Şimdi dünyanın çoğu yerinde insanlar birbirleriyle derin bir psikolojik savaş içine girmiş durumdalar. Aslında psikolojik savaş denince devletler arasında yaşanmakta olan bir savaş akla geliyor. Fakat biz burada toplumda yaşanan psikolojik savaştan bahsedeceğiz ve insanların hayatını cehenneme çeviren şeytani taktikleri deşifre edeceğiz. Esas niyetimiz iyi insanların kötüler ve kötülük organizasyonları karşısında uyanık olmalarını sağlamak ve onların tuzağına düşmelerini önlemektir. Psikolojik harp genel itibariyle bir suya benzer, belli başlı bir biçimi yoktur. Taktikler duruma ve kişiye göre değişebilir. Bundan dolayı bu taktiklerin birbirine geçmiş ve aynı anda kullanılan halleri de göze çarpabilir. 

Peki, insanlar arasında yaşanan bu savaşın temel argümanları ve teknikleri nelerdir.

Bunların birincisi kasıtlı görmezden gelme ve yok saymadır. Evet, çoğu zaman insanlar karşısındaki insana fiili olarak müdahale edemedikleri için o insanı görmezden gelme ve yok sayma yönetimi ile yenmeye çalışırlar. Bilhassa kıskandıkları insanların başarılarını görmezden gelerek onları âdeme mahkûm ederler. Birde kendilerine tabi olmayan yani biat etmeyenleri de yok sayanlar vardır. Bu yok sayma taktiği genelde kitlesel hareketlerde görülür.

İkinci harp metodunda ise kendini karşısındaki insana olduğundan daha güçlü, güzel ve iyi olarak göstermek amaçlanır. Bu durumda insan simit bile yese karşısındaki insana et yedim diye bildirir. Bu harpte daha çok kişi kendi ezikliğini gizleme telaşı içindedir. Bunun birçok versiyonu vardır. Örneğin, kozmetik sanayinin gelişmesinin temelinde bu metodun izleri vardır. Ayrıca çoğu gösteriş ve hava atmaya yönelik fiillerin iç yüzünü bu cepheden algılayabiliriz.

Üçüncü taktik ise devamlı alaya alma ve dalga geçme halidir. Bu savaşı yapanlar karşısındaki insanı yenmek için onu ciddiyetsizleştirme ve itibarsızlaştırma yolunu tercih ederler. Dostane bir görüntünün altında karşısındaki insanın kişiliğini yavaş yavaş yıkmaya çalışırlar. Esasında bu durum en çok rastlanan psikolojik harp tekniğidir. Çoğu insan karşısındaki insanı gülerek ısırır. Hatta bununla ilgili olarak bir Çin atasözünde “Hançeri tebessümle gizle” denilmiştir.

Dördüncü taktik, kişinin kendisi yüze gülerken arkadan birilerini kullanarak düşmanlık yapmasıdır. Bu duruma maşa kullanma taktiği diyebiliriz. Burada şahıs kendini ortamdan çeker ve birilerinden aldığı ödünç bıçakla savaşını gerçekleştirir. Genelde bu teknikte çabuk ateşlenen tipler maşa olarak kullanılır.

Beşinci taktikte ise yalan haberler uydurarak karşısındaki insanın maneviyatını bozma ve toplumsal imajını sarsma amaçlanır. Bu durumda önce sular bulandırılır ve bulanık sularda balık avlanmaya çalışılır. Kaynağı belirsiz dedikodular, iftiralar, yalanlar bu taktiğin beslendiği unsurlardır. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz anlayışı yüzünden bu taktik geçici olarak başarılı olur. Fakat yalancının mumu yatsıya kadar yandığı için eninde sonunda açığa çıkar.

Altıncı taktik ise halkın “salağa yatmak”  dedikleri taktiktir. Bu durumda insan karşısındaki insanı aldatmak için budala gibi davranır. Bu durum insanın gerçek niyetlerini saklamak için kullandığı bir kamuflajdır.

Yedinci savaş tekniği ise insanların güvenini kazanarak onları hiç ummadıkları bir zamanda satma taktiğidir. Bu savaş tekniğinde ilk önce küçük yemler ile karşıdaki kişiler yemlenir. Daha sonra geçici birkaç küçük fedakârlık yapılır ve daha sonra kişinin kendisine en çok ihtiyaç duyduğu yerde sırtından hançerlenir. Bu teknik daha çok intikam ve haset duygularının tatmininde kullanılır.

Sekizinci savaş tekniği ise sağ gösterip sol vurma taktiğidir. Bu taktikte kişi gerçek niyetini gizler ve karşısındaki insanın oyalar. Hedef şaşırtmaca yaparak kişinin uyanmasına engel olur. Bu taktiği kullananlar çoğu zaman suret-i haktan görünüp insanların gözünü boyamayı başarırlar.

Dokuzuncu savaş tekniği ise kişiyi en düşkün olduğu zamanda bitirme tekniğidir. Güçlü ve kuvvetli olduğu zamanda elde edemeyeceklerini kişi bir nedenle zayıf ve aciz düşünce elde etmeye çalışmaktır. Bu durum düşene tekme atmak olarak değerlendirilebilir. Etrafımızda bu niyette olan insanları tanımak için arada bir düşmüş taklidi yapıp nabızlarını ölçmek lazımdır.

Onuncu savaş tekniği ise borçlandırarak köle kılmak şeklinde gerçekleşen tekniktir. Kişiyi değişik sebeplerle borçlandırıp kendisine mihnet duymasını sağlamak yoluyla bu teknik uygulanır. Bu savaş tekniğinin başarılı olmasının altında borçlanan kişinin açgözlülüğü ve elindekilerle kanaat etmemesi yatar.

On birinci savaş tekniği ise karşısındaki insanın hatalarını ve yanlışlarını biriktirip daha sonra koz olarak kullanmak şeklinde gerçekleşir. Kişi burada kendini daimi bir şantajın içinde bulur. Bu savaş tekniği teknolojinin gelişmesi ile birlikte yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ayrıca kişinin sırlarını muhafaza edememesi de bu taktiği kullananların ekmeğine yağ sürer.

On ikinci savaş tekniği ise iti ite kırdırma şeklinde gerçekleşen tekniktir. Kişi burada iki düşmanını değişik hilelerle birbirine düşürerek aynı anda yok etmeyi amaçlar. Bu durumda bir taşla iki kuş vurmayı hedefler. Bu taktiği kullananlar kukla oynatıcılarına benzerler. Aynı anda ellerinde iki veya daha fazla kuklayı tutar kavga ettirirler. Herkes kuklayı gördüğü için perde arkasını kimse görmez.

On üçüncü teknik ise döverken ağlama tekniğidir. Bu tekniği kullananlar zalim oldukları halde mazlum taklidi yaparlar. Karagözde ki Yahudi tiplemesi bu taktiğe uyar. Oyunda bu tipleme bir taraftan karagöze vururken diğer taraftan imdat adam öldürüyorlar diye bağırır. Bu taktikte kişi haklıyken haksız kılınmaya çalışılır.

On dördüncü teknik ise gözdağı verme taktiğidir. Bu taktikte kişi bazı olaylara gereksiz yere abartılı tepki gösterir abartılı cezalandırma teknikleri kullanılır. Bu durum daha sonraki süreçte diğer insanlara karşı bir ibret vesikası olarak sunulur. Bu taktik gayri meşru işlerle uğraşan insanların dünyasında çok kullanılır. Burada insanlara dikkat et aynı şey seninde başına gelir mesajı verilir.

On beşinci teknik ise mankurt’laştırma tekniğidir. Bu teknikte kişilerin değişik metotlarla zihnen köleleştirilmesi amaçlanır. Burada kişinin dostunu düşman, düşmanını dost olarak görmesi sağlanır. Mankurtlaştırma tekniğinin uygulanmasında çoğu zaman kitle iletişim araçları kullanılmaktadır.

Editör: TE Bilişim