Eğitimde kafalar zaten karışıktı, Bakan Avcı’nın açıklamalarından sonra daha da karışık hale geldi.
SBS kalkacak, dershaneler kapanacak, serbest kıyafet için her okulda oylama yapılacakmış!..
Sondan başlayalım.
Kıyafetlerin seçimi aylar öncesinden yapılır.
Niye?
Çünkü 20 milyon öğrenci var ve birkaç hafta içerisinde üretilmeleri mümkün değil.
Kumaş stokları aylar öncesinden yapılır, dikimleri de yine aylarca sürer.
Yani eylül ayında okullar açıldığında yapılacak bir anket hiçbir işe yaramayacaktır!..
Gelelim SBS’ye, iki yıldır kaldıracağız da, kaldıracağız diyorlar ama hala yerine konulmuş bir sistem yok.
Olmadığı için de, artıları, eksileri tartışılamıyor.
Eğer bu kez de, ben yaptım oldu dayatmacılığı sergilenirse, kaybeden sadece Bakan değil, eğitim sistemi de olur.
Çünkü veliler de, öğrenci ve öğretmenler de bu maceradan bıktı artık...
Dershanelerin kapatılması ise mümkün değil.
Çünkü sınav sayıları azalmıyor tam tersine artıyor.
Ve sınavlar olduğu sürece dershanelerin kapanması mümkün değil.
Eğitimle uzaktan, yakından ilgisi olan bunu bilir.
Ama görünen o ki MEB, eğitimde olup bitenlerden zerre kadar haberdar değil...

Ellerini öpmeye hazırım
Daha önce de dile getirdim.
Türk eğitim sistemi, sınavlardan ve dershanelerden kesinlikle kurtarılmalıdır.
Ama bu bir anda olmaz. Belki de hiç olmayacak.
Ancak sınav ve dershane sayısı asgariye indirilebilir.
O da uzun yıllar alır.
Belki de bizim hayal edemediğimiz farklı yöntemler vardır ve o getirilmek isteniyordur.
Ve eğer bu gerçekleşirse, daha önce de dile getirdik, bu işi yapanların elini öpmeye de hazırız, oyumuzu onlara vermeye de. Helal olsun demekten de zerre kadar gocunmayız. Çünkü, eğitim sistemimizi ciddi bir kamburdan kurtarıp, çocuklarımıza hayat vermiş olurlar.
Canı gönülden söylüyoruz, keşke başarabilseler.
Bunu dershanecilerin kendileri de istiyor. Onlar da eninde sonunda eğitimci ve çocukların yarış atı gibi koşturulmalarına onlar da karşı ama onlar var diye öğrenciler yarışmıyor, MEB ve YÖKonları bu kulvara itiyor.
Bunu bir anlayabilsek, sorunun yüzde 50’sini zaten çözmüş olacağız ama doğru teşhisi bir türlü koyamıyoruz...

Dershaneler okul olacakmış!
Dershaneler okul olacakmış! Bu sözü söyleyenler acaba söylediklerine inanıyorlar mı? İnanıyorlarsa, kaçı okul olma niteliği taşıyor ona baktılar mı? Kaçı okula dönüşmek istiyor onlara sordular mı? Daha da önemlisi, mevcut özel okullar, kontenjanlarının yarısını bile dolduramazken, yeni açılanlar nereden, nasıl öğrenci bulacaklar?
Devlet yardımı yapılacağından söz ediliyor? Kime ne kadar? Yarısını devlet verse bile geri kalanını vatandaş nasıl ödeyecek?..
Havada uçuşan bir sürü öneri var ama hiçbirinin ayağı yere basmıyor ve artık herkes yap-boz’dan bıktı!..

Dershaneler tiye aldı!
Bakan Avcı’nın, çocuklarınızı dershaneye göndermeyin açıklamasına, dershanelerin neredeyse tümünü temsil eden ÖZ-DE-BİR, GÜVENDER, TÖDER’den, biz zaten kayıtlarımızı tamamladık yönünde ortak açıklama geldi:
“Özel Dershanelerimiz, 2013-2014 Öğretim Yılı için öğrenci/kursiyer ücretlerini, yürürlükteki mevzuat gereği Ocak 2013 başından itibaren ilan edip Milli Eğitim Bakanlığımıza bildirerek öğrenci kayıtlarına başlamış, yeni dönemin öğretmen planlamalarını ve sözleşmelerini yapmış, ayrıca bazı dershanelerimiz kayıtlarını tamamlamıştır...”
Fiiliyata bakıldığında da, Bakan Bey’in açıklamalarının veli ve öğrenciler üzerinde hiçbir yaptırımı yok. Zaten, dershanecilerin de açıkladığı gibi kayıtlar çoktan tamamlandı. Kaldı ki iddialı okullar için SBS benzeri sınav yapılacağını bizzat Bakan Bey’in kendisi açıkladı.
Merak ediyorum, Bakan Bey’in sınava giren yakınları var mı? Varsa dershaneye göndermiyor mu? Ya da Bakanlar Kurulu’ndaki diğer arkadaşlarının?..

Nasıl çözülür?
Sınavlar tümden kalkar mı? Evet demek yalan olur. Özellikle de bizim gibi genç nüfusa sahip ülkelerde. Ama yarışan aday sayısı, asgariye indirilebilir. Ancak bu yönde hiçbir çalışma yok...
Dershanelere gelince, onlara olan bağımlılık tümüyle ortadan kaldırılamaz. Sadece azaltılabilir. Ama bu yönde de lafın ötesinde hiçbir girişim söz konusu değil. Tam aksine sınav sayıları sürekli artırılıyor. O arttıkça da dershaneye giden azalacağına tam tersine çoğalıyor...
Özetin özeti: Benim asıl merak ettiğim, 5 yıl önce SBS’yi göklere çıkartanlar, şimdi neredeler? Ve bugün yapılmak istenen değişiklikleri, bir sonraki bakan çöpe attığında, Bakan Avcı, yaptıklarının arkasında duracak mı?..