Gürer, uyguladıkları yanlış tarım politikalarıyla Türkiye’yi kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıkarıp, ithalatçı bir konuma düşüren iktidarın, buna rağmen tarımda pembe tablo çizme gayretinin,  icra memurlarıyla adeta köşe kapmaca oynayan binlerce çiftçi ve üreticilerin nezdinde inandırıcılığının kalmadığını belirtti. 

 

RAKAMLARLA TARIMIN GELDİĞİ SON NOKTA 

Tarımda gelinen olumsuz tabloyu, rakamsal verilerle gözler önüne seren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sorunların çözümüne yönelik yeni stratejiler geliştirilmemesi durumunda, nüfusun yarısından fazlasını doğrudan etkileyen bu sektörde ülkemizi çok daha sıkıntılı günlerin beklediğini ifade etti. 

14 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın Türkiye’yi temel gıda ürünlerinde ithalatçı bir konuma getirdiğini belirterek, ülkemizin hububat ve bakliyat ürünleri ile pirinç, pamuk, bitkisel ham yağda dışa bağımlı olduğunu ifade etti. Gürer, Türkiye’nin 2019 yılında tarım ve gıda ürünlerinin ithalatına 14 milyar dolar ödediğine dikkat çekti. 

ÇİFTÇİ SAYISI 17 YILDA 750 BİN AZALDI 

10 yıl önce 24.4 milyon hektar olan tarım arazisi varlığının günümüzde 23.1 milyon hektara gerilediğini işaret eden Gürer, 2003 yılında 2 milyon 750 bin olan Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki (ÇKS) çiftçi sayısının ise 2 milyona kadar düştüğünü belirtti. 

TMO, KESENİN AĞZINI YABANCI ÇİFTÇİ İÇİN AÇIYOR

TMO’nun yerli çiftçi için 1800 lira taban fiyatı belirlediği makarnalık buğdayı, yurtdışından 2 bin 450 liraya ithal ettiğini hatırlatan Gürer, “Buğday fiyatı giderek yükseliyor borsada fiyat artışı ile buğdayda yüzde 45 olan gümrük vergisi TMO için 6 ay önce sıfırlanmıştı. Şirketler için de sıfırlandı” dedi.

PANCAR ÜRETİCİSİ SAYISI 400 BİNDEN 90 BİNE GERİLEDİ 

2018 yılında 235 lira olan pancar alım fiyatının, 2019’da 65 liralık artışla 300 liraya çıktığını ancak, 2020 taban fiyatının sadece 36 lira artığını anımsatan Gürer, “400 bin civarında olan pancar çiftçisi sayısı  90 binlere düştü” diye konuştu.

MERCİMEK  KARA MİZAH!

Mercimeğin anavatanının Anadolu olmasına rağmen, Türkiye’nin bizden tohum alan Kanada’dan bile mercimek ithal ediyor olmasındaki tezata anlam veremediğini anlatan Gürer, “2020 yılının ilk 9 ayında 375 bin ton  mercimek ithal edildi. Yerli çiftçi için TMO 3500 lira ton fiyatı açıkladı ancak çiftçiden ne kadar ürün alındığı açıklanmıyor. Mercimek borsada 6500 liraya çıktı. İthalatta bu fiyatın üzerinde yapılıyor. Ayrıca mercimeğin yanı sıra ilk 9 ayda 17 bin ton fasulye ve 16 bin ton tohum ithal edildi” şeklinde konuştu. 

ÇİFTÇİ, İCRA MEMURLARIYLA KÖŞE KAPMACA OYNUYOR

Artan enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle tarımsal girdi maliyetlerinin her yıl katlanarak artmasına rağmen, üreticinin ürününü maliyetine bile satmakta zorlandığı bir dönemde, icralık olan çiftçi sayısında anormal derecede artış olduğunu ifade eden Gürer, “Çiftçilerin tarım kredi kooperatiflerine ve bankalara 180 milyar liraya yakın borcu var. Ürün para etmediği için borcunu ödeyemeyen çiftçinin tarlası, traktörü haczediliyor. Her 4 çiftçiden 3’ü borçlu” dedi. 

KADIN ÇİFTÇİLER VE GENÇ ÇİFTÇİLER DESTEKLENMELİ 

Tarımda çalan tehlike çanlarına AKP iktidarının kulak tıkadığını, tüm bu olumsuzluklara rağmen Tarım Bakanının kameraların karşısına geçip, ‘tarımda çok iyi noktaya geldiğimizi’ insanları inandırmaya çalışmasının artık inandırıcılığını kaybettiğini anlatan Gürer, kadın ve genç çiftçilerin desteklenmesi, girdi maliyetlerinin azaltılmasına yönelik düzenlemeler yapılması, özellikle pandemi döneminde önemi artan tarımsal üretimin artırılması için çiftçilerin desteklenmesi, kredi borçlarının da faizsiz bir şekilde ötelenmesi gerektiğini ifade etti.

 

Editör: TE Bilişim