz insanlar birilerinin onurlarına dokunarak, birilerini aşağılayarak, iftira ederek, tertip yaparak kendi varlıklarını göstermek isterler. Çünkü onların halka sunacak iyi şeyleri, faziletli hizmetleri, takvaları, ALLAH’a ve Peygambere bağlılıkları, insanca duruşları, sağlam karakterleri yoktur! Kalleşlik sermayeleri, fırsatçılık dayanakları, belden aşağı vurmak simgeleridir!
 
Bu senaryoların nasıl geliştirildiğini,  tertip içinde kimlerin yer aldığını bazı AKP milletvekilleri, emniyet görevlileri ve subaylarımız da  biliyorlar. Yarın AKP iktidara gelemezse, onları yüce divana götürecek bir çok suç, ihlal, süistimal, yolsuzluk patır patır milletin önüne dökülecek!
AKP yöneticileri hiç bir zaman göründükleri gibi olmadılar ve oldukları gibi de görünmediler.
Onurunuzu seçimden seçime size verilen çeyrek altın ya da bir kaç kilo yiyecek karşılığında yani kişisel çıkarlarınız için satmayınız! Hayat ölmeye değer, AKP yöneticileri karşısında küçülmeye değmez!
Geleceğinizi ve haysiyetinizi koruyarak ALLAH rızası için AKP’ye oylarınızı vermeyiniz!
 
Ankara, 03.05.2011
 
 
Selam ve sevgilerimle.
 
Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
 
 
------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------
 
 
Resim :  Üzeyir Lokman ÇAYCI