KAŞİP adına Şanlıurfa Araştırma ve Uygulama Hastanesi bahçesinde kalabalık bir gruba açıklama yapan Genel Başkan Hakan Aydın "Kamuda çalışan taşeron işçilerin sesi olmaya devam edeceğiz ve bu haklı mücadelemizi sonuna kadar da savunacağız dedi. Aydın açıklamasına şöyle devam etti.

 
"İşçi ve emekçi ulusun en değerli üretkenidir. Dini dili rengi ırkı mezhebi kökeni siyasi bakışı,kimliği ve görüşü tartışılamaz.

 
Ne ürettiğine ve ne kazandığına bakılır. Alın terinin karşılığını alıyor mu almıyor mu ona bakılır. Dün saat 15:30 da bir bilgi işlem personeli arkadaşımız darp edildi. Aynı gün içinde akşam saatlerinde ayrı bir bilgi işlem personeli darp edildi. İşini severek yapan topluma hizmet ülke ekonomisine kazanç sağlayan insanlara toplumun vefası bu mu olmalı ?

 
Hastalarınızı evinizde iyileştirebiliyorsanız hastaneye getirmeyin. Hastaneye getiriyorsanız orada size canla başla hizmet veren temizlik personelinden doktora herkese yardımcı olmalısınız. Bizler sahipsiz hastayı sırtında bile taşıma anlayışına sahibiz. Hem hastanızı iyileştirmek hem personeli darp etmek mantıklı bir olgu değildir. Şiddet çözüm değil çözümsüzlüktür. Şiddet kimsenin hakkı değil kimseye kazanç sağlamaz. O kardeşlerimize yapılan haksızlık ve şiddetten dolayı toplum adına ben özür diliyorum. Sadece sağlık alanında değil, her alanda şiddeti nefretle kınıyorum.
 
Bilindiği üzere kurumlarda ihale süreçleri taşeron işçiler açısından kabus günleridir. Biz bu kabusu yaşamaktan bıktık. Eylem yapmaktan bıktık. Bir işçi işinden olmasın diye yüzlerce insanı rahatsız etmek ve birilerine gitmek hiç hoşumuza gitmiyor. Kurum amirlerimiz de bu süreçlerde bizi korumak adına girmedik şekil bırakmıyorlar. Kadrolaştırma kamu şirket personellerinin iş hayatını düzenlemek adına çözüm noktasıdır.

 
Bakınız çalışma barışı bozuluyor. Toplumsal psikoloji olumsuz etkileniyor. İşçi ve emekçinin ekonomik döngüsü az olduğu için esnaflar kepenk kapatıyor. Büyük hedefleriniz varsa sanayinin tıkır tıkır işlediği bir ülke hayal ediyorsanız işçi ve emekçiye yatırım yapmalısınız. Aksi halde saban ile tarla sürdüğünüz günleri ararsınız.

 
Yıllarca kurumlara emek veren insanları kapı önüne koyarsanız hırsız katil ve soyguncu üretirsiniz. Yuvası dağılmış toplumsal ahlakı çökmüş kürtajı olumlu karşılayan bir toplum üretirsiniz tabiî ki dindar bir gençlik söylemleriniz havada kalır. Bürokrasi ve siyasal zeminde işçisine yol açmayan bir anlayış, dışlanmış ve ötelenmiş emekçilerin tepkisini alır. İş hayatında süreklilik vatandaşlık hakkımızdır.
 

Taşeron işçiye kadro yok diyen ekonomist  önümüzdeki seçimlerde demiryollarında makinist bile olamaz. Statü hakkımızı istiyoruz alacağız. Kadro hakkımızı istiyoruz alacağız. İş güvencesi hakkımızı istiyoruz alacağız. Kamu şirket personelinin mevcut hak mahrumiyetleri devam ederken, tercih sandıkları önümüze gelirse sizde kusura bakmayın vermediğinizi alamazsınız.
 
Biz ülkemizin zenginleştiğini maaşlarımızdan ve özlük haklarımızdan anlamak istiyoruz. Hukuki,insani ve vicdani uygulamalardan anlamak istiyoruz. Türkiye, taşeron işçilerin haklarını aldığı gün daha da büyüyecek. Alamadığımız takdirde o hayalle yaşayanlar üzülecek.
 
Ülkemizin huzur barış ve kardeşlik atmosferi hayatımızdan daha önemlidir. İşten atılma korkusunu aşmış, işçisinin ve emekçisinin haklarını alabildiği büyük Türkiye için bizde varız. İşini severek yapan bir işçinin dahi işten çıkarılmaması için, onurlu duruşlar sergileyen başta sayın valimiz ve kurum amirlerimiz olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Yeni firma sahibinin olumlu yaklaşımları da bizi sevindirmiştir. İşten 147 kişi çıkarılacakken sayının 30 un altına düşmesi güzel bir gelişme ama hedefimiz hiçbir işçinin dışarıda kalmamasıdır.

 
Kamu şirket personelinin hakkını her platformda gerek hukuki gerek siyasal ve gerekse bürokratik zeminde ararız engel de tanımayız.

Türkiye taşeron işçisi uyuma ayağa kalk işini iyi yap,hakkını edebinle ara hakkını tanımayanı sende tanıma. Örgütlen bilinçlen bir yevmi yeni de davana harca. Harca ki çocuklarına bırakacak servetin onları okutacak akçen olsun. Yaşasın kitlesel mücadelemiz. Sayın Başbakanımızın Şanlıurfa’ya heybesi dolu gelmesini arz ediyor bütün renkleri saygı ile selamlıyorum.




Editör: TE Bilişim