Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, mahallelerin, yaşam alanlarının, tarihi yapıların inşaat şirketlerine devredilerek talan edilmesiyle uyguladıkları kentsel dönüşüme ikna etmenin yolunu gazetecilerle aradı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yapılan “Medya ve Halkla İlişkiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm” sempozyumuna katılan gazeteciler, Bayraktar’dan kentsel dönüşüm hamlelerinin ilerletilmesini, hamlelerden vazgeçilmemesini, ikna edilirliği artırmak için medyaya daha çok bilgi verilmesini istediler.
Bayraktar’la bir araya gelen gazeteciler olarak sempozyuma katılan Kanal D Haber Koordinatörü Mehmet Ali Birand, Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Bloomberg HT Yayın Koordinatörü Ali Çağatay ve Milliyet yazarı Abbas Güçlü yaptıkları konuşmalarda önerilerini “Medyayı besleyin”, “Siz bize anlatın, biz topluma anlatırız”, “Sözünüzden dönmeyin, zorda kalırız” gibi taleplerle belirtti.
Talanın gerekçesi belli: “Deprem”
Samsun’da yaşanan selle birlikte onlarca insanın yaşamına sebep olan TOKİ konutları faciası ve inşaat şirketlerine devredilen yaşam alanlarının talan edilişi hafızalarda yerini korurken ve uygulamaları devam ederken gazetecilerin kentsel dönüşüm güzellemelerine “deprem” gerekçesi sunmaları dikkat çekti.
“Her şeyi devletten beklemeyin”
Sempozyumun açılış konuşmasını sempozyumu Yıldız Teknik Üniversitesi’yle ortak gerçekleştiren Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe yaptı. Altepe, “Kentsel dönüşüm için vatandaşı ikna etmek zorundayız. Halkımızı örnek projelerle inandırmalıyız. Her şey devletten beklenmesin, her şeyi devletin çözüleceğine inanılıyor. Bu yapıların sadece devlet tarafından yapılması mümkün değildir” diye konuştu.
Bayraktar: “Şehrin etrafı yağ lekesi gibi”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yaptığı konuşmada kentsel dönüşümü anlatabilmek için en çok ihtiyaç duydukları aracın medya olduğunu söyledi. Bayraktar, “Kentsel dönüşüm yapılarını görünce yavrusunu gören kuzu koyun gibi seviniyorum” dedi.
“Türkiye’nin nüfusu 75 milyona çıktı, daha da artacak. İstanbul’a, Marmara’ya göçler engellenemez. Şehrin etrafı yağ lekesi gibi sarılmış, şehrin gelişmesi engellendi. Orman alanları da heyelan alanı adeta!” diyen Bayraktar, Türkiye’nin en önemli meselesinin kentsel dönüşüm olduğunu ve anlatmak, kabullendirmek gerektiğini ifade etti.
Yeni kentsel dönüşüm yasası geliyor
Kentsel dönüşümün önünü açan yeni yasanın yapılacağının işaretini veren Bayraktar, “Afet yasası çıktı ama yönetmelik istediğimiz gibi olmadı. Birkaç gün içinde daha kapsayıcı yeni bir yönetmelik çıkaracağız. Uygulamada yine eksiklikler olursa yasanın değişmesi gerekecek” dedi.
Bayraktar: “Basına büyük görev düşüyor”
“Eğer zenginleşirsek Amerika’daki gibi bahçeli tek katlı evler olur. Şehirlerimizin fotoğraflarını değiştirmek zorundayız. Geniş meydan, güzel binalar, afete dayanaklı yapılar oluşturmalıyız. İstanbul bu işin amiral gemisi olmalı” diyerek kentsel dönüşüm güzellemelerini sürdüren Bayraktar, basına da şöyle çağrıda bulundu: “Kafasını yoran herkesin el vermesi lazım. Basına büyük bir görev düşüyor. Her gün gazetelerde çıkıyor ama siyaseti dışarı çıkaracak tarzda basının destek vermesi lazım.”
Birand’dan "koşullu" destek: Medyayı besleyin
Gazeteci Mehmet Ali Birand, “Bu konuda muhalefet tanımıyorum, bu ölüm kalım meselesi. Bu fırsatı kaçırırsak deprem sonrasında bunu hatırlayanlar olacaktır” diyerek kentsel dönüşüm uygulamalarına açıktan desteğini sundu. Birand, “Medyayı beslemiyorsunuz. Sadece Bakan’ın konuşması ve yıkılan bina görüntüleri var. Kaç bina yıkıldı, kaç bina yıkılacak, kaç proje var? Ayda bir servis etseniz bize yeter” dedi.
“Siz bize anlatın, biz topluma anlatırız”
Sabah yazarı Mahmut Övür de kentsel dönüşüm uygulamalarına halkın katılımının nasıl sağlanacağına ilişkin görüşlerini paylaştı. Övür, “Gidip uygulama yaptığınızda doğru anlatırsanız toplum bunu destekler. Yerel, merkez, vatandaş ve medya ilişkisi sağlanmalı. Medya nerede ne var bilmiyor. Haliyle topluma da anlatmıyor” dedi.
“Belediyeler projeleri başarıyla uygulasın”
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya söz alarak, “Toplum bilgilendirmesi iyi yapılmıyor. Taksim projesinde de yeşil alanlar, trafik düzenlemesi, tarihi dokunun korunması gibi hassasiyetler nasıl gözetiliyor? Gezi Parkı yok mu ediliyor? Hem yapanlar hem de biz yeterince anlatamıyoruz. Projeleri başarıyla uygulayan belediyeleri göstermek isteriz. Hak sahiplerini de mümkün olduğunca kendi yerlerinde ikamet etmelerini sağlamamız gerekiyor” dedi.
“Evleri su bassa da hoşgörüyle bakılmalı”
Bloomberg HT Yayın Koordinatörü Ali Çağatay da Taksim Meydanı projesini eleştirenlere tepki göstermeyi tercih etti. Çağatay, “Taksim projesi herkesi ayağa kaldırdı ama ilk defa meydan kazandırılıyor. Almanya’da, İngiltere’deki meydanlara bakın bizimkisi meydancık bile değil. Destek verelim” dedi. Çağatay şöyle devam etti: “Mesela TOKİ’nin alt katlarını sular bastı, olur. Ama giderilmesi için de adımlar atıldı bu olanlara müsamaha ve hoşgörüyle bakılmalı.”
Abbas Güçlü “eleştirdi”
Milliyet yazarı Abbas Güçlü ise diğer gazetecilerin “deprem” gerekçesiyle sunduğu destek yerine kentsel dönüşümün uygulanış şeklinden ötürü “eleştirmeyi” tercih etti. Kentsel dönüşüm uygulamalarına halkın ikna edilmesi gerektiğini bu yüzden sempozyuma neden öğrencilerin çağrılmadığını soran Güçlü, “Konferans üniversitede ancak nerede bu projeleri yapacak mimarlık, mühendislik öğrencileri? Yumurta atmalarından korktuğunuz için çağırmadıysanız daha steril bir ortamda yapsaydık. Sizin zamanınızda toplantılar öğrencisiz mi yapılırdı” dedi. Bayraktar da “Bizim zamanımızda yumurta atmazlardı” yanıtı verdi.
“TOKİ’yi destekliyorum, sözüm bakana değil”
Kentsel dönüşüm uygulamalarının yetersiz ve gecikmiş olmasından ötürü yakınan Güçlü, “Taksim’de, Mecidiyeköy’de yürüyecek kaldırım mı var, bu mu modern kent? Bu binaları yıkıma getiren siyasetçiler, medya değil mi? Şimdi güzel şeyler yapılıyor diye niye şakşaklayalım? Son 20 yılda İstanbul bu hale gelirken neredeydiniz?” dedi; “Yoksa TOKİ’yi destekliyorum, sözüm bakana değil” diye de ekledi.
“Sözünüzden dönmeyin, zorda kalırız” mesajı
Güçlü, sundukları destekten ötürü zor durumda kalmamaları için Bayraktar’ın sözünün arkasında durması gerektiğini ise şöyle ifade etti: “Yönetmelik neden değişiyor? Bunların üzerinde ciddi ciddi çalışılması lazım! Doğru dediğinize sonradan yanlış derseniz peki biz ne diyeceğiz? Taksim’i 10 yıl sonra yıkalım derseniz mesela? Herkese sordunuz mu? Bu salonun gençlerle dolu olması ve onları inandırmamız gerekirdi. Toplumu ikna etmemiz gerekiyor.”
"Cuma namazı" arası
Konuşmaların ardından gazeteciler Bayraktar'la birlikte kameraların önüne geçerek toplu poz verdi. Sempozyuma "Cuma namazı" nedeniyle ara verildiğinin duyurulması ise dikkat çekti.
(soL – İstanbul)
