Ekonomi ile ilgili kanaatlerini  partisinin grup toplantısında açıklayan Devlet  Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
 
"Bildiğiniz gibi dün Kasım 2014'e ait işsizlik verileri ilan edildi. Ülke genelinde 15 ve yukarı yaştaki işsizlerin resmi sayısı 3 milyon 96 bine ulaşmış ve yüzde 10,97 olarak gerçekleşmiştir. Oran hesaplamada yeni bir yönteme geçildiğinden işsiz sayısı kurnazca daraltılmıştır. AKP bayat numaralarla işsizliğin üstünü örtmekte gerçek rakamı gizlemektedir. Mevsimlik çalışanları ve iş aramaktan vazgeçenleri eklediğimizde tablo iç karartmaktadır. Toplam işsiz sayısı 6 milyona yaklaşmaktadır. 2 milyona varan Suriyeli sığınmacılar işsizliği daha da kemikleştirmektedir. İşsizliği çözmeyen iş ve aş umutlarını karşılamaktan bi haber AKP hükümeti tam bir başarısızlık markasıdır. 
 
Kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 33,9'dur. Kayıtdışı çalışanlar yüzde 35'e yaklaşmıştır. 9 aylık dönemde yüzde 2,8 artan ekonomik büyüme yeni iş sahaları oluşturmaktan uzaktır. Çalışma çağındaki nüfusun sadece 24 milyonu istihdam edilmektedir. Gelişmiş ülkelerle kıyasla bu rakam oldukça düşüktür. Bir ekonominin başarısı çalışan insanlara sağladığı imkanlarla doğru orantılıdır. Bu bakımdan AKP'nin ekonomi politikası duvara toslamıştır. 
 
17-25 ARALIK ÇETESİNİN FAİLLERİ MİLLETİMİZİN NAFAKASINI ÇARÇUR ETMEKTEDİR
Davutoğlu hala istihdam oluşturduk yalanlarını söylemektedir. Kaçak saraya gelince itibardan bahseden konu işsizlik olunca bütçe dengelerini hatırlayan 17-25 aralık çetesinin failleri milletimizin nafakasını çarçur etmektedir. Malatyalı Ahmet, Diyarbakırlı Kerim işsizse müsebbibi rüşvet ve yolsuzluk çetesidir.
Bunun vebali haram yiyen istismar faciasını inkar küstahlığıyla süsleyen AKP zihniyetinin üzerindedir. Sokaklar işsizden geçilmiyorsa bir kaç kişilik işe binlerce insan müracaat ediyorsa suçlu bellidir. AKP yakın yandaş hısım dünür ve akrabalara iş bulma yağmadan pay verme hususunda beceriklidir. Kul hakkı yemede insan şerefini çiğnemede hazine kaynaklarını ulufe gibi dağıtmada rakipszidir. Yolsuzluk yoksulluk ve rüşvet mekanizmasının mimarı AKP'dir. Karaborsa siyasetinin müellifi de AKP'dir İşsizlik kader değildir. 
 
 AÇ VE AÇIKTA KİM VARSA ELİNDEN TUTACAĞIZ
MHP işsizliği yenecek kuvvet ve azme ziyadesiyle sahiptir. Rabbim izin verir aziz millet destek verirse işsizlik muhasarası yarılacak yolsuzluk saldırısı kesif bir bozgun yaşayacaktır. Aç ve açıkta kim varsa elinden tutacağız. İşsiz ve darda kalanlara elimizi uzatacağız. Orta sınıfa soluk aldırıp zenginden fakire gelir transferi sağlayacağız. 
 
HAKÇA PAYLAŞIM BİZİM GÖREVİMİZDİR
4C'lilere kadro vermeyi teşeron işçileri kadrolu yapmayı kadınların işgücüne katılımını teşvik etmeyi emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sıkıntıyı gidermeyi atama bekleyen öğretmenlerin feryatlarını dindirmeyi kamuda boş kadrolara atama yapmayı üniversiteyi bitiren kardeşlerimizin yüzünü güldürmeyi mutlaka yapacağız.
Bizde teslimiyet yok. İşsizliğe teslim olmayacağız. Bizde atalet yoktur. Adaletli bölüşüm bizim işimiz. Hakça paylaşım bizim görevimizdir. Külfet ve nimette ortaklık bizimle tecelli edecektir. Mazeret üretmeyeceğiz üreten ekonomi yenilik peşinde koşan ekonomi bilgi ve teknoloji temelli ekonomi yönetimini tesis edeceğiz. İnanıyoruz ki bir söz ağızdan bir kere çıkar. Yapacağımız şeyleri söyler başaracağımızın garantisini veririz. Türk siyasetinin 46 yıllık çınarına başka türlüsü de yakışmayacaktır. 
 
 HALA TEPKİ VERMEYECEK MİYİZ?
Yaşam memnuniyeti araştırmasına göre mutlu olduğunu söyleyenler yüzde 56,3'e gerilemiştir. Nüfusun yarıya yakını mutsuz ve huzursuzdur. Mutluluk konusunda da kutuplaşma hayra alamet değildir. Sayıları 38 milyona varan vatandaşlarımız beklenmedik harcamaları karşılamaktan muaftır. Asgari ücretle geçinen 5 milyon insan sosyal ve ekonomik krizin pençesindedir. Karnını güç bela doyuran 3 milyon insanımız çaresizlik içindedir.
2 milyon taşeron işçi inlemektedir. Kısaca özetlediğim bu türkiye resminin neresinde zenginlik refah ve gelişme vardır. Milyonlarca insan sefalet şartlarında yaşarken haram üzerinde dikilen kaçak saraya sessiz kalmak mümkün mü? Ayakkabı alamayan şu kış kıyamette palto bile giyemeyen fakirin hakkına göz dikmek hangi ahlaka sığacaktır?
İşine gelmeyince yalnızlığı umursamayan pergel benzetmesini ilham alarak fırdıl fırdıl dünyayı dolaşan Erdoğan haram sultası nereye kadar devam edecektir? Terlemek isteyen Erdoğan Latin Amerika'nın sıcağında bol bol terlemiştir. Çocuğu okuturken saçlarına ak düşmüş kardeşim akşam eve gelirken marketi uzaktan seyreden kardeşim bu haksız yönetimi daha ne kadar görmezden geleceksiniz? Erdoğan ve Davutoğlu milletin sırtından geçiniyor. Helal kazancı aşırıyor. Hala tepki vermeyecek miyiz? Cumhurbaşkanı uçan sarayıyla bol harcırahla gitmediği yer bırakmamıştır. 
 
ERDOĞAN GÖÇMEN KUŞLAR GİBİ UÇMUŞTUR DA HANGİ BAŞARIYI ELDE ETMİŞ
 
Erdoğan milletimizin sayesinde dünya turu atmakta gökten yere bir türlü inmemektedir. Kıtalararası turistik seyahat acentesi gibi çalışmaktadır. Türklüğe uzak ne kadar soğuk ne kadar mihrak varsa son günlerinde sefa sürmektedir. Erdoğan Ankara'da sadece evrak imzalayan değil terleyen cumhurbaşkanı olacağım dediğimde birileri karşı çıkıyor diyor. Bu sözlerle gezip dolaşmasını izah etmekte. Erdoğan göçmen kuşlar gibi uçmuştur da hangi başarıyı elde etmiş milletin hangi ihtiyacını karşılamıştır? Artan hayat pahalılığı mı azalmış işsizlik mi bitmiştir? Belarus'ta Ukrayna krizi için toplanan arabulucu ülkelerden biri mi olduk? Ortadoğu'da sözümüzü mü dinlettik? Kimse bizi aldatmasın. Karnımız boş laflara toktur. 
 
ERDOĞAN 17-25'İN ŞİFRELERİNİ ANLATIRSA DOĞRU BİR İŞ YAPMIŞ OLUR
Bizi hedefe koyarak "proje yok vizyon yok hayal desen yok, çalışma gayreti zaten hiç yok diyerek" sanki aktif siyasetin içindeki şahsiyet gibi zırvalamıştır. Eğer villada soygun paralarını eritmek yolsuzluk havuzlarında ıslanmak ayakkabı kutularına devasas rüşvet sıkıştırmak bir projeyse bizim böyle bir projemiz ne görülmüş ne de görülecektir. Eğer hırsızlık bir vizyon ihanet bir misyon ise biliniz ki ne böyle bir misyon ne de vizyonumuz vardır.
Eğer milleti bölmek bir hayal ise biz bu hayasızlığı tepeleyecek Türk milletinin eğilmeyecek başı bükülmeyecek koluyuz. Erdoğan çalışmadan ziyade ayna karşısına geçip çalanlardan bahsederse daha samimi olur. Erdoğan 17-25'in şifrelerini anlatırsa doğru bir iş yapmış olur. Şunu unutmayın ki Türk milleti hiçbir kötü emele geleceğini hibe etmeyecek hiçbir despot için geleceğinden ödün vermeyecektir. Türkiye hırsıza uğursuza kanun kaçaklarına bırakılmayacak kadar değerli ve azizdir. 
 
7 HAZİRAN'DA BU İŞ KÖKTEN BİTECEKTİR
Allah'ın yüce kitabında yasakladığı ne kadar kötülük varsa faili olanları millet vicdanı affetmeyecektir. AKP ile hesabımız mahşere kalmayacak Allah'ın izniyle 7 Haziran'da bu iş kökten ve tümden bitecektir." 


Editör: TE Bilişim