Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iç ve dış pazarda ürününü satışa sunmak için bin bir emekle yetiştiren çiftçinin, piyasada yeterli fiyat oluşmamasından dolayı zararla karşı karşıya kaldığını bildirerek, “Dış pazarda aranılan kalitede üretim yapmamıza rağmen elma ihracatımızın arzu edilen seviyede olmaması, üreticimizi zor durumda bıraktı” dedi.


Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin iklim ve toprak şartlarının, pazar değeri yüksek, verimli, kaliteli meyve oluşturan elma çeşitleriyle yapılan üretime  uygun olduğunu bildirdi. Anadolu’nun, elmanın anavatanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, bundan dolayı ülkenin hemen her bölgesinde elma yetiştiriciliği yapmanın mümkün olabildiğini belirtti.

 

-“Üretimde Çin ve ABD’nin ardından üçüncü sıradayız”-

 

Son yıllarda, kaliteli, özellikle dış pazarda tercih edilen çeşitlerin yetiştirilmesinden dolayı elma ihracatının 2011 yılında 36,6 milyon dolar olarak gerçekleştiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Yurdumuzun hemen her bölgesinde yetiştirilmesi mümkün olması nedeniyle 2002 yılında 2,2 milyon ton olan elma üretimi, 2011 yılında yaklaşık yüzde 27’lik  artışla 2,8 milyon tona ulaştı. 69,6 milyon ton olan dünya elma üretimi içinde yaklaşık yüzde 4’lük payla elma üreticisi ülkeler arasında Çin ve ABD’nin ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. Türkiye’yi İtalya ve Hindistan takip ediyor.

         Türkiye’nin elma üretiminin 10 yıl gibi kısa bir sürede bu noktalara gelmesinde, elma ihracatımız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verdiği bahçe tesisi desteği ve meyve olarak tüketimin yanı sıra meyve suyu, marmelat, sirke, çay, cips, pulp, elma kurusu gibi yan ürünlere işlenmesi de etkili oldu. Elma üretimi ekonomimize önemli katkılar sağladı.”

 

         -“Elma ne yazık ki değerini bulamadı”-

 

         Bu duruma rağmen, budamasından hasadına kadar büyük sıkıntı ve emekle yetiştirilen; gübre, ilaç, işçilik, ambalajlama ve depolama gibi girdilerin, maliyetini yükselttiği elmanın, ne yazık ki değerini bulamadığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

“Ülkemizde elmada hasat sezonu halen devam ediyor. Küresel ısınma yüzünden yaşanan iklim değişikliklerinin getirdiği sıkıntılara rağmen iç ve dış pazarda ürününü satışa sunmak için bin bir emekle yetiştiren çiftçimiz, piyasada yeterli fiyat oluşmamasından dolayı zararla karşı karşıya kaldı.

Dış pazarda aranılan kaliteli üretim yapmamıza rağmen elma ihracatımızın arzu edilen seviyede olmaması, üreticimizi zor durumda bıraktı. Elmaya verilen desteklerin sadece bahçe tesis aşamasıyla sınırlı kalması, üretici ve tüketici arasındaki büyük fiyat farkı sonucu üreticinin değil de aracıların kazanması, bazı yıllarda yapılan hatalı ithalat uygulaması da sıkıntı yaratıyor.”

 

-“Elma için ihracatın önemi daha da arttı”-

 

Son yıllarda üretimde önemli artış olduğu, iç tüketiminin sınırlı kaldığı göz önüne alındığında, iç tüketim fazlası elma için ihracatın öneminin daha da arttığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Dünya elma üretimde Çin ve ABD’nin ardından üçüncüyüz. Tüketim fazlası ürün için ihracattan başka bir alternatif bulunmuyor. Üreticimizin ürünün hak ettiği değeri bulması, zarar etmemesi, zor durumda kalmaması için, muhafaza süresi belirli olan elmasını bir an evvel değerlendirmesi, ancak artan ihracatla sağlanabilir. Bu ise ihracat artışını sağlayacak desteğin verilmesi, diğer bir ifadeyle üreticiyi ihracata teşvik edecek önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilir. Aksi durum üreticimizin zarar etmesine, bunun sonucu olarak başka çaresi kalmayan çiftçimizin üretimden vazgeçmesine yol açar. Yaklaşık 500 bin üretici nüfusun istihdamını sağlayan elma üretiminde çalışan işçileri ve elmayı işleyerek katma değer kazandıran tarımsal sanayide sağlanan istihdam düşünüldüğünde, üreticimizin üretimden vazgeçmesi ekonomimiz açısından önemli bir kayıp olacak.”

 

-“Soğuk hava depoları elmayla dolu”-

 

Bayraktar, ülke üretiminin yüzde 55’ini yapan Isparta, Karaman, Niğde ve Antalya’da soğuk hava depolarının elmayla dolu olmasının üreticiler için iç piyasada pazar bulmayı neredeyse imkansız hale getirdiğini belirtti. Üreticilerin üretimde sürekliliği sağlamak için, ilaç, gübre, sulama, bakım, budama ve depolama masrafları için kullandıkları krediyi iç piyasada satış yapamadığı için ödeyemeyecek duruma geldiğine dikkat çeken Bayraktar, şöyle dedi:

“Üreticilerimizin bu mağduriyetlerinin giderilmesi açısından uluslararası pazarda, üreticilerimize rekabet ortamı oluşturulması zorunluluk taşıyor. Uluslararası pazarda Türkiye’nin ithalat-ihracat açığının kapatılmasında büyük önem taşıyan tarım ürünlerinde ihracata yönelik devlet desteklerinin, en kısa zamanda uygulamaya konulması gerekir.”


Editör: TE Bilişim