Niğde  Üniversitesi  “Unvana Yükseltilen ve Atanan Öğretim Üyeleri ile Göreve Yeni Başlayan Akademik Personel”için tören düzenledi.

Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Rektör Prof. Dr. Adnan Görür, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Alp, Prof. Dr. Mustafa Bayrak, Prof. Dr. Metin Yıldırım, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Ethem Akyol, dekanlar, müdürler, öğretim elemanları, idari personel, öğrenciler ve aileler katıldı.

Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende Rektörümüz Prof. Dr. Adnan Görür bir açılış konuşması yaptı. Rektör Görür, Akademik kariyerin oldukça zorlu bir süreç olduğunu ifade ederek unvana yükseltilen ve atanan öğretim üyelerini kutladı.

“AKADEMİSYENLİK ZORLU BİR SÜREÇ”


Rektör Görür konuşmasında “Çok zor bir süreç yaşayarak unvanınızı değiştirme yolunda yani araştırma görevlisiyken doktor olmak, doktor olduktan sonra yardımcı doçent, yardımcı doçentlikten sonra doçentlik, doçentlikten sonra profesörlüğe çok zorlu bir süreç yaşıyorsunuz. Bu süreç tabi hem yaptığınız çalışmalar bakımından sizin için zor olduğu kadar sizinle birlikte yaşayan insanlar için de gerçekten güç ve zordur. Çünkü akademisyenlik 8-5 mesai yapmak değil, akademisyenlik yeri geldiğinde 24 saatin dahi yetmediği, artık o çalışma esnasında birçok şeyi unuttuğunuz öyle ki çocuklarınızı eşinizi unuttuğunuz zorlu çalışmaları kapsıyor. Öncelikle bu zorlu süreci başarıyla geçip akademik olarak yükselen tüm arkadaşları kutluyorum.  Ama ondan daha çok işin doğrusu ben onların ailelerini kutluyorum. Çünkü yeri geliyor eve uğramıyor yeri geliyor gece eve gitmiyor yeri geliyor kafasını kaldırmadan çalışmalarını devam ettiriyor. Dolayısıyla bunlar akademisyenin eşi etkileniyor çocukları etkileniyor annesi etkileniyor babası etkileniyor öyle ki zaman zaman bir tanıdığınız vefat etse onun cenazesine dahi gidemiyorsunuz. Bayramları çok sınırlı şekilde geçiriyorsunuz” dedi.
 
 
BU ÜLKENİN EN BÜYÜK ÜMİDİ AKADEMİSYENLER VE ÜNİVERSİTELERDİR”


Akademisyenlerin yaptığı çalışmaların ve gayretlerin yükselmek ve unvan değişikliği elde etme çabasıyla ilgili olduğu kadar üniversitelerimizin ve ülkemizin gelişmesiyle de doğrudan ilişkili olduğunu ifade eden Rektör Görür, “Öğretim üyesi olmak ya da akademisyen olmak sadece sizlerin kendinizi tatmin etmesiyle ilgili bir durum değil. Aynı zamanda bu ülkenin gelişmesine katkı sağlamak üzere yaptığınız çalışmaların, yaptığınız araştırmaların dikkate alınması o çalışmaların ülkenin yararına kullanılmasıyla da ilgilidir. Dolayısıyla akademisyenliği ya da akademik çalışmayı yalnızca kendimiz veya ailemiz için düşünmemiz mümkün değil. Çünkü bu ülkenin en büyük ümidi akademisyenler ve üniversitelerdir. Üniversitelerde sizler bilgi üreteceksiniz teknoloji üreteceksiniz toplumun kalkınmasına ülkenin kalkınmasına gelişmesine katkı sağlayacaksınız. Aksi halde ne ülkede gelişme olur ne de toplumun sosyo kültürel yapısında bir değişiklik olur. Bütün bunları sağlayabilmenin yolu sizlerin yaptığı akademik çalışmalardan geçiyor. Bu anlamda olayı kesinlikle kişisel olarak değerlendirmemek bu olayların ulusal bir olay olduğunu, toplumsal bir olay olduğunu mutlaka dikkate almak gerekir. Çalışmalarımızı da bu yönde yönlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“TAM BAĞIMSIZLIK YENİ BİLGİLER VE O BİLGİLERE DAYALI YENİ TEKNOLOJİLER GELİŞTİRMEKLE OLUR”


Ülkenin tam bağımsız olmasının yeni bilgi ve o yeni bilgilere dayalı yeni teknolojilerin üretilmesiyle mümkün olacağını belirten Rektör Prof. Dr. Adnan Görür “Eğer siz ekonomik olarak ya da teknolojik olarak başka ülkelere bağımlıysanız bu ülkelerden bir şeyler almak zorunda kalıyorsanız hiçbir surette bağımsız olduğunuzu söyleyemezsiniz. Bir gün gelir ekonominize birisi darbeyi indirir çöker gidersiniz. Ama kendi teknolojinizi kendiniz yarattığınızda o teknolojiyi satıp para kazandığınızda ülke ekonomisine büyük katkılar sağladığınızda sizi hiçbir ülkenin herhangi bir şekilde yıpratması ya da çökertmesi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla bizlere düşen bu ülke için çocuklarımız için çocuklarımızın geleceği için mutlaka bilgi üretmek ve o bilgeye dayalı yeni teknolojiler üretmektir” dedi.

“SOSYAL BİLİMCİLER TOPLUMUN YAPISINI GELİŞTİRMELİDİR”


Rektör Görür, “Tabi ki her şey yeni teknolojilerle olmuyor sosyal bilimciler nasıl bir teknoloji üretsinler. Tabi ki üretemezler ama sosyal bilimcilerin yapması gereken de toplumun sosyal yapısını geliştirmek toplumun yapısını değiştirmektir. Değişimin olmadığı yerde gelişimin olması mümkün değildir. Dolayısıyla hep birlikte sosyal bilimciler fen bilimciler ve mühendisler herkesin kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmesi ve bunun sonuncunda toplumun kalkınmasına katkı sağlaması birinci dereceden önemli bir vazifedir” diyerek konuşmasına son verdi.

Rektör Görür’ün konuşmasının ardından 14 Mart 2013 tarihinden itibaren Üniversitemizde öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, okutman ve uzman kadrolarında göreve başlayan öğretim elemanlarının isimleri okunarak projeksiyon ile salonda bulunan perdeye yansıtıldı.

Profesör, doçent ve yardımcı doçent unvanına yükseltilen ve atanan öğretim üyelerine Rektör Prof. Dr. Adnan Görür, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Alp, Prof. Dr. Mustafa Bayrak, Prof. Dr. Metin Yıldırım ve Genel Sekreter  Doç. Dr. Ethem Akyol tarafından cübbeleri giydirilerek belgeleri takdim edildi.

Toplu fotoğraf çektirilmesi ile sona eren törenin ardından kokteyl verildi.







Editör: TE Bilişim