Son bir yıl içerisinde Niğde’de 110 bakkalın kapandığını ifade eden Niğde Bakkallar Odası Başkanı Şinasi Göktepe, “süreç bu şekilde devam ederse, mahalle kültürümüzün en önemli sembolü olan bakkalları, gelecek nesiller ancak ve ancak nostaljik Türk filmlerinden öğrenecek” dedi.

Globalleşen dünya ile birlikte, tüketimlerin artması ve çeşitlik kazanmasıyla birlikte, Türk mahalle yaşamının en önemli unsuru bakkallar yavaş yavaş tarih oluyor.

Son bir yıl içerisinde 110 bakkalın kepenk indirdiğine dikkat çeken Oda Başkanı Göktepe, sürecin siyaset-toplum çerçevesinde çözülmesi gerektiğini vurguluyor.

Süpermarketlerin neredeyse her mahallede sokak aralarına bile kurulmasından dert yanan Bakkallar Odası Başkanı Göktepe; Rekabet gücümüz, bakkalın sermayesiyle karşılaştırılamayacak kadar kat kat büyük olan marketlere karşı bakkallarımız sadece kendi öz sermayesiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Hal böyle olunca haksız rekabetin cezasını bakkallar öderken, mahalle kültürümüzün en önemli özelliği yok oluyor!” dedi.

Mahalle bakkallarının toplumda edindiği yerin tartışmasız olduğuna dikkat çeken Başkan Göktepe, haksız rekabetin sadece sermaye boyutlu olmadığını vurgulayarak; “Mahalle bakkalları halk arasında temel gıda maddeleriyle birlikte, temizlik malzemelerinin ilk tedarik merkezidir. Fakat büyük toptancı ve üreticiler, satış cirosu yüksek olan marketlere yüzde 40-50’ye varan ıskontolarla ürün verirken, onlara nispeten satışları daha düşük boyutta olan bakkallara yüzde 10-20 arası iskontolu mallar vermektedir.  Marketler aldıkları mala yüzde 20 kar koyarak satış yaparken, bakkallar ise ürünlerine yüzde 5-10 arası kar koyarak satış yapmak zorunda kalıyor. Edilen karlardan oluşan uçurum marketçinin lehine işlediği gibi, bakkallar bu çifte standartla mücadele edemez noktaya gelip iflasını açıklıyor!” dedi

Mahalle bakkallarının yaşadığı zorluklara dikkat çeken Göktepe, veresiye olayının bakkallar açısından büyük bir sıkıntı olduğunu vurguladı. “Bizlerde halkın içindeyiz. Bizden alışveriş yapan müşterilerimizle aynı mahallede oturuyoruz. Elbette mahallelimize gücümüzün yettiği oranda inisiyatif kullanıp veresiye vereceğiz. Belki de bakkallığın en önemli noktası budur. Fakat tabiri caizse yüzde 0’dan verdiğimiz kredilere karşın, süpermarketler peşin satış yaparak kazanırken, bizlerse artık toplanamaz düzeye gelmiş ağır veresiye yükü altında can çekişiyoruz! Bugün trilyonları geçen veresiye karşın, bakkal aldığı ürünü peşin almak zorunda kalıyor!” dedi.

“Bakkallar Toplum Yapımızın Kilometre Taşıdır!”

Mahalle bakkallarının sosyolojik yönünü değerlendiren Bakkallar Odası Başkanı Şinasi Göktepe; “ Mahalle bakkalı demek, mahallenin her şeyi demektir. Mahallenin koruyucusu demektir. Mahallenin iletişim noktasıdır. Bir çok insan, düğünleri, cenazeleri, mutlulukları ve acıları bakkalından öğrenerek, acısı olanla paylaşmaya, mutluluğu olanı kutlamaya gider. Mahallede ki çocukların “Bakkal Amcaları” onları yanlış tüketimden koruduğu gibi, mahallelerde gelebilecek kaza ve sorunlara karşı ebeveynleri gibi hareket eder! Bugün Türk toplum yapısının sıkı ve sosyal yönü bütün dünyaya örnek olma yönüne gitmişse bunda en büyük etkenlerden birisi mahalle bakkalımızın yüzyıllar boyu oluşmuş esnaflık duygusu ve insancıllığının payı büyüktür. Bugün hangi bakkala giderseniz gidin, o bakkalımızda en az 5 tane mahallelinin evinin anahtarı vardır. Bu onlara duyulan güvenin göstergesi olmakla birlikte, o toplumun içlerine kadar işlenmiş ligin yegane ispatıdır. Bakkal demek, bize göre mahallenin bekçisi demektir, bize göre mahallenin emanetçisi demektir, bize göre kara gün dostu demektir. Hangi süpermarketten sizi hiç tanımadığı halde bir ekmek veresiye verir bilemeyiz ama her bakkalımız istisnasız sizin ihtiyacınız olan ekmeği, eğer paranız yoksa veresiye verir. Neden mi; çünkü marketler aslında çağımızın makineleşme ve otomasyon sisteminin mahalleye dayatılmasıdır. Yani her şey barkod ve paradan ibarettir. Oysa bakkallıkta insan öğesi vardır. İnsan öğesinin olduğu her yerde çözüm vardır. Markette size karşı gösterilen saygı ve sevgi kasiyerin sizden para almasından ibaretken, bakkalda size duyulan sevgi ve saygı insani boyuttadır.” Dedi.

“Çözüm TBMM ve Niğde Belediyesi’nde”

Niğde Bakkallar Odası Başkanı Şinasi Göktepe, çözüm alternatiflerini sıralayarak, büyük bir toplumsal tehlikeye dikkat çekti. Bakkallığın olmadığı yerde toplumsal dokunun zayıflayacağını, dayanışma ve birlik duygusunun yitirileceğini, sıkıntı ve sorunlarda insanların yalnızlaşacağını anlatan Göktepe buna karşı çözümün siyasi irade ve yerel yönetimlerle çözülebileceğini vurguladı!

Başkan Şinasi Göktepe; “Bizim iki kurumdan ciddi beklentimiz var! Sadece Niğde Merkez ilçe ve köylerinde 863 bakkal ve büfemiz var. Bu şu demektir, eğer 863 ailenin sofrasına sıcak yemek geliyorsa bu o bakkallarımızın açık olmasından dolayıdır. Mevcut market yönetmenliklerine göre mahallede açılacak marketlerin gelen müşteriye otopark servisi sunması gerekir. Yani başka bir deyişle bugün Niğde’de ki marketlerin en ufağının bile 30 araçlık otoparkı olması gerekir. Bu yere market ruhsatı veren belediyenin bunun varlığını araştırması ve ona göre ruhsat vermesi gerekir. Oysa bugün Niğde’de hangi marketin 30 araçlık otoparkı var buna bakmak gerek! Niğde’de yerel bazlı süpermarketlerle, ulusal bazlı marketleri topladığımızda sayısı 30 etmezken bugün 863 bakkalımız maalesef marketlerin ticari faaliyetleri yüzünden yok olma noktasına gelmiştir. Bu noktada yerel yönetimlerin sadece hukuksal olarak değil, toplumsal yapının korunması için tercihlerini marketçilerden yana değil, bakkallardan yana kullanması gerekir!” diyerek Niğde Belediyesi’ne mahalle bakkallarına verdiği desteğin artarak devam etmesini istedi.

Milletvekillerine seslenen Başkan Şinasi Göktepe; “Geçtiğimiz aylarda Ali Coşkun bakanımız biz bakkallara hitaben yaptığı konuşmada süper-hiper-gros market yasasının Aralık ayında Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan’a sunulacağını, Ocak 2012’de TBMM’de meclisten yasa olarak çıkacağını ifade etmişti. Bize ifade edilen sürenin sonuna doğru gelirken, meclisin yeni yasama döneminde bu konuyu bir an önce ele almasını istiyoruz. Zira ortalama her 3 günde Niğde’de bir bakkalın kapandığını düşünürsek, geçen her gün biz bakkallar lehine işliyor! Esnafımız ne BAĞ-KUR’unu yatırabiliyor, nede işyeri giderlerini karşılayabiliyor! 57. Hükümet döneminde 400 metrekare büyüklüğünde ki marketlerin şehrin en az 5 kilometre uzağa taşınması kararı çıkmıştı. Maalesef bu yasa kaldırıldı. Şimdi bu ve bunun gibi diğer yasaların bir an önce çıkması bakkallarımızın ayakta kalması için ön koşuldur. Türkiye genelinde 140 bini aşan bakkallar dört gözle TBMM’nin çıkaracağı bu yasayı ve bunu uygulayacak hükümeti beklemektedir. Eğer bu yasa çıkmazsa ve Niğde’de bu market açılma ve bakkal kapanma ivmesi devam ederse, 1 yıl sonra açık olan bakkal sayımız 700’ün altına düşecek, market sayımızsa 60’a dayanacaktır.” Vurgusuna yaparak, Niğde Milletvekilleri Kavaklıoğlu, Selvi ve Şafak’a bu yasa için destek olma çağrısı yaptı.

Kampanya Başlatacağız!

Bakkallar Odası Başkanı Şinasi Göktepe; “sorunun çözümü için hem siyasileri harekete geçirmek, hem de vatandaşlarımızı bakkalına sahip çıkması için “Bakkalına Sahip Çık!” isimli kampanya başlatacağız. Bakkallığın 3’e alınıp 5’e satılan yer olmadığını aksine vatandaşımızın her şeyi olduğunu aktaracağız. Vatandaşımız bakkalına sahip çıktığı sürece toplumsal yapısına da sahip çıkacaktır. Çünkü bakkalından alınan her ürün yine mahalleliye daha kaliteli ve daha ucuz ürünün gelmesine neden olduğu gibi, 21. Yüzyılda Türk toplum yapısının en büyük kilometre taşı olan bakkallarımızı gelecek yüzyıllara taşıyacağız. Sürecin böyle gitmemesi için yoğun çaba sarf edeceğiz. Yoksa gelecek nesiller bakkallık kavramını ancak nostaljik Türk filmlerinden öğrenir hale gelecek! Herkesi ama herkesi bu başlatacağımız kampanyaya destek olmaya çağırıyoruz” dedi.

Başkan Göktepe TYN Medya Direktörü Gökhan Özbek’le yaptığı söyleşide sonuç olarak tespit ve çözüm önerilerini başlıklar halinde sıralayarak;

Bakkallar son ekonomik gelişmelerden en ağır biçim de etkilenen kesimlerin başında gelmektedir.

* Bazı bakkallar “Devlet benim bakkalımı idare edebilecekse, ben asgari ücretle dükkânımda çalışmaya razıyım” demek zorunda kalmıştır. 

* Bakkallar ülke ekonomisinin kılcal damarlarıdır. Toplumumuz için ekonominin en yararlı unsurlarından birisidir.

* Veresiye çalışan bakkallar sıfır faizle kredi kullandıran satış yerleridir. Günümüzde bakkalların veresiye alacakları trilyonlarca lira ya ulaşmıştır.

* Haksız rekabete neden oldukları gerekçesi ile süpermarketler, hipermarketler şehir dışına taşınmalı, belediye ve kamu kuruluşlarının satış merkezleri ise hemen kapatılmalıdır.

* Yabancı sermayenin bakkallık yapılmasına müsaade edilmemelidir.

* Bakkallar düşük bir oranda gelir vergisi dışında, her türlü vergi, muhtasar, BAĞ-KUR primi vb.’ den muaf tutulmalıdır. Diyerek sözlerine son verdi.

 Haber: TYN Medya












Editör: TE Bilişim