Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi tarafından İslam Düşüncesi Okulu etkinlikleri kapsamında ‘Beşeriyet, İnsaniyet ve Şahsiyet, Medeniyet Okulu etkinlikleri kapsamında ise ‘Medeniyet ve Devlet Tasavvurumuza Dair’ adlı konferanslar düzenlendi.

Rektör Prof. Dr. Muhsin Kar ve öğrencilerin katılımı ile Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliklere; Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala konuşmacı olarak katıldı.

İlk olarak ‘Beşeriyet, İnsaniyet ve Şahsiyet’ konulu konferans ile konuşmasına başlayan Dr. Öğr. Üyesi Kala, konuşmasını, Şehidimiz Ömer Halisdemir’in memleketinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek devam ettirdi.

Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala: ‘‘Bizler sözcükler ile konuşur, kavramlar ile anlaşırız. Dolayısıyla sözcük kavram demek değildir, kavram da sözcük demek değildir. Çokça konuşup azca anlaşmamızın temelinde, çok sözcüğe sahip olsak bile az kavrama sahip olmamız yatıyor’’ ifadesinde bulundu. Her bireyi, hammaddesi toprak olan ve ete kemiğe bürünmüş anlamındaki ‘Beşer’ ile ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kala, Beşer ’in doğaya karşı olan saygısız tutumunun, onu nasıl canavar’a çevirdiğinden, aslında bunun tam tersine bir tutum sergilemesi durumunda, onun İnsan’a evrilmesinin de mümkün olabileceğinden bahsetti.

Toplumda, ‘İnsan’ olduğu sürece ve bu insan, hakkı ve adaleti hatırladıkça, toplumsal ahlakın da var olabileceğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, Kindi’nin atomu keşfedip onu bir silaha çevirmemesinin Kindi’yi ahlaklı bir insan yaptığını da ifade etti.

Şahsiyet sahibi kişi olmanın önemini de vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Kala,  “Onun sahip olduğu şöhret ve şeref ondan geri alınamaz’’ diyerek, şahsiyet sahibi kişi içinde iyiyi, doğruyu ve güzeli yaşatabilendir dedi.

Konferansın sonunda dinleyicilere ‘neden insan olmak zorundayız?’ sorusunun cevabını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Kala, bunun âlemde eşitliği sağlayabilmek için zorunlu olduğunu ve ancak bu şekilde mutlu olunabileceğini ve mutlu ettirebilecek bir yapıya sahip olunacağını ifade etti. ‘‘Filistin’de doğan bebek ile İsrail’de doğan bebek eşit şartlara sahip olmalı’’ diyerek konuşmasını sürdüren Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, bunun şartının insan olmak olduğunu vurguladı.

Deneyim, bilgi ve birikimlerini paylaştığı ikinci konferans olan ‘Medeniyet ve Devlet Tasavvurumuza Dair’ adlı konferans konuşmasına, “kavramlar bizim en önemli azığımızdır’’ diyerek başlayan Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, kavramların bir düşünceyi ifade etmede yoldaşlarımız olduğunu söyledi.
Ahlak ve siyaset kavramlarına değinen Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, ‘’Ahlak; mutlu olma sanatı iken, Siyaset; mutlu kılma sanatıdır’’dedi. Ayrıca ahlaksız bir siyasetin olamayacağını ve siyasetsiz bir ahlakın ise işlevsiz kalacağını da ifade etti.

Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala konuşmasını beşer ve insan kavramları üzerinde sürdürdü. “Beşer; topraktan gelenin, ete ve kemiğe büründükten sonraki saf halini, insan ise; beşer’in iyiye, doğruya ve güzele yönelmiş olan halini ifade etmektedir.’’ yorumunda bulundu. Bu bağlamda insan, insanın kurdudur tezine karşı, beşer, beşerin kurdudur tezinin daha geçerli olacağını ifade etti.

Sorunun kendi olan bireyin, çözümünde yine kendisi olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, insani nefse yani diğer varlıklardan farklı olarak, akıl ve kalbe sahip olan insanın, doğruyu, iyiyi ve güzeli araması gerektiğini belirtti. Sahip olunan aklın işlevine değinerek, her görünenin doğru olamayacağını, bazen akla başvurmanın gerekli olduğunu bunun da üzerinde yer alan durumlarda ise üst başvuru mekanizması olarak vahiylere bakılması gerektiğini aktardı. Bizim bu âlemde her şeye hâkim olmamızın mümkün olmadığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kala, bireylerin bu anlamda birbirlerine muhtaç olduklarını ve paylaşım içerisinde olmalarının da faydalı olacağını belirterek bu sayede İnsani Nefs’in amacına ulaşması yani toplumu mutlu kılmasına hiçbir engelin kalmayacağını da sözlerine ekledi.

Bireylerin değer kavramını sadece iyi olarak algılamaması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala, olumsuz değerlerin de mevcut olduğunu ve bunun da insanları bugünkü devletlerin temelini atmaya zorlayan canavar olduğunu ifade etti.

Dr. Öğr. Üyesi Kala konuşmasının devamında ayrıca Kınalızade Ali Efendi’nin ferdi ahlak, aile ahlakı ve toplumsal ahlak üçgenine de vurgu yaptı.
“Herkes eşit olduğunda bizim özgür bir yaşam sahamız olabilir’’çıkarımında bulunan Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘Herkes ulaşabildiği yere kadar iyilik yapmalı ve buna çaba göstermeli, nüfuz edilebilecek en son noktaya kadar nüfuz edilmeli, iyilik ulaştırılmalı.”
İlgiyle takip edilen konferans sonunda; Rektör Prof. Dr. Muhsin Kar tarafından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Enes Kala’ya günün anısına hediye takdimi yapıldı.
 
Editör: TE Bilişim