Diyanet Denizli Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Mustafa ACAR  ‘’Kurum aidiyeti ‘’konulu Konferans verdi.
Konferansa Bor İlçe Müftüsü Cafer KILINÇ ,Merkez, Kasaba ve Köylerde görev yapan Din Görevlileri,Kur’an Kursu Öğreticileri ,Müftülük Personeli katıldı..Katılımcılara ‘’Kurum aidiyeti ‘’hakkında bilgiler veren Dr. Mustafa ACAR şunları söyledi;
‘’Allah Teala tüm insanlığın huzur ve mutluluğu için evrensel bir takım ilkeler koymuştur.İman esasları bu ilkelerin başında gelir.Ahlak ilkeler ise  iman ilkeler ile iç içe girmiş etle kemik gibidir.Zira Kur’an daki inanç ilkelerine baktığımız zaman,genel anlamda hepsinin ahlaki bir karakter taşıdığını görürüz.
Bizler,İman ve Ahlak ilkelerini insanlığa ‘’bilgimiz,sözümüz ve davranışlarımızla’’ sunum makamındayız. Aidiyetimizi bencilleştirmeden, Allah ve Rasülünü iyi anlatmalıyız.Bizim boş bıraktığımız alanı birileri dolduracaktır.Doğru bilgi ile anlatılmayan din anlayışı, yerini Deizm,Ateizm,Nihilizm, yada Daiş, kıskacında kalmış bir insanlığa bırakacaktır.Arkadaşlar! Görev ve sorumluluklarımızın farkında olmalıyız.
Deizim nedir?
Deizm,insan aklını ve tecrübesini değersizleştiren,kendinden başka dinlere hoşgörülü davranmayan ve kendi içindeki farklılıklara dahi tahammül edemeyerek dini parçalayıcı/ayrıştırıcı bir mekanizmaya dönüştüren Hristiyanlığa karşı bir protesto hareketi olarak ortaya çıkan teolojik-felsefi bir harekettir.Bugün ülkemizde deist olduğunu ifade eden gençler başta olmak üzere insanlar ,din adına uydurulan şeylerin dinin kendisinin önüne geçmiş olması sebebiyle dine karşı tepki duymakta ,bazen etrafından duyarak bazen de internetten  yalan yanlış  sitelerin felsefi etkilerinden  dikkatini çekerek  ‘’deizm eşittir dinin reddedilmesi ise ben deistim’’demektedir.
  Biz kendi bilgilerimizi Kur’an ve sünnetin ışığında  güncelleştirip ,kendi içimizde olan bozulmaları düzeltip iyileştirmeye gayret etmedikçe  çevremiz de ne olup bittiğinden habersiz bencil bir hayatın içinde olduğumuz müddetçe, özellikle gençlerin dinden uzaklaşması ya da son derece yanlış bir din algısına sahip olmaları kaçınılmaz olacaktır.Dolayısıyla topluma doğru dini anlatmakla görevli bizler;acilen doğru bir peygamber algısına ve peygamberimizin örnekliğinde doğru bir din anlayışına sahip olmamız ve anlatmamız gerekir.Aksi halde kendisiyle,ailesiyle,toplumuyla, tarihiyle barışık, ülkesini , milletini sevgisi ve sevdasıyla çağın ileri gelişmiş müreffeh milleti olma idealinde  ‘’Dindar nesil’’yetişmeyecektir.İmam-Hatip liselerimizin bina mevcudiyetini artırmak,oralara çocuklarımızı göndermek yetmiyor;ruhunu ve medeniyet algısını da kontrol etmemiz gerekiyor.Tüm okullarımız bizim için önemlidir,çünkü oralarda bu milletin yavruları okumaktadır.
Arkadaşlar! İmkanlarla imtihan olunuyoruz. Hangi imkanlar verilmedi de milletimize karşı görevlerimizi yapamadık? Aidiyetimizi ,bilgi ve birikimlerimizi( kurumumuz içinde kalarak) hizmete dönüştürmeliyiz.
,Beslenme kaynağı helal olan şeyler; bize sıkıntılar karşısında koruyucu  olacaktır.Onun için üç şey önemli.
 1-    Doğru bilgi:-Kaynağı Kur’an ve sünnet olacak Bu,Din ile kültürü birbirine karıştırmaz.Çünkü Din’in kaynağı Kur’an dır.O’nu indiren ise Allah’tır.Din Allah’ın bilgisidir.
Kültür:- Toplumla ilgilidir.Kaynağı toplumdur.
Dini kültürün kaynağı vahiydir.O’nun için sürekli okumalıyız.
2-        Samimiyet:-Hepimiz bu noktada imtihandayız.Göstergesi ise;
3-        Söz ve eğlem bütünlüğü.
Arkadaşlar! Bir daha ‘’ 15 TEMMUZ ‘’hain darbe girişimlerine maruz kalmamak için ; bizi dinle vuran anlayışlara  fırsat vermemek için; Doğru İslam-ı ,Doğru din-i anlamak ve anlatmak mecburiyetindeyiz .’’Nerede bir ahlak sorunu varsa-Orada yanlış veya eksik bir Allah inancı vardır.’’Allaha güvenmeliyiz.Allah için sevmeliyiz,kardeş olmalıyız.İyilik ve güzellikte yardımlaşmalıyız.’’dedi.Kitap dağıtım ve imzasının ardından program sona erdi.
 
  Foto/Haber: Abdurrahim TÜRKARSLAN 
 
Editör: TE Bilişim