Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan izinli ana arı üreticisi İbrahim Erişik, Kovanlarda bulunan ana arıların gençleştirilmesiyle bal üretiminin artacağını ve ana arıların iki yılda bir değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca üretilen ana arıları Suriye ve Kıbrıs gibi birçok ülkedeki arıcılara sattıklarını söyledi.

Kovanlarda bulunan ana arıların gençleştirilmesiyle bal üretiminin artacağını kaydeden Erişik, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Türkiye'deki üreticilerimiz kovanlarında zaman zaman yaşlı ana arıları tercih ediyor. Biz mümkünse her yıl, değilse de en az iki yılda bir ana arıların değiştirilmesini tavsiye ediyoruz. Bir ana arının ömrü ortalama 7 yıl oluyor. Biz bu konuda ana arılarla ilgili eğitimler vererek üreticilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ana arı tedarikleri konusunda da mümkünse vasıflı ana arıların tedarik edilmesi ya da sertifikalı ana arı üreticilerinden alınmasını tavsiye ediyoruz. Ana arı arıların kraliçesidir. Bütün kovanlarda bulunması gerekmektedir ve bütün kontrol ondadır. Ana arılar yaşlandıkça yumurta verimi düşeceğinden kovanın gücü azalacaktır. Bu da bal verimini eksi yönde etkileyecektir. Biz genç ve vasıflı ana arıları tavsiye ediyoruz." 

Niğde’de Arıcılar Birliğine kayıtlı yaklaşık 280 arıcının bulunduğunu belirten Niğde arıcılar birliği yönetim kurulu başkanı Mustafa Ünal; “ bu 280 üyemizde yaklaşık 35 bin kolini arıya sahiptir.  Ayrıca Niğde’deki arıcılarımız çoğunlukla gezgin arıcılık yapmaktadırlar.  İlimizde kolinin sayısı her geçen yıl artıyor ama bal üretimimiz artmıyor. Bunun nedenlerinden bir tanesi de ilimizde arılıkların olmayışındandır. Bu yıl artan kolini sayımıza bakarak bal rekoltemizde artış bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye'de yaklaşık 130 işletme tarafından ana arı üretimi yapılmasına rağmen ihtiyaca henüz cevap verilemediğini belirten İbrahim Erişik, "Yılda 2 milyon ana arı üretimi gerçekleşirse ancak o zaman ihtiyaca cevap verilmiş olur" diye konuştu.  

Türkiye'de tescil edilmiş ana arı ırkının Kafkas arı ırkı olduğunu vurgulayan Erişik, şöyle konuştu:  "Türkiye'de yaklaşık 6 milyon civarında arılı kovan var. Yılda ana arı üretim miktarı ise 200 bin civarında. Bu tabi ki yetersiz. 6 milyon arı kovanının olduğu Türkiye'de yılda 200 bin ana arı üretimi çok düşük. Türkiye'de artan bal üretimi ve kovan sayısına rağmen ana arı miktarı istenilen seviyede değil. Her kovanda bir 'kraliçe arı' dediğimiz ana arı olması lazım ancak ana arı miktarımız düşük olduğu için üreticiler farklı yöntemlerle bal üretmeye çalışıyor. Bu da bal üretiminde istenilen seviyeye ulaşmamıza engel oluyor" 
35 yıldır arıcılık yaptığını ve 15 yıldır da sertifikalı ana arı üretimi yaptığını belirten Erişik; “ ana arı üretimine mart ayında Tarsus Okaliptüs ormanında başlıyoruz ve Haziran ayının ilk haftalarında Niğde’ye geliyoruz. Niğde’ye gelmemizdeki sebep ise Tarsus ilinin çok sıcak olmasından ve çiftleşmelerde sıkıntılar ortaya çıktığından dolayı. Yaklaşık 350 arılı kovanımız var ve ayrıca 2 bin adet ise ana arı çiftleştirme kutumuz var. Aynı zamanda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından üretim iznimiz var. Ayrıca yıllık 6 bin ana arı üretme kapasitemiz var ve yıllık 6 bin ana arı üretimi yapıyoruz. Bu ürettiğimiz ana arıların fiyatı ise geçen yıl ile aynı 30 TL’ye satıyoruz” dedi.

Burada ürettiğimi ana arıları yurt içine sattığımız gibi yurt dışına da satıyoruz diyen Erişik; “ ürettiğimiz ana arıları Suriye ve Kıbrıs gibi birçok ülkeye gönderiyoruz ama genellikle yurt içinde bizim yerli arıcılara satıyoruz. Bu ana arıları kargoyla veya otobüslerle Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz” diye konuştu.
 
Editör: TE Bilişim