Niğde’de Türk-İş'e Bağlı Belediye-İş Sendikası Niğde Şubesinin 6’ıncı Olağan Genel Kurulu Belediye İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mali Genel Sekreter Bayram Özkan’ın da katımıyla Niğde Grand Hotelde geniş çaplı katılımla gerçekleştirildi.

Niğde Grand otelde gerçekleştirilen genel kurulda konuşan Belediye İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mali Genel Sekreter Bayram Özkan; “2018 yılında Niğde’de belediye iş sendikası üyelerine karşı adeta bir terör estirildi. Niğde Belediye Başkanının emriyle hareket ettiğini söyleyen müdürler, amirler 24 saat içerisinde Belediye iş sendikasından istifa edip Hizmet İş’e geçeceklerini belirterek üyelerimizi işi ile aşı ile tehdit edip istifa ettirildiler. Biz arkadaşlarımızın gönülsüzce gittiği biliyoruz. Baskı ortadan kalktığında tekrar yuvalarına döneceklerinden de eminiz. Üyelerimize bu baskıları yapanlarında altından koltukları çekildi. Adil olacağız, hakkaniyetli olacağız, hakka hukuka özen göstereceğiz. Daha düne kadar ülkenin sahibi edasıyla kasım kasım gerilenler bugün nasıl bucak bucak kaçacak yer arıyorsa yarında güçlerine güvenip hukuku ayaklar altına alanlarında akıbeti de onlardan farklı olmayacaktır. Hukuk herkese lazım ama demokrasi, adalet ve hukuk öncemiz emekçilerimize lazım. O olmayınca ekmeğimiz büyümüyor aşımız artmıyor” dedi.

Kamu da çalışan taşeron işçilere kadro verilerken, belediyelerde çalışan yüz binlerce işçiye gerçek anlamda bir kadro verilmediğini belirten Özkan; “yıllardır bizlere anayasa da yer alan sendikalaşma ve toplu sözleşme yapma hakkımızı işten atma tehdidiyle kullandırmadılar. Yıllarca bizlerin hakkı ve hukuku yenildi. Yeri geldi fazla mesailerimiz ödenmedi, köle muamelesi görerek sırtımızdan para kazandılar. Çektiğimiz bunca sıkıntıya rağmen bir özür bile dilemediler” diye konuştu.

işçi huzursuzsa geçim derdindeyse o işyerinde gülen yüz olmaz diyen Özkan; “Çözümsüz sorun yoktur. Bu sorunun köklü çözümü durdurulan toplu sözleşme yetkilerinin tekrar sendikalara verilmesiyle özgür bir toplu sözleşme düzeniyle mümkündür. Bu nedenle taşeron işçilerle ilgili mevcut düzenleme sona erdirilmeli. Sendikalar işverenlerle özgürce toplu sözleşme yapabilmeli. Taşeron işçisinin artık beklemeye sabrı kalmamıştır. Elinizi vicdanınıza koyun adaletli hakkaniyetli olun. Taşeron işçiler size bakıyor harekete geçmenizi bekliyor. Eğer siz bugün işçiler sıkıntıdayken sırtınızı dönerseniz emin olun ki yarın da onlar size sırtını dönecek” dedi.

Kıdem tazminatı bizim olmazsa olmazımızdır diyen Özkan, “ bizim çocuklarımızın geleceği her şeyden önce iş güvenliğimizdir kıdem tazminatları. Kıdem tazminatını 12 Eylül askeri darbesi bile kaldıramadı. Bu konuda işverenler yıllarca hükümetlere baskı yapıyorlar. Kıdem tazminatları işçilerin geleceği alın terinin karşılığıdır” diye konuştu.

Bizim için emek yüce bir değerdir diyen Niğde belediye İş Sendikası Başkanı Yusuf Karaca; “ her zaman siz değerli emekçi kardeşlerimin yanında olmaktan gurur duyduk. Belediye iş sendikası olarak bizler her zaman işçi ve emekçi kardeşlerimizin hak ve hukukunu gözetme bilinci içerisinde olduk. Hiçbir siyasi partiye taraf olmadığımız gibi hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi olmadık. Bizim bir tek tarafımız vardır, o da işçi ve emekçi kardeşlerimizdir. Kim hangi belediye başkanı, hangi iş veren olursa olsun bizim işçimizi emekçimizi kendi mesai arkadaşı olarak görürse onlardan ayrıt etmezse bizim için o belediye başkanı o iş veren başımızın üstünde yeri olan bir belediye başkanıdır veya iş verendir. Biz bizim emekçi ve işçi kardeşlerimizi mesai arkadaşı gibi görürse biz o belediye başkanının tarafıyız” dedi.

Karaca; “ işçinin hangi sendikaya üye olacağı anayasal hakkıdır, özgürce serbestçe hangi sendikaya üye olmak isterse o sendikaya üye olabilir. Bunun aksine yönlerdir me yapanlar, baskı yapanlar suç işlemiştir. Emeğin, alın terinin karşısında olan kim varsa işçimizi emekçimizi bir eşya görüp oradan oraya göndermek isteyen kim varsa bunların her zaman karşısında olduk ve olmaya devam edeceğiz.  Emekçinin alın teriyle kendisine rant sağlamaya çalışanlar, kendi aile bireylerine makam vermek için işçi ve emekçi kardeşlerimizi aşı, işi ve ekmeğiyle tehdit ettiler. Bilinmelidir ki emek kutsal bir değerdir. Kim işçi ve emekçinin ekmeğiyle oynarsa sonu hüsran olur.  Ne yazık ki hakkını vermekten ziyade bizim emekçi kardeşlerimiz aşıyla işiyle tehdit edildi. Sonucunu ilimizde neyle sonuçlandığını herkes gördü.  Kim ki bizim işçi kardeşimize bir ekip arkadaşı gibi yanaşırsa benimde sendikamın da emekçi kardeşlerimin de başının üzerinde yeri vardı. Bizlerin tek isteği var, işçi ve emekçilerimizin sendikal özgürlüğünü verin başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.
 
Editör: TE Bilişim